Demek istediğim, daha önce sadece iki kere dışarı çıktık. | Open Subtitles | لقد خرجنا معاً مرتين فقط هل اعتبرت هذا موعداً ؟ |
Sadece birazlığına çıktık. Kız kardeşinin bir arabası varmış, biz de arabayla gittik. | Open Subtitles | لقد كانت لفترة قصيرة , اننا خرجنا بسيارة اختها و تجولنا لفترة هناك |
Soğuk Savaş'ın sonundan umutsuzlukla çıktık. | TED | لقد خرجنا من الحرب الباردة الى الفراغ .. |
Bu beni mahkum etti ve böylece dışarı çıktık. | TED | الأمر الذي أدانني وبناء عليه ذهبنا للخارج. |
Ondan sonra büyük açık havaya çıktık, her zamana bölge halk onayı ile ve her zaman gerekli ruhsatlar ile. | TED | ومن ثم ذهبنا إلى الأماكن الواسعة في الخارج، دائمًا بعد موافقة المجتمع المحلي، ودائمًا بصحبة التصاريح اللازمة. |
Üç kez çıktık ve sen mükemmel bir beyefendi gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لقد تواعدنا ثلاثة مرات وما زلت تتصرف على أنك رجل مستقيم |
Biz de 11:11'de çıktık, çünkü 1:11'de çıksaydık geç kalırdık. | Open Subtitles | 11 لأنه لو كنَّا غادرنا في 1: 11 سنكون متأخِّرين |
Biz arıyız. Aydınlanma sürecinde kovanlarımızdan çıktık. | TED | نحن بالفعل كالنحل ، خرجنا من أعشاشنا في عصر التنوير. |
Neden Afrikadan bu kadar yeni çıktık? | TED | لماذا يبدو أننا قد خرجنا من أفريقيا من زمن قريب جدا؟ |
Şimdi -- bunu denemek istiyoruz, bu yüzden böyle bir yola çıktık ve kendi robot ordumuzu yarattık. | TED | الآن، نريد أيضًا تجربة ذلك، لذا خرجنا في جولة على الطريق، وأنشأنا حشد الروبوتات الخاص بنا. |
Tek el ateş etmeden 420.000 doları alıp çıktık. | Open Subtitles | خرجنا وبحوزتنا 420 ألف دولار دون إستخدام المسدس |
Birçok defa dışarıya çıktık. Aramızda kesinlikle iyi bir kimya var. | Open Subtitles | حسنا , لقد خرجنا مع بعض عدة مرات و من الواضح أنه لدينا علاقه جيده |
O gece, anneniz ve ben, yeni hayatımıza başlayışımızı kutlamak için romantik bir akşam yemeğine çıktık. | Open Subtitles | تلك الليلة، أمكم وأنا ..خرجنا في مساء رومانسي للاحتفال ببداية حياتنا الجديدة |
Ses hızının %1'inden %90'ına çıktık. | TED | ذهبنا من واحد في المئة إلى تسعين في المئة من سرعة الصوت. |
O sabah saat 5'te yola çıktık. | TED | ذلك الصباح، ذهبنا الساعة الخامسة صباحا. |
Riskin büyük ve kanıtların zayıf olduğunu söyleyenler olmasına rağmen yolculuğa çıktık. | TED | ولهذا فبرغم وجود أصوات أخرى قالت بأن المخاطرة كانت كبيرة جدًا، والنجاح غير أكيد، ذهبنا على أية حال. |
Onu yönetimine almayı istemeden önce bir yıl kadar beraber çıktık. | Open Subtitles | تواعدنا لمدة عام قبل أن تطلب منه أن ينضم لإدارتك |
Bir süre çıktık, sonra her şey gibi, o da bitti. | Open Subtitles | تواعدنا لفترة وكسنّة الحياة، انتهت علاقتنا |
Buradan yola çıktık ve buraya gitmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | اسمع، غادرنا من هنا ونحاول الوصول إلى هناك |
Alabilmeyi dilerdim oğlum ama dükkandan çoktan çıktık. | Open Subtitles | ليس هذا بمقدوري لكننا تركنا متجر الهدايا بالفعل |
Sen ve ben 6 hafta çıktık , asla hiçbiryere varmayacaktı , İkimize de bir iyilik yaptım . | Open Subtitles | أنا وأنت كنا نتواعد لستة أسابيع، وتلك العلاقة كان من المستحيل أن تنجح. |
Ve dışarı çıktık, uzun bir süre sessizce yürüdük, el ele tutuşarak. | Open Subtitles | ونحن ذَهبنَا خارج، ونحن فقط مَشينَا لوقت طويل في الصمتِ، تَشَابُك بالأيادي. |
Hava almak için dışarı çıktık. | Open Subtitles | لقد تسكعنا بالخارج لتنشق بعض الهواء النقي |
Vitrine yeni çıktık o yüzden biraz telaş var ama çağrı merkezinde çok işe yarayacaksınız. | Open Subtitles | لقد انتقلنا للواجهة للتو لذلك هناك الكثير من العمل هنا لكنني أحتاج حقاً مساعدة في دليل الهاتف. |
Birkaç hafta çıktık. Sonra bitti. | Open Subtitles | نحن فقط خَرجنَا لa زوج ofweeks، وبعد بإِنَّهُ كَانَ إنتهى. |
bu okulun yıldızlarıydı ve ardından biz ortaya çıktık ve onu gölgede bıraktığımız için bizi asla affetmedi. | Open Subtitles | وعندها ظهرنا نحن و لم تسامحنا على سرقة أضواءها |
Onunla tam 5 yıl çıktık. | Open Subtitles | لقد كنا على علاقة لمدة 5 سنوات كاملة |
Gemiye çıktık ve birden sebepsiz yere herkesi öldürmeye başladılar. | Open Subtitles | صعدنا على متن السفينه، ثمَّ فجأةً بدأوا بقتل الجميع بلا سبب. |
Onunla sadece bir gece çıktık ve ne numarasını ne başka bir şeyini aldım. | Open Subtitles | خرجت معها لمرة ولم أحصل على رقمها حتى |
Çocukla maceraya çıktık ve çocukları severim. | Open Subtitles | نحنُ في مغامرة, مع طفل. وأنا أحب الأطفال, خصوصاً هذا الطفل. |