Asansörden Çıktığınızda, radyo sinyallerini binanın güvenlik sistemi kapatacak ve irtibatımız kalmayacak. | Open Subtitles | حسناً , عندما تخرجون من المصعد الإشارة اللاسلكية سيتم التشويش عليها بواسطة نظام المبنى الأمني وسنخسر الإتصال |
Soru, şimdi çıkmanız gereken ve herkesin sizin... .. yere serildiğinizi düşündüğü yere Çıktığınızda ne olacak. | Open Subtitles | ،السؤال هو مالذي سيحدثُ لكم الآن عندما تخرجون وأنت متحمسّون والجميعُ يظن أنكم ستُهزمون |
Şimdi o sahaya Çıktığınızda, 3 şeyi hatırlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | الآن عندما تخرجون إلى ذلك الملعب أريدكم أن تتذكروا ثلاثة أشياء |
Dışarı Çıktığınızda burada olmayacağım. Üzgünüm. | Open Subtitles | لن أكون هنا عندموا تخرجوا , أنا آسف |
Dışarı Çıktığınızda burada olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون هنا عندموا تخرجوا , أنا آسف |
Bir bara girdiğinizde, alışverişe Çıktığınızda sokakta yürürken, yemeğe dışarı çıkarken... | Open Subtitles | عندما تذهب إلى حانة, أو إلى البقّال, أو تمشي في الشوارع, وتأكل.. |
Burayı dinle, evlat. Eğer savaşlara Çıktığınızda.... o büyük kaslar var ya... | Open Subtitles | اسمعنى ايها الصغير عندما تذهب فى الغزوات, انها اعظم |
Ortaya Çıktığınızda, ki çıkacaksınız orada, sizi bekliyor olacağım. | Open Subtitles | عندما تخرجون وسوف تفعلون ذلك سأكون هناك، مُنتظراً |
Çıktığınızda burada olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأكون هنا عندما تخرجون, حسناً؟ |
Çıktığınızda görüşürüz. | Open Subtitles | اراكم عندما تخرجون |
Bu gece dışarı Çıktığınızda Lovecraft için bir düşünce paylaşın. | Open Subtitles | لكن عندما تخرجون الليلة، عليكم أن تفكروا بالروائي (لافكرافت). |
Çıktığınızda size olacakları anlatayım. | Open Subtitles | هاك ما سيحدث عندما تخرجون |
Turneye Çıktığınızda seçtiğin giysiler üzerinize yapışır... yani sekiz ay boyunca bunları giyeceğim. | Open Subtitles | عندما تذهب الى جوله الازياء التي تحصل عليها هي الازياء التي تُعلق معها لذا ساقوم بأرتداء هذه الملابس لـ 8 اشهور من الان |
Yukarı Çıktığınızda her şey eksiksiz mi kontrol et. | Open Subtitles | تأكد عندما تذهب للطابق العلوي أن كل شيء مُعد |
Ringe Çıktığınızda, hakemi dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | عندما تذهب للحلبه, استمع للحكم. |
Tatile Çıktığınızda, ''Bu kişi şu an tatilde, mutlaka size geri döneceklerdir.'' yerine ''Bu kişi tatilde, o yüzden e-postanızı sildik. | TED | عندما تذهب في عطلة، بدل قول، "هذا الشخص في عطلة، سيعودون إليك في نهاية المطاف،" يقولون، "هذا الشخص في عطلة، لذا قمنا بمحو بريدك الإلكتروني. |