Ertesi sabah uyandığımızda, bir köpek çadırımıza işiyordu. | Open Subtitles | ،عندما إستيقظنا في الصباح التالي كان هناك كلب يتبوّل على خيمتنا |
çadırımıza birkaç kız geldi ve onlarla öpüştük. | Open Subtitles | كان هناك بعض الفتيات في خيمتنا وأنتهى الأمر بتقبيلنا لهن |
Onu çadırımıza götürdük ve kendi inancımıza döndürmeye çalıştık. | Open Subtitles | أخذناها إلى خيمتنا وحولناها إلى ديننا |
- Birisi çadırımıza bir şey atıyor. | Open Subtitles | شخصٌ ما يرمي أشياءً على خيمتنا ماذا ؟ |
Meşe palamudu bu. Ağaçların üzerinden çadırımıza düşüyor. | Open Subtitles | أنهُ البلوط، يسقط من الأشجار على خيمتنا |
Devenim burnunun bizim çadırımıza çoktan girdiğini fark ettin mi bilmiyorum ama- | Open Subtitles | هل تدرك بأنّ أنف الجمل بالفعل في خيمتنا... |
Ancak Tyrion kampa geldiğinde katillerinden birini bizim çadırımıza gönderdi. | Open Subtitles | (ولكن عندما وصل (تيريون إلى المخيم بعث واحد من قاتليه إلى خيمتنا |
çadırımıza girdik ve sonra bana dedin ki: | Open Subtitles | ،ودخلنا إلى خيمتنا : وقلت ليّ |