Kadınlarla çıkıyorsun ve bir kadın sinirlendiğinde nasıl gardını alacağını öğrenmen lazım. | Open Subtitles | أنتَ تواعد نساء، و عندما تغضب النساء، عليكَ أن تعرف كيف تدافع. |
Bu öğretmeninle çıktığın için ürpertici değil, ürpertici çünkü annenle çıkıyorsun. | Open Subtitles | هذا ليس مقزز لأنك تواعد معلمتك هذا مقزز لأنك تواعد أمك |
Bak sen Luis'le çıkıyorsun, o Arizona'da. Beni atlatıyorsun, ve plan yaptırmıyorsun. | Open Subtitles | اسمعي أنتي تواعدين لويس هو الآن في أريزونا |
Başka bir çocukla çıkıyorsun, ve ben abartmış oluyorum. | Open Subtitles | تواعدين شاباً آخر ولا تريديني أن أنفعل ؟ |
Hayır, yarın yine dışarı çıkıyorsun, ve yapacak, küçük bir işimiz var. | Open Subtitles | لا ، ما زلت ستخرج غداً ، لكن عندما تفعل , لدينا انا وانت عمل اخر نقوم به |
Burada yalnızken çok korkuyorum ve sen de her gece dışarı çıkıyorsun. | Open Subtitles | اننى اشعر بالخوف عندما اكون هنا وانت تخرج خارجا ليلة بعد ليلة |
Sağcı bir Rock'n Roll yıldızıyla mı çıkıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تخرجين مع نجم الروك أندرول، اليميني؟ |
Madem çıkıyorsun, şu mektubu da atar mısın? | Open Subtitles | بما أنكِ ستخرجين أيمكنكِ أرسال هذه الرسالة |
Biriyle çıkıyorsun ve elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. | Open Subtitles | انت تواعد شخصاً ما, و انت فقط تقوم بأفضل ما يمكنك. |
Okuldaki en ateşli kızla çıkıyorsun ve de üzgünsün. | Open Subtitles | أنت تواعد أجمل فتاة بالمدرسة وتبدو حزيناً |
Güzel biri. Aferin, Siyah bir Amerikalı ile çıkıyorsun. | Open Subtitles | ،إنّها جميلة، تهانيّ أنت تواعد أمريكية أفريقية |
Bekaretini büyük olasılıkla İkinci Dünya Savaşı'nda kaybetmiş bir kadınla niçin çıkıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تواعد إمرأة قامت بفقد عذريتها في الحرب العالمية الثانية؟ |
-İyiyim. Hâlâ çağrı cihazı dükkanındaki adamla mı çıkıyorsun? | Open Subtitles | أما زلتِ تواعدين ذلك الرجل من متجر البيجر؟ |
Bir çocukla çıkıyorsun diyelim ve sana bu geceki... olaya garson olarak değil de onun eşi olarak gelmen için para verebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | لو انكِ تواعدين احد و قال أنه سيدفع لكِ المال من أجل ألا تحضري كنادلة لهذا الحدث بل كرفيقته |
Başka şeylerde alırız, malum, artık birisiyle çıkıyorsun. | Open Subtitles | وقد نحصل على شيء إضافي, بما أنّك تواعدين |
Eğer onunla öpüşmeyeceksen, onunla neden çıkıyorsun ki? | Open Subtitles | لو أنّك ستفبّلها ما الهدف الذي ستخرج به؟ |
Doktorun talimatlarını dinlemediğin iyi olmuş o zaman. Hâlâ sahaya çıkıyorsun malum. | Open Subtitles | جيّد أنّك لا تعبأ بتعليمات طبيبك، طالما ما زلت تخرج لميدان العمل. |
Üstünden sular damlayarak aynı adamla fıskiyeden çıkıyorsun. | Open Subtitles | تخرجين من النافورة ، مبللة بالماء مع نفس الرجل ، وهو ليس خطيبك |
çıkıyorsun ve burada kalmana gerek yok. | Open Subtitles | ستخرجين من هنا و لتس مضطرة أن تمكثي هنا ثانية |
Aman Tanrım. Billy Joe ile çıkıyorsun! | Open Subtitles | يا إلهي، ستذهبين في موعد مع بيلي جو |
Seminerden şimdi mi çıkıyorsun? Daha ara bile olmadı. | Open Subtitles | ستغادر المؤتمر الأن لم نصل حتى لوقت الإستراحه |
Bekle, ne zaman şehir dışına çıkıyorsun? | Open Subtitles | عندما تغادرين البلدة ؟ مهلا , متي ستغادرين البلدة ؟ |
Jefferson, şimdi çıkıyorsun. Kamyonet geldi. | Open Subtitles | جيفرسون, سيطلقون سراحك الان الحافلة ستتحرك |
Masaya elini vurup, odadan çıkıyorsun seni koca bebek. | Open Subtitles | تَنتقدُ المنضدةَ وأنت تَخْرجُ من الغرفةِ، أنت طفل رضيع كبير. |
- Bir polisle mi çıkıyorsun? | Open Subtitles | أتواعدين شرطيا؟ |
- Benim arkadaşlarımdan biriyle mi çıkıyorsun? | Open Subtitles | أتواعد صديقة لي؟ |
Seyahate mi çıkıyorsun? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب معنا ؟ هل أنت ذاهب في أجازة ؟ |
Beklediğimden çok daha iyi başa çıkıyorsun bununla. | Open Subtitles | أنتِ تتعاملين مع هذا الأمر أفضل بكثير مما كنتُ أتوقع |