Temiz hava almak için dışarı çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه خرج لإستنشاق بعض من الهواء. |
O halde bu demektir ki, pencereden çıkmış olmalı. | Open Subtitles | هذا يعني لابد أنه خرج من النافذة |
Yapmışsın ki o da seni aramak için çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنك فعلت هذا لا بد وأنه ذهب للبحث عنك |
Pencereden falan çıkmış olmalı, Evander. | Open Subtitles | يجب ان تكون قد تسلقت من النافذة أو شيء لايفاندر |
* Savaştan yeni çıkmış olmalı * | Open Subtitles | * ويجب أن يخرج بدون أضرار من المعركة * |
Şimdi yukarıya çıkmış olmalı. | Open Subtitles | هو بالتأكيد في الطابق العلوي الآن. |
Yeniden dışarı çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قد ذهب إلى الخارج مجدداً. |
Seni davet ettiğim kısım tamamen aklımdan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنني نسيت أمر دعوتك للمجئ |
Onun kumar sorunu tekrardan ortaya çıkmış olmalı. | Open Subtitles | مشكلة قماره لا بدَّ وأنْ عادَ إلى الظهور على السطح. |
Kocam çok erken çıkmış olmalı, onu görm... | Open Subtitles | لا بدّ وأن خرج زوجي في وقت مبكّر جداً من هذا الصبـاح - ألم تُصـادف ... |
Hayır. Arka kapıdan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | -كلّا، لا بدّ أنّه تسلّل من الوراء . |
Arka kapıdan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه خرج من الباب الخلفي |
- Yanında olmadığın için dışarı çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنه ذهب للخارج لأنك لم تكن متواجداً عنده |
- Dışarı çıkmış olmalı. - Nasıl? | Open Subtitles | لا بد وأنه ذهب للخارج |
* Savaştan yeni çıkmış olmalı * | Open Subtitles | * ويجب أن يخرج بدون أضرار من المعركة * |
Şimdi yukarıya çıkmış olmalı. Burada mı kalayım yoksa içeri mi gireyim? | Open Subtitles | هو بالتأكيد في الطابق العلوي الآن. |
Yeniden dışarı çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قد ذهب إلى الخارج مجدداً. |
- Aklımdan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنني نسيت |
Ben dışardayken yumurtadan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدَّ وأنْ فقّستَ عندما كُنْتُ خارج |
Aklımdan çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ وأن إنزلق هذا من عقلي |