- Willow, neden bahsediyorsun? - Seni topraktan çıkaran bendim. | Open Subtitles | ويلو , ما الذي إنه أنا من أخرجك من الأرض |
Penguen, seni yaşlı tüy kafalı? Seni Arkham'dan çıkaran ne? | Open Subtitles | بطريق، يا كرة الريش ما الذي أخرجك من أرخام؟ |
Sesi çıkaran her ne ise ölene kadar ateş etmeyi sürdürürsün. | Open Subtitles | أطلق النار داخل هذه الشجيرات حتى تقتل من يصدر هذا الصوت |
Her tonu için bir ton CO2 açığa çıkaran çimentoda. | TED | غالبا ما يصدر الإسمنت طنا واحدا من ثنائي أكسيد الكربون عن كل طن من الإسمنت. |
Beni çıkaran polis kaltağı diyorum. | Open Subtitles | تلك الشرطيّة الساقطة اللعينة، التي أخرجتني |
Fırtınanın ortasından çıkıp gelen ve o herifi hayatından çıkaran bir melek olarak. | Open Subtitles | أنا كـ ملاكٍ يهبط من العاصفة كي يزيل ذلك الرجل من حياتك |
- Seni çöpten çıkaran şanslı kız. | Open Subtitles | أنا الفتاة المحظوظة التي أخرجتك من القمامة |
O zaman seni dışarı çıkaran iyi adam olmama izin ver. Teşekkürler. | Open Subtitles | بعدها ، سأكونُ شخصٌ مناسب لكي أخرجكِ |
Kefaletle çıkaran ve kardeşleri kaldıranın ben olduğumu söylememen hariç. | Open Subtitles | ما عدا أنني من أخرجك من السجن وغازل الأختان |
Sizi yoldan çıkaran her kimse, onu da almış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن من أخرجك عن الطريق قد أخده. |
Glen'in Jessica'yı görünce perişan olması seni büyünün etkisinden çıkaran şok etkiydi. | Open Subtitles | أنت رأيت كيف (غلين)ِ (كان مذهولاً بـ (جيسيكا هذا ما أخرجك من الهيكس |
Senden bu sesi çıkaran hayvanı bana göstermeni istiyorum: | Open Subtitles | اريدكَ أن تحدد الحيوان :الذي يصدر هذا الصوت |
Ödeşmek için tek yapman gereken ufaklık yalnızca orada yalpalayarak şu komik sesi çıkaran şeyi indirip bana getirmek. | Open Subtitles | جُل ما عليك فعله لكي ترد الدين هو التسلق إلى هناك، وتجلب ليّ ذلك الشيء الذي يصدر ضجيجاً غريباً إلى هنا بالاسفل. |
Bu tiktakları çıkaran olsaydın ve birinin yatak odasında saklansaydın, ilk işin saati kırmak olurdu. | Open Subtitles | لو كنتِ شيئاً يصدر صوت تكتكة وتختبأين، فيغرفةنومأحدهم،فسيكونأولشئ تفعلينه... |
Beni çıkaran polis kaltağı diyorum. | Open Subtitles | تلك الشرطيّة الساقطة اللعينة التي أخرجتني |
Beni o cehennemden çıkaran tek şey seni düşünmemdi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أخرجتني من هذا الجحيم كان التفكير بك |
Kalp sondasını çıkaran Dr. Burke'e yardım ettim. | Open Subtitles | (أناساعدتالطبيب(بورك, الذي كان يزيل قنال قلبي |
Bu, caydırıcılık tehdidinizi güvenilir kılmak için hızlıca çekilen bir tetik ihtiyacını da yok eder. Dolayısıyla bu, bir barış devletine yönlendirecektir. Eisner -- önceki slayt'da göremediğiniz cinayet oranlarının grafiğini çıkaran kişi -- Avrupa'da cinayetlerin azalmasındaki zamanlamanın merkezi devletlerin yükselişi ile çakıştığını ileri sürdü. | TED | و يزيل الرغبة في الإحتياج لإظهار الرغبة السريعة في الإنتقام ويجعل تهديدك كرادع تهديد حيقيقي . إذا , سيؤدي هذا إلى حالة سلام . إسنر -- الرجل الذي سجل معدلات عمليات القتل الذين لم تستطيعوا أن تروها في أول العرض -- يزعم بأن وقت إنحسار عمليات القتل في أوروبا تزامن مع إرتفاع حالة حكم المركزية . |
Seni örtülerin altından tutup çıkaran bendim. | Open Subtitles | أنا التي أخرجتك من أسفل الأغطية. |
Ana, Bay Vega'ya seni Küba'dan çıkaran adamla nasıl iletişime geçeceğini söyledin yani. | Open Subtitles | (آنا)، أنتِ أخبرتِ السيّد (فيغا) كيفيّة التواصل مع الرجل -الذي أخرجكِ من (كوبا)؟ |
Sanırım bu ay ışığı ve bir kızdaki romantizmi ortaya çıkaran bir şişe Goldschlager. | Open Subtitles | أَظن بأنّه ضوءُ القمر وقنينة غولد شالغر... الذي فقط يُظهرُ الرومانسية في الفتاة. |
Keseyle incileri kutudan çıkaran odur. | Open Subtitles | و لقد كان هو من أخرج الكيس و اللآلئ |
Bana fazlası ile sorun çıkaran eski yüzümü özlerken hayat devam ediyordu. | Open Subtitles | وبينما افتقدت الوجه الذي سبب قدر كبير من المشاكل .نسي العالم الموضوع |
Örneğin Mozart ve beş oktavlı piyanosu, Jimi Hendrix ve altı telli gitarı, Serena Williams ve tenis sahaları... Potansiyelimizi açığa çıkaran şey sınırlar. | TED | من بيانو موتسارت ذو الخمسة جوابات وجيمي هندريكس وجيتاره ذو الست أوتار، سيرينا ويليامز في ملعب التنس، إنها الحدود التي تطلق العنان لقدراتنا. |