Doktor çağırdık ama çok geçti. | Open Subtitles | بالطبع استدعينا الطبيب، ولكن بعد فوات الآوان. |
Bizde ayine gerek olup olmadığını öğrenmek için şamanı çağırdık. | Open Subtitles | لذا استدعينا اليد المرتعشه لمعرفة اذا كانت بحاجه للغناء |
Gitmenizi istiyoruz, bu yüzden dedemizi bize bakması için buraya çağırdık. | Open Subtitles | نريدكم أن تذهبوا، لذا فقد اتصلنا بجدنا ليأتى لرعايتنا. اتصلتم بجدكم؟ |
- Gibbs aslında seni buraya başka bir sebepten çağırdık. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد طلبنا منك المجيء لسـبب آخر أنتم |
Doktoru çağırdık ama bu kadar kanı görünce düşüp bayıldı. | Open Subtitles | إستدعينا الطبيب لكن أغمي عليه لرؤية الكثيرمن الدم |
Sizi bu yüzden buraya çağırdık, Bay Nayim. | Open Subtitles | هذا ما دعوناك إلى هنا لنخبرك إياه، يا سيد نعيم |
Ambulans çağırdık. Yoldalar. | Open Subtitles | استدعينا المسعفين إنهم فى طريقهم إلى هنا؟ |
Hiç onu besleyen oldu mu? Hayvan bakıcılarını çağırdık. | Open Subtitles | لقد استدعينا رقابة الحيوانات سيأتوا قريباً |
Bütün adamlarımızı göreve çağırdık. İlk önceliğimiz kayıp ikizi bulmak. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد استدعينا جميع رجالنا و أولويتنا القصوى إيجاد الأخت التوأم |
Biz bölge şerifini çağırdık bile. | Open Subtitles | نحن بالفعل اتصلنا بالمارشال سيكون هنا في غضون ساعات |
Jamey'nin annesini çağırdık bile. Almaya geliyor. | Open Subtitles | لقد اتصلنا بأمها ، انها فى طريقها لاخذ الطفل |
Neticede durumu düzelmeyince, rahibimiz Peder Moore'u çağırdık. | Open Subtitles | بالتحديد، عندما لم تتحسن حالتها اتصلنا بالراهب، الأب مو |
Sizi buraya güvenebileceğimiz tek insanlar sizler olduğunuz için çağırdık. | Open Subtitles | لقد طلبنا حضوركم إلى هنا اليوم لأننا نعلم بأننا نستطيع أن نثق بكم |
- Birleşik Devletler Kara Kuvvetlerini çağırdık. | Open Subtitles | "لقد طلبنا من القوات العسكرية الأمريكية أن تقاتل في.." |
Olası bir rehine durumuna karşı hemen SWAT ekibini çağırdık. | Open Subtitles | طلبنا العمليات الخاصة ...حالما عرفنا أن هناك ربما ...حالة إحتجاز رهائن |
Açık arttırmayı kazananları keşfetmeye çıktığını düşünüyoruz destek çağırdık ama bizim şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن نعتقد أنه يستكشف عن الرابحين في المزاد حتى يسرق غرفهم إستدعينا الدعم، لكن علينا التحرك الآن |
Çektiğin ızdıraba son veresin diye seni çağırdık, sağlam inanç ve prensiplerini paylaşan bir başkanı destekleme fırsatını sana vermek için. | Open Subtitles | دعوناك هنا لوضع حد لمعاناتك لنعرض عليك فرصة دعم رئيس يشاركك مبادئك الراسخة وإيمانك |
Seni buraya çağırdık çünkü talihsiz bir durumla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | استدعيناك هنا بهذا الوقت المتأخر لأن موقفا غريبا قد طرأ |
Bir saat önce polisi çağırdık. | Open Subtitles | اتّصلنا بالشّرطة تقريباً قبل ساعة. |
Seni buraya bir büyüde yardıma ihtiyacım olduğu için çağırdık. | Open Subtitles | دعوناكِ لأني أحتاج عونكِ فيما يخصّ تعويذة. |
Yokuşta oturan diğer çocuğu çağırdık. | Open Subtitles | نادينا الولد الآخر، والذي كان يجلس على المنحدر |
Seni çağırdık, çünkü bu sorunu çözmek istiyoruz, şey olmadan... | Open Subtitles | لقد طلبناك هُنا لأننا نسعى لحل هذا الأمر بعيداً عن... |
Mahkemeye çağırdık. | Open Subtitles | لقد استدعيناه |
Bakın, sizi buraya çağırdık çünkü, İsa aşkımızı sizinle paylaşmak istiyoruz. | Open Subtitles | انظرن، لقد استدعيناكم للرجوع إلى هنا لأننا نريد أن نشارك حبنا للمسيح معكن. |
Size müzikal birkaç ipucu verebilmek adına birkaç arkadaş çağırdık. | Open Subtitles | لقد دعونا بعض الأصدقاء لإعطائكم بعض الإشارات الموسيقية |
Sizi buraya yeni bir eğitim programının amacını açıklamak üzere çağırdık. | Open Subtitles | دعوناكم هنا لتوضيح غرض البرنامج التدريبى الجديد |
Onu sağlığını kazanması için çağırdık, onunla ilgilenmeliyiz. Annie, üzülme, ben ilgilenirim. | Open Subtitles | ذلك ليس عدلاً، لقد دعوناها من أجل صحّتها، ويجب أن نعتني بها |