ويكيبيديا

    "çünkü aslında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأنه في الواقع
        
    • لأنه في الحقيقة
        
    • لأنني بالواقع
        
    • لأنني في الحقيقة
        
    Onlar maskülen ya da öyle birşey olduklarından değil, çünkü aslında bazıları bayağı kadınsı. Bilirsin? Open Subtitles فهو ليس لأنهن مسترجلات أو شئ من ذلك، لأنه في الواقع بعض منهن ناعمات
    Bunlar fayanslar. "Oyuncu" olmak işimizin gerekli bir yanı çünkü aslında sorunlarımızdan biri şu ki biz hoş şeyler yaratmak zorundayız yaşam boyu, bu benim için şu anda 75 yıl. TED هذا كله فخار. الكلمة "مرح" لها جانب أساسي في مهنتنا لأنه في الواقع إحدى مشاكلنا هي أنه يجب علينا صنع وإنتاج أشياء جميلة خلال كل ما نمر به في الحياة، وذلك بالنسبة لي خمسة وسبعين عاماً الآن.
    çünkü aslında akış bu yöne doğru. Open Subtitles لأنه في الواقع يطفو هكذا
    çünkü aslında yaptığım şey şirketin yarım milyon dolar tasarruf etmesini sağlamak olmuştu. Open Subtitles لأنه في الحقيقة ما فعلته كان أني وفرت للشركة نصف مليون دولار لهذا
    Bu gördüğümüz kadın, şırıngayla koyu bir madde enjekte edilmek üzere. Öyle olduğunu sanıyorsunuz, ama değil; çünkü aslında bağışlanmış. TED هنا إمرأة على وشك الحصول على جرعة من تلك الأشياء بنية اللون في تلك المحاقن وهو فعلاً ما تعتقده و لكن ليس تماماً، لأنه في الحقيقة تم التبرع به.
    çünkü aslında bir iki gün yalnız olacağım. Open Subtitles لأنني بالواقع سأبقى لوحدي ليوم أو يومين
    Hatırlamıyorum çünkü aslında onu ben almadım. Open Subtitles تعرف لماذا لا أتـــذكّر لأنني في الحقيقة لم أنقلــــها.
    Ama bugün gıdaya ulaşımla ilgili konuşacağım, çünkü aslında bu yıl ve geçtiğimiz yıl ve 2008 gıda krizi boyunca, Dünya üzerinde, herkesin 2.700 kalori alması için yeterince gıda vardı. TED لكنني اليوم سأتحدث عن القدرة على الحصول على الطعام، لأنه في الواقع هذه السنة والسنة الماضية وخلال أزمة الغذاء في 2008، كان هناك من الغذاء على الأرض ماهو كافٍ ليحصل كل إنسان على 2,700 سعرة حرارية (يحتاج الفرد بين 1,500 و 2,000 سعرة حرارية في اليوم).
    çünkü aslında, bu okyanus sermayenin üçte biri bizim gibi bireylere aittir ve geri kalan sermaye piyasalarının çoğu güçlerini ve otoritelerini korumaya çalışan kurumlar tarafından kontrol edilir ve bizden aldıkları sermayelerini üyeler, katılımcılar, lehtarlar, hissedarlar ve vatandaşlar olarak. TED لأنه في الحقيقة ثلث عالم رأس الأموال يعود في الواقع إلى أفراد مثلنا، وأكثر الأسواق المالية المتبقية تهيمن عليها المؤسسات التي تحصل على قوتها وسلطتها ورأس مالها منا، كأعضاء أو مشاركين أو مستفيدين أومساهمين أو مواطنين.
    Olan şu, bir şekilde makul olan tüketim miktarımız konusunda da çaresiz hissediyoruz. çünkü aslında, bir iş bulmak istiyorsanız işe girmek ve o işi devam ettirmek için, çalışan bir araba sahibi olmanın eğitim almaktan daha önemli olduğu bu sistemi biz tasarladık. TED و الشيء الآخر أيضاً أننا نشعر بالعجز بالنسبة للكمية التي نستهلكها و التي هي إلى حد ما معقولة لأنه في الحقيقة نحن من قمنا بتصميم هذا النظام في حين ,إذا أردت الحصول على عمل فإنه من الأكثر أهمية أن تمتلك سيارة تعمل لتحصل على عمل و لتحافظ عليه عوضاً عن حصولك على تعليم عام
    çünkü aslında bu borcu ben sana veriyorum. Open Subtitles لأنني بالواقع سأقرضُكَ بهذا المال.
    Niye hatırlamıyorum çünkü aslında yerini ben değiştirmedim. Open Subtitles تعرف لماذا لا أتـــذكّر لأنني في الحقيقة لم أنقلــــها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد