Bu sayede, performans yerine yeterince kısa sürede öğrencilerin umursayacağı kadar tatmin edici bir ödemeyle onları çaba sarf etmeye teşvik ediyoruz. | TED | وبهذه الطريقة سنحفز الجهد بدلاً من الأداء على مدى فترة زمنية كافية ومع دفع مبلغ كاف ليهتم الطلاب. |
Belki biraz çaba sarf etseydin kendine güvenin bu kadar az olmazdı. | Open Subtitles | ربما لو قمت ببعض الجهد,كنت لن تشعر بعد الامان |
Altı ay boyunca üzerinde çok çaba sarf edecekler. | Open Subtitles | و سيتطلب ذلك منهم ستة أشهر من الجهود العالية |
Onu saklamak için büyük çaba sarf etmiş. | Open Subtitles | وكان اختراعاً مهمّاً بذل جهداً كبيراً لإخفائه |
Yıllarca ilaçlara direndim ve onlardan uzak durmak için çok çaba sarf ettim. | TED | فقد قاومت العقاقير لسنين و بذلت الكثير من المجهود لتركها |
Bunun için bir çaba sarf etmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت فقط لَنْ تَضعَ أيّ جُهد إلى هذا، أليس كذلك؟ |
Ve yetişkinler gibi düşünen bebekleri yapmak için o kadar çaba sarf etmemiz anlamlı geliyor. | TED | وإنه من المنطقي أن نبذل جهداً كثيراً لدفع الصغار ليفكروا كما يفكر البالغون. |
Pek koşu yapmam, başladığın yere geri dönmek için korkunç bir çaba sarf etmek. | Open Subtitles | . لم أجريِ يوماً تبذل مجهوداً فقط لتعود . من حيُث بدأت |
Cam maske hakkında bilgi toplamak için bir sürü çaba sarf ettim. | Open Subtitles | بذلت الكثير من الجهد للحصول علي معلومات بشأن القناع الزجاجي |
Senin böyle terbiyesiz davranmak için sarf etiğin kadar çaba sarf ediyordur belki de. | Open Subtitles | ربما حتى بمثل الجهد الذي تبذله انت في ذلك السلوك اكبر |
Eğer birini tanımak istiyorsan, neye sinirlendiklerini öğrenmen için çaba sarf etmelisin. | Open Subtitles | إذا تريد أن تعرف أحداً، فعليك أن تبذل من الجهد ما يجعلك تعلم ما الذي يغضبه. |
Tanrıya inanmamak için çaba sarf etmek gerekir. | Open Subtitles | إن عدم الإيمان بالله يستنزف جهداً، وعلامات هذا الجهد واضحة. |
Ve böyle devam edeceksek biraz çaba sarf etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | وإذا كنا نريد إنجاح هذا سيكون علينا بذل الجهد |
Bu etkinlik için ne kadar çaba sarf ettim bilemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن قدر الجهود التي قمت بها لهذا الحدث. |
Sayın Yargıç, bu tanıkla konuşmak için çok çaba sarf ettik. | Open Subtitles | حضرة القاضي , قمنا بالعديد من الجهود للتحدث مع الشاهدة |
Eskiden kişilikler arasında geçiş yaparken çaba sarf etmem gerekiyordu. Şimdiyse düşünmeden istediğim kişiliğe geçebiliyorum. | Open Subtitles | اعتدتُ بذل مجهود للتبديل بين النسخ لكن الآن أستطيع الانزلاق بينها دون تفكير حتى |
Sadece bir saniye düşünün. IŞİD mesajının iletimini sağlamak için işitme engelliler için bile zaman ve çaba sarf ediyor. | TED | فكروا بذلك للحظة: بذلت داعش الوقت والجهد للتأكد أن رسالتها تصل إلى الصُم وضعيفي السمع. |
Bu yüzden kadınlara biraz saygılı olalım ve senin de çaba sarf ettiğini gösterelim. | Open Subtitles | لأنّ الرجال يُحبّونه. لذا لنمنح السيّدات بعض الاحترام، ونُريهنّ أنّ بإمكانك بذل جُهد أيضًا. |
Hayatlarımızda feminenliği yumuşatmak ya da yok etmek yerine bunu göklere çıkarmak için ortak bir çaba sarf ediyoruz. | TED | إذاً بدلاً من محي الأنوثة من حياتنا، نبذل جهداً للاحتفال بها. |
Her şeyi bilen bir ruha yalan söyleyeceksen en azından biraz çaba sarf etmelisin. | Open Subtitles | ...إذا أردت أن تحاول الكذب على روح عجوزة فيجب أن تبذل مجهوداً أكبر في ذلك... |
İnsanlar kendilerine yakıştığını düşündüğü gibi görünmek için çok çaba sarf ediyorlar. | Open Subtitles | الناس يبذلون أقصى جهدهم ليبدون كما يظنون أنه يجب أن يبدون عليه. |
Gerçekten bunun için çok çaba sarf ettiğine inansam da, hiç kimse, gerçekte kim olduğunu değiştiremez. | Open Subtitles | وبالرغم من أني أعتقد أنه بدل مجهودا فلا أحد يمكن أن يتغيّر بالكامل |
Buna inanmak için çok ama çok çaba sarf ediyorum. | Open Subtitles | نعم, لقد كنت حقا أحاول بشدة تصديق هذا. |
Hayatında büyük bir şey başarmak istediğinde... büyük çaba sarf etmen, sıkı çalışman gerekir normalde yapmadığın şeyleri yapman gerekir. | Open Subtitles | أتعرفي ، إذا أردتي الحصول على شيء كبير في الحياة يجب أن تقومي بمجهود كبير أن تحاولي بجد يجب أن تفعلي أشياء لم تعتادي أن تفعليها |