Farklı şekilde, sanki araya bir duvar koymaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | وكأنها تحاول بناء حاجز بيننا أو شيء من هذا القبيل |
Ayakkabını bağlamak için eğildiğinde cüzdanın sanki kıçından fırlamaya çalışıyor gibi görünmüyordu bu sefer. | Open Subtitles | عندما إنحيت لتربط حذائك محفظتك لم يكن وكأنها تحاول أن تقفز من مؤخرتك |
Oradaydım ve ışınlarını gördüm, ve bilirsin işte ısı görüşünü elde etmeye çalışıyor gibi görünmüyorlardı. | Open Subtitles | كنت هناك وأنا... أنا شاهدت لك التوهج الشمسي، وأنها لا تبدو وكأنها تحاول ، كما تعلمون، التقاط لحرارة الرؤية. |
Televizyondan para toplayarak kendi dünyasını değiştirmeye çalışıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه يحاول تغيير عالمه عن طريق الأنشطة التلفازية |
Bir tür rekor kırmaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو انه يحاول ان يحطم نوع من الرقم القياسي |
Ama bir porno yıldızı gibi davranmaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | لكنّه كأنها تحاول أن تتحول لنجمة دعارة |
Pete'i telefonda tutmaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | وكأنها تحاول إبقاء (بيت) على الهاتف؟ |
Körüyü yoketmeye çalışıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | في الحقيقة يبدو أنه يحاول تهديم الجسر |
Sana yardım etmeye çalışıyor gibi bir hali var. | Open Subtitles | يبدو أنه يحاول مساعدتك |
Sana yardım etmeye çalışıyor gibi bir hali var. | Open Subtitles | يبدو أنه يحاول مساعدتك |
Seninle anlaşmaya çalışıyor gibi! | Open Subtitles | يبدو انه يحاول ان ينجح الامر معكِ |
Bir şeyleri anlamaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | كأنها تحاول أن تكتشف شيئًا |