- ...içeceklerden ya da yoğurttan bahseden, ...ekin çıkarılması hakkında, kulağa kötü gelecek. | Open Subtitles | تناولهما للمشروبات أو اللبن حول إزالة الزائدة الدودية سيبدو بنفس القدر من السوء |
Bunu höyüklerin içindekilerinin çıkarılması anlamına gelen hırsızlıkla sakın karıştırmayın. | Open Subtitles | لا تخلطوا بين ذلك والسَرقة في هذه الحالة نَعْني إزالة المحتويات الرابية |
Kıyafetlerin çıkarılması biraz rahatlamanızı sağlar diye düşündük. | Open Subtitles | لذلك نحن نظن بأنّ إزالة الملابس سوف تشعركم بالارتياح |
Yine de, bu elementlerin yeryüzünden çıkarılması bazı rahatsız edici çevresel etkilerle bağlantılıdır. | TED | ومع ذلك، فبالرغم من أهميّتها، فإنّ استخراج هذه العناصر من الأرض مرتبطٌ ببعض التأثيرات البيئيّة المزعجة. |
Arkadan 2 kere vurulma. Kurşunların çıkarılması. | Open Subtitles | طلقتين بالظهر, استخراج الرصاصات |
Yapılan açıklamada U. U. G. K, şöyle konuştu: "Çukurun derinliği yüzünden cesetlerin çıkarılması imkansıza yakın. | Open Subtitles | "وذكر المجلس القومي لسلامة النقل بتصريح أنّه: بسبب العمق البحت..." "ستكون استعادة الجثث أمراً شبه مستحيل" |
Organların çıkarılması ve karın bölgesindeki kesikler anatomik veya cerrahi bilgiye sahip biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إزالة الأعضاء و تشويه البطن يعني شخص بمعرفة لكيفية التشريح أو الجراحة. |
3922 numaranın J.P boşaltıcısının çıkarılması ve yan odadaki tatlı ama şirret küçük kızın da beslenme tüpünün değişmesi gerek. | Open Subtitles | الغرفة 3922 تحتاج إزالة منزح، والأمر المبهج لكن السيء، أن الصغيرة في الغرفة المجاورة تحتاج أنبوب تغذية جديد. |
3922 numaranın J.P boşaltıcısının çıkarılması ve yan odadaki tatlı ama şirret küçük kızın da beslenme tüpünün değişmesi gerek. | Open Subtitles | الغرفة 3922 تحتاج إزالة منزح، والأمر المبهج لكن السيء، أن الصغيرة في الغرفة المجاورة تحتاج أنبوب تغذية جديد. |
Ancak daha da önemlisi tümörün bir an önce çıkarılması gerek. | Open Subtitles | لكن الأهم أنا أحتاج إلي إزالة الورم بأسرع مايمكن |
Gerçek hayatta bu parçaların çıkarılması oldukça zor. | TED | لأن إزالة تلك الأشياء صعبة في الحقيقة. |
Pozitif, olumlu bir uyarıcı eklenmesi anlamına gelir, sebzenizi yedikten sonra tatlı yemek gibidir. Negatif ise, bir uyarıcı çıkarılması anlamına gelir, ödevsiz bir gece geçirmek gibi, çünkü sınavınız iyi geçmiştir. | TED | إيجابي يعني إضافة محفز، كالحصول على قطعة حلوى بعد إنهاء تناول الخضروات. والسلبي يعني إزالة محفز، كالإعفاء من الواجب المدرسي لأنك أديت بشكل جيد في الإمتحان. |
Yaşam desteğinden çıkarılması için gerekli olan belgeleri Annesi imzaladı. | Open Subtitles | وقّعت أمّه إستمارة إزالة أجهزة الإنعاش |
Tüm bu fiberglas yalıtımın çıkarılması gerek. - Evet. - Ve... | Open Subtitles | يجب إزالة جميع الألياف الزجاجية العازلة |
Oğlunuzun naaşının Arlington mezarlığından çıkarılması için dilekçe verildiğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل أنت على علم بالتماس إزالة جثمان ابنك من مقبرة (آرلينغتون)؟ |
Yani bıçağın çıkarılması yüzünden ölmüş. | Open Subtitles | إذاً إزالة النصل هي ما قتلته |
Beth, tümörün çıkarılması gerek. | Open Subtitles | "بيث" يجب عليك إزالة ذلك الورم |
Elle çıkarılması gerekiyor. | Open Subtitles | انها فى حاجه الى استخراج يدوى |
Yapılan açıklamada U.U.G.K, şöyle konuştu: "Çukurun derinliği yüzünden cesetlerin çıkarılması imkansıza yakın. | Open Subtitles | "وذكر المجلس القومي لسلامة النقل بتصريح أنّه: بسبب العمق البحت..." "ستكون استعادة الجثث أمراً شبه مستحيل" |