Bir şeyler saklıyorsun. Bu odanın dışına çıkmasını istemediğin bir şey. | Open Subtitles | أنت تخفي شيئًا شئ لا تريدة أن يخرج خارج هذة الحجرة |
Sadece dua edeceğiz. Tanrı icabına bakmazsa dışarı çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالدعاء، إذا لم يعتني به المولى سننتظر حتى يخرج |
Kız arkadaşının dostlarından biriyle çıkmasını izleyen kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لم تكن واحدة مشاهدة صديقتك تخرج مع واحد من رفاقه. |
- Benimle hiç bir zaman çıkmaz. - Onun senle çıkmasını sağlayabilirsin. | Open Subtitles | ــ ولن تخرج معي يوماً ــ يمكنك أن تجبرها على الخروج معك |
Birlikte oturduğu adamın çıkmasını bekliyorum, sonra tabutunu bulup... bunu kalbine saplayacağım. | Open Subtitles | انا انتظر خروج الرجل من المنزل المجاور لاذهب و أفتح التابوت وأغرز هذا في قلبه |
Sonra kuzeninle çıkmasını izledin, ki bu da değiştiğini, büyüdüğünü gösteriyordu. | Open Subtitles | ومن ثم اردتي مشاهدته يواعد ابنة عمك الذي يؤكد بانه تغير |
Hangi sonucun çıkmasını dileyeceğim ki? | Open Subtitles | *هل آمل صورةً أم نقشًا؟ * |
Sınıfındaki diğer tek zenci çocuk. Bir beyazla mı çıkmasını istiyorsun? | Open Subtitles | انه الفتى الأسمر الوحيد في نفس عمرها هل تفضل أن تواعد ابنتك فتى أبيض ؟ |
Gereksiz personelin çıkmasını istiyorum. - Bu yazıcıların hepsi sizin mi? | Open Subtitles | وأي شخص غير ضروري يخرج من هنا. كل هذه الطابعات لك؟ |
Gereksiz personelin çıkmasını istiyorum. - Bu yazıcıların hepsi sizin mi? | Open Subtitles | وأي شخص غير ضروري يخرج من هنا. كل هذه الطابعات لك؟ |
Ben hala evliyken bir erkeğin benimle çıkmasını beklemek haksızlık olur. | Open Subtitles | لا أتوقع من رجل أن يخرج معي وأنا ما زالت متزوجة |
İçeride ünlü bir silahşor var. Vinnie onun çıkmasını bekliyor. - Kimmiş? | Open Subtitles | فى الكنيسة مقاتل بارع وفينى ينتظره أن يخرج |
Burada bir film yıldızının otelden çıkmasını bekliyorum. | Open Subtitles | انا منتظرا هنا لنجمة سينما حتى تخرج من الفندق |
Peki öyleyse neden kıza telefon edip seninle çıkmasını teklif etmiyorsun? | Open Subtitles | جيد جدا , لماذا اذاً لا تتصل بالفتاة و تطلب منها أن تخرج برفقتك ؟ |
Bir an önce evi terk edip Londra'ya doğru yola çıkmasını sağla. | Open Subtitles | شاهدها وهي تخرج من المنزل وفي طريقها لندن بأسرع ما يمكن |
Bu sabah dörtte kocamın yoğun bakımdan çıkmasını beklerken aklıma gelen şey? | Open Subtitles | الشيء الذي خطر لي في الرابعة صباحاً... عندما كنت أنتظر خروج زوجي... |
Brendan ya da başka bir Harris'in Katie ya da başka bir kızımla çıkmasını istemem. | Open Subtitles | لم أشأ أن يواعد بريندن أو أي من عائلته إحدى بناتي |
Hangi sonucun çıkmasını dileyeceğim ki? | Open Subtitles | *هل آمل صورةً أم نقشًا؟ * |
O adamla çıkmasını istemiyorum tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أريدها أن تواعد هذا الرجل , حسنا ؟ |
Kızınızı güvenli bir şekilde dışarı çıkarabilmenin tek yolu onun dışarıya çıkmasını sağlamamız. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي يمكننا إخراج بنتكم بسلامة من هناك إن ساعدناها على اختيار الخروج |
SWAT timini arayın, çevreyi korumaya alın ve çıkmasını bekleyin. | Open Subtitles | اتصلنا بفريق التدخل السريع و سنؤمن المحيط و ننتظره ليخرج |
Yapacağımız şey, burada oturup Williamson'ın çıkmasını ve bizi o lanet elmaslara götürmesini beklemek! | Open Subtitles | ماذا نحن فاعلين فقط الجلوس هنا و انتظار قدوم وليامسون و خروجه وان يدلنا علي الماس اللعين |
Mr. Holland, Oğlunuzun odadan çıkmasını tavsiye ederim. | Open Subtitles | سيّد (هولاند)، أنا أوصي بأنّ يُغادر إبنك الغرفة كلاّ. |
Fırından bir şeyin çıkmasını falan mı bekliyor? | Open Subtitles | الذي، تَنتظرُ شيءاً للخُرُوج مِنْ الفرنَ؟ |
Eski nişanlımın ortaya çıkmasını bekleyeceğime... | Open Subtitles | أي شيء , ولكن ليس أنتظار صديقي السابق ليظهر |
Kira niye bizim planımıza uyup L'in TV'ye çıkmasını engellesin ki? | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون كيرا الحقيقي يماشي خطتنا ويسمح لـ إل بأن يتجنب عن الظهور على التلفاز ويموت |
-O da yeni baş çıkmasını engelleyebilmek için boynunu yaktı. | Open Subtitles | إذاً أحرق الرقبة كي يمنع الرأس الجديد من الخروج ثانيةً |
Otizm davranışlarının iki yaşına gelince ortaya çıkmasını beklemek zorunda değildik. | TED | لم يكن علينا أن ننتظر سلوك التوحد للظهور في السنة الثانية من الحياة. |