3 Mart'ta... Kadın, yatağın başında, çıplak olarak diz çöktü. | Open Subtitles | في صباح الثالث من آذار جاءت امرأة عارية إلى سريره |
Beni tabutsuz ve çıplak olarak yüzü koyun dünyadan uzak bir şekilde, duasız olarak gömün. | Open Subtitles | يقوم بوضعي في القبر دون تابوت، عارية وبدون صلاة أتجاه وجهي نحو الأرض، و ظهري باتجاه العالم |
Annenin çıplak olarak dolaşmasının garip olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | اذاً ألا تعتقد انة من الغريب ان تتجول والدتك و هى عارية ؟ |
Banyoda çıplak olarak asılmışken otoerotik asfiksi sonucu ölümden dönen adam var ya? | Open Subtitles | الرجل الذي يتعلق عاريا عند ستارة الحمام شبه ميت من اختناق النشوة الذاتي؟ |
İşte ben, -60 santigrat derecede çıplak olarak yıkanmaktan geliyorum. | TED | هذا أنا أدخل بعد الاغتسال عارياً في حرارة -60 مئوية. |
Şey , sanırım beni arkadan çıplak olarak görmek bir çeşit şok yaptı onda. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن تراني عاري من الخلف ذلك ممكن ان يسبب لها صدمه |
Geceyi Simon'ın arabasında çıplak olarak geçirip, ayıldığımızda ertesi sabah, aptal bir saatte eve doğru yola çıkacaktık. | Open Subtitles | بل سنقضي الليل في سيارة سايمون و نحن عراة و بعدها سنفيق من ثمالتنا و نرجع للبيت بتوقيت غبي في الصباح التالي |
Ağladığını, çıplak olarak çarşafları makineye attığını anımsıyorum. | Open Subtitles | تلك إحدى الذكريات لقد جعلتها تبكي كانت عارية , وتضع الملاءات داخل الغسالة |
Neredeyse yarı çıplak olarak şehirdeki tüm bilboardlarda resmi olan bir adamla aynı evi paylaşıyorken.. | Open Subtitles | بتلك الصور الشبه عارية لأحد والديّ كوبر ملصقة بكل مكان في المدينة |
Evde her tarafı reçel kaplı ve çıplak olarak etrafta koşuşturmasına izin veriyoruz. | Open Subtitles | كان من السهل جعلها تذهب في انحاء المنزل عارية مليئة بالمربى |
Öyleyse çıplak olarak sınıflandırılmak bir kadın için iltifat olmalı muhakkak. | Open Subtitles | على ذلك, فإن تصنيف المرأة بأنها عارية يعد مديحاً؟ |
Bileklerimi birbirine kenetleyebilirsin beni çıplak olarak bir sandalyeye bağlarsın ağzımdan istediğin sözü alır, istediğin her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | يمكنك ربط معصميّ تقيدني عارية إلى كرسي تضع الكلمات في فمي.. |
Bu insanların sizi yarı çıplak olarak görmesini istemezsiniz. | Open Subtitles | فلا احب ان يراك هؤلاء القوم نصف عارية. |
Ocak'ın ortasında, çıplak olarak, yaratık şeklindeki bir heykelciğin üstünde oturulmasını tavsiye etmiyorum. | TED | أنا لا أنصح يالجلوس على حوض مياه في منتصف يناير ، عاريا. |
Kimsenin bilmediği bir şeyi öğrenmek için, bir volkanın içine çıplak olarak girer. | Open Subtitles | قد يمشي عاريا إلى بركان نشط إن اعتقد أن باستطاعته تعلم شيء لم يعلم به أحد قبل |
Güneş batarken çıplak olarak birlikte denize gireceksin bir kez sevişeceksin ardından ölüp gideceksin. | Open Subtitles | المشي عاريا على البحر معا عند غروب الشمس وممارسة الحب مرة واحدة ثم الموت بعدها. |
- Kesinlikle! Bir de evlenecek olan, diğerinin sopalarını çıplak olarak taşıyacaktı. | Open Subtitles | أجل ، والشخص الذي سيتزوج عليه أن يحمل الحقيبة عارياً |
Balık tutuyordum ve yemin edebilirim ki seni çıplak olarak ağaçların arasında gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أصطاد ويمكنني بالكاد أقسم رأيتك تجري عارياً ما بين الأشجار |
Bir sabah havuzun içinde kendi idrarımda çıplak olarak uyandım. | Open Subtitles | ذات صباح، استيقظت عارياً في حمام من بولي |
Eleman dairesinde çıplak olarak bir buçuk saat boyunca dolaşıp, orada başkasının olduğunun farkına varmamış mı? | Open Subtitles | اذا كان هذا الرجل يمشي في شقته عاري لمده ساعه ونصف بدون ان يلاحظ انه كان هناك شخص اخر |
Ya da belki çıplak olarak ağaç evden düşmüşsündür. | Open Subtitles | أو ربما وقعت من بيت الشجرة عاري |
Zaten, ...bir sonraki dersimizde, çıplak olarak resim yapmak zorundayız. | Open Subtitles | على اي حال لدرسنا المقبل يجب ان نرسم و نحن عراة |
çıplak olarak yüzeceklermiş. Ben yeterince zayıf değilim. | Open Subtitles | قالوا بأنهم يغادرون سباحة بدون ملابس وأنا لست نحيلا بما فيه الكفاية |