Evet, çünkü atılan çığlıkları ve çığlıkların nasıl zayıfladığını duymuş sonra da araçlar ormana götürülmüş. | Open Subtitles | نعم لانه كان يسمع الصراخ ولاحظ كيف يقل الصراخ تدريجيا ولاحقا تذهب الشاحنات للغابة |
Gülleri indiriyorduk ve çığlıkları duyduk. | Open Subtitles | كنا تفريغ الورود، و اه، سمعت مجموعة كاملة من الصراخ. |
Güçlü bir kız bebek, onu bekleyen ellerle buluşuyor ve yaşlı kadınlar zafer çığlıkları atıyor. | TED | تنزلق طفلة قوية في يديها المنتظرة وتصرخ النساء المسنات صرخات منتصرة. |
İdamları, kurbanların ağlamalarını çığlıkları, fakat hiçbir şey göremiyorduk. | Open Subtitles | الاعدامات صراخ وعويل الضحايا ولكننا لم نتمكن من مشاهدة أي شيء |
Kulaklarımızda hâlâ çınlayan... imdat çığlıkları bütün insanlığa dönük! | Open Subtitles | الصرخات التي سمعناها كانت موجهة للبشرية بأكملها مازال صدى صرخات الاستجداء تلك يرن في أذني |
"çığlıkları bastırmak için motorları çalıştırıp devirleri maksimum seviyeye yükselttiler." | Open Subtitles | سرّعوا المحرّكات بقدر ما إستطاعوا كى تـُغطى على الصراخ |
çığlıkları kesildi Onlar dönmeden çok önce çığlıkları kesildi. | Open Subtitles | توقفت عن الصراخ قبل أن يعودوا بكثير توقفت عن الصراخ |
- Birkaç saniyede bir bayılmayayım diye çığlıkları bastırmak için açtım. | Open Subtitles | إنها تساعد على تخفيف الصراخ لكي لايغمى علي كل عدة ثواني ذكي. |
Adamın bürodaki TV'sinden gelen çığlıkları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين الصراخ الذي سمعناه عند ذلك الرجل في المكتب؟ |
Dediler ki, annem beni ilk gördüğünde iki gün boyunca çığlıkları dinmemiş. | Open Subtitles | لقد اخبروني أن امي عندما راتني لاول مرة لم تتوقف عن الصراخ لمدة يومين |
Bir süre etrafta kürek çektik ve yardım çığlıkları duyduk. | Open Subtitles | قمـنا بالتجـديف حـول السفيـنه المشتـعله لبعض الوقت وكنا نسمع صرخات أستغاثه |
Komşular çığlıkları duyup bizi aradı. | Open Subtitles | لقد سمع الجيران صرخات قوية مما دعاهم إلى الإتصال بنا |
Biraz rahatsızlandım, ve sonra çığlıkları ve silah seslerini duydum. | Open Subtitles | شعرت بالألم ، وبعد ذلك كان هناك صراخ و طلقات ناريه. |
Tüm o adamların çığlıkları... nasıl bir ilahi fayda sağlıyor? | Open Subtitles | أي نفع يرتجى من صراخ أولئك الرجال جميعاً؟ |
"çığlıkları duyabiliyorduk ama atanları göremiyorduk!" | Open Subtitles | نحن إستطعنا أن نسمع الصرخات لكنّنا لم نستطيع أن نري الناس |
0 kadar uzun zamandır burdayım ki artık o çığlıkları duymuyorum bile | Open Subtitles | أنا هنا منذ زمن ، ولم أعد أتعرف على تلك الصرخات |
Kokusunu alıyorsun, ölmelerini görüyorsun ve çığlıklarını duyuyorsun... kurtuluş için atılan çığlıkları. | Open Subtitles | ستشُمين تلك الرائحة , سترين كيف تموت الحيوانات و ستسمعين صراخهم صراخهم من أجل النجاة |
Ben bir gazeteciyim, bu yüzden anlatılmamış hikâyeler, manşet çığlıkları altında sessizce tükenen yaşamlar aramayı seviyorum. | TED | إنني صحافية، لذلك، فإنني أبحثُ عن القصص غير المحكية، عن حياة الذين يلعبون بهدوء تحت صرخة الألم للعناوين الرئيسة. |
Yerliler, geceleyin aşağıdan gelen çığlıkları, senin bütün... yaşamında duyacağını söylerler. | Open Subtitles | الهنود يَقولونَ بأنك ستسمع خلال الليل صيحات ذلكماستسمعه. |
İçinde kıvranıp durmuştu, sen de çığlıkları basıyordun. | Open Subtitles | واتذكر الناس الذين تجمهروا وبدوا يصرخون ويهللون وانتي تصرخين |
Dün gece saat 4 gibi lavaboya giderken senin odandan gelen çığlıkları duydum. | Open Subtitles | ليلة أمس .... عندما كنت أقوم بجولاتى حوالى الساعة الرابعة صباحاً سمعت صراخاً قادم من غرفتكِ |
Sonra tiz sesli şu çığlıkları duydum. | Open Subtitles | وبعد ذلك سَمعتُ هذه الصيحات العالية النبرة. |
Meslektaşının yanarken attığı çığlıkları mı dinleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستستمع لصرخات رفيقك المفوض أثناء إحتراقه حتى الموت؟ |
Evet, hemen yandaki hücredeydim. çığlıkları duymuştum. | Open Subtitles | الحبس في الغرفة المقابلة لكني سمعت الصريخ |