Sonunda bir cinayeti çözmek için Avrupa'ya geri çağırıldım. | Open Subtitles | أخيراً تم استدعائي لأوروبا لحل قضية قتل. |
Akşam erken saatlerde, bir cinayete çağırıldım. | Open Subtitles | مبكراً هذا المساء، لقد تم استدعائي لتحقيق في جريمة قتل. |
Efendim, büyük jüri önünde tanıklık yapmak için mahkemeye çağırıldım. | Open Subtitles | سيدي ، لقد تم إستدعائي لأشهد أمام لجنة مُحلفين كُبرى |
Washington'dan çağırıldım. Makinenin kapatılmasını konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد تم إستدعائي لواشنطن يريدون مناقشة إغلاق الآلة |
Temsil ettiğim bir atık şirketiyle görüşmek için çağırıldım. | Open Subtitles | لقد دعيت للإستشارة من قبل شركة للنطافة أمثلها |
Birgün, seçmelere çağırıldım. | Open Subtitles | في إنتظار فرصتي الكبرى، وذات يوم تم دعوتي لعرض تمثيلي، |
Kingsbridge'den rahibe Caris. Buraya çağırıldım. | Open Subtitles | الأم كاريس من كينغسبريدج تم طلبي |
Çavuş, neden hiçbir neden olmadan buraya çağırıldım? | Open Subtitles | أيها الرقيب، لماذا تم استدعائي الى هنا دون سبب ؟ |
Durumu kontrol etmek için ajansa çağırıldım. | Open Subtitles | لقد تم استدعائي لإدارة الموقف من قبل الوكالة |
Birleşik Kurul'un karşısına çıkmak için çağırıldım. | Open Subtitles | تم استدعائي للمثول أمام لجنة التوجيه المشتركة |
Sonunda, Gizli Servis tarafından çağırıldım. | Open Subtitles | أخيرًا تم استدعائي من قبل المخابرات |
Öyleydi ama bizzat çağırıldım. | Open Subtitles | انا كنت كذلك ، ولكن تم استدعائي |
Cumartesi günü koca ayak için mi çağırıldım? | Open Subtitles | هل تم إستدعائي صباح يوم السبت من أجل بيج فوت؟ |
Nişanlıma bu geceyi beraber geçireceğimize dair söz vermiştim. Ama sonra bu uçuşu çağırıldım. | Open Subtitles | لقَد وعدتُ خَطيبتي أننا سنمضي الليلة معاً ، ثم تم إستدعائي لهذه الرحلة. |
Bu sabah Genel Müdür Yardımcısı'nın ofisine çağırıldım ve bu kabartmaların birebir kopyalarını gördüm. | Open Subtitles | هذا الصباح الذي أنا دعيت... إلى مكتب نائب المدير... وأنا شوّفت مضبوط نسخة ذلك الفرك. |
Shiring kalesinden çağırıldım. O nasıl? | Open Subtitles | دعيت إلى قلعة شيرنغ , كيف هو ؟ |
Cuma öğleden sonrası, 2009 Noel'inden birkaç gün önce. San Francisco'daki bir tüketici ürünleri şirketinin operasyon müdürüydüm ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım. | TED | مساء الجمعة، قبل أيام قليلة من عيد الميلاد لعام 2009. كنت مدير دائرة العمليات في شركة منتجات استهلاكية في سان فرانسيسكو وتمت دعوتي إلى اجتماع كان قد بدأ مسبقاً. |
Şehrin dışındaki bir olay yerine çağırıldım. | Open Subtitles | تمّ دعوتي لمسرح جريمة خارج المدينة. |
Bir şey için çağırıldım. | Open Subtitles | لقد تم طلبي لوقت ما |
Marilyn rolü için geri çağırıldım. | Open Subtitles | "لقد تم طلبي مرة ثانية لدور "مارلين |
Affedersiniz, bakanın ofisine çağırıldım. | Open Subtitles | آسف. أنا مطلوب في مكتب الوزير أقترح ان نقوم بتحديد ميعاد جديد |
Kiralık kasalarla ilgili çağırıldım. | Open Subtitles | قيل لي أن آتي لأجل ما يتعلق بصندوق الودائع الآمن. |
Karargaha çağırıldım. | Open Subtitles | لقد دُعيت إلى مقر رئاسة الأركان. |