"çalışıyordur" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يحاول
• يُحاول
• محاولاً
• تُحاول
• يُحاولُ
• تحاول ان
• يراوضها
• أنها تحاول

Belki de para toplayıp, ordusunu kurup buradan kurtulmaya çalışıyordur.
ربما يحاول الحصول على مال بناء جيش، والخروج من هنا؟

Babasının ona yaptıklarını yaparak, güç ve kontrolü yeniden kazanmaya çalışıyordur.
ربما يحاول إسترداد إحساس القوة والسيطرة بتكرار ما فعله والده به.

Muhtemelen şu an ne kadar ettiklerini anlamaya çalışıyordur, anlarsın ya...
ربما من المحتمل انه يحاول نشرها فحسب كم تكلفتهم , اتعرفين؟

Muhtemelen yardım etmeye çalışıyordur. Yerinde olsam aklımdan çıkarır atardım.
ربما كان يحاول مساعدتها فحسب لذا كنت لأنسى الأمر مكانك

Demin kendi kıçını yaladı. Ağzındaki pis tattan kurtulmaya çalışıyordur.
لقد كان يلعق خصيتاه للتو وهو يحاول ان يبعد رائحتها النتنة عن فمه الآن

Belki de kendi dünyasına neden bir sonda gönderdiğimizi anlamaya çalışıyordur.
ربما يحاول بهذا الشكل معرفة لماذا ارسلنا مسبارا الى عالمه

gerçek dünya... ve o dünyada... bir adam bir kadını, Cuma gecesi topuklu ayakkabılarla dışarı çıkartıyorsa... ve o da kendi ev arkadaşını getiremiyorsa, o adam popo avlamaya çalışıyordur.
إذا أخذ رجل إمرأة ليلة الجمعة في حذاء بكعب وهي لا تستطيع جلب فتاة منزلها فهو يحاول أن يحصل على بعض الغنيمة

Eminim babasını bulmaya çalışıyordur.
أنا متأكدة انه في مكان ما هنالك يحاول ايجاد والده

O çavuş şaka yapıyordur.Salak arkadaşlarını etkilemeye çalışıyordur.
ذلك العريف كان يمزح كان يحاول اثارة اعجاب اصدقاءه الاغبياء

Belki bizi korkutmaya çalışıyordur. - 6 aydır bir iz bile bulamadık.
كل عميل إف بي آي في البلاد يبحث عن أبي ربما كان يحاول إخافتنا

Belki de İkinci Kira'yı işe aldığını açığa vurarak bizi korkutmaya çalışıyordur.
ربما يحاول تشتيتي بجعل الرابط بينهما واضحًا

Muhtemelen bunu sana nasıl söyleyeceğini çözmeye çalışıyordur şu anda.
على الارجح انة الان يحاول معرفة كيف يخبرك بالامر

Muhtemelen hangi dükkândan çörek alabileceğini bulmaya çalışıyordur.
ربما يحاول تحديد أي متجر لحلوى الدونات يذهب إليه

Muhtemelen korkmuş belli etmemeye çalışıyordur.
و هو قلق للغاية و لكن يحاول عدم اظهار هذا

Belki bu hatayı düzeltmeye çalışıyordur.
لجريمة غير مرتبطة او انه مات ربما يحاول ان يصحح ذلك الخطأ

Muhtemelen bu saate kadar zaman yolculuğunu açıklamaya çalışıyordur.
على الأغلب أنّه يحاول شرح السفر عبر الزمن الآن

Belki de Siobhan'ın etrafındaki herkese zarar vermeye çalışıyordur. Bilmiyorum.
ربّما كان يُحاول إيذاء جميع من يُحيط بها.

Belki de Tanrı onu öldürmeye çalışıyordur.
من المحتمل أن الله سيفعل ذلك كما تقول، محاولاً قتل هذه الطفلة.

Ya da onu, katilden uzak tutmaya çalışıyordur.
أو كانت تُحاول إبعاد هذه القلادة عن قاتلها.

Büyük ihtimalle Steven sıvışmaya çalışıyordur.
هدّئْ. هو من المحتمل فقط ستيفن يُحاولُ الإِنْسِلال خارج.

Bilmem, belki seni kıskandırmaya çalışıyordur.
حسنا، من المحتمل انها تحاول ان تجعلك تغار.

Ablası ve onun kocasıyla beraber kalıyor. Eminim çamaşırhanede onu becermeye çalışıyordur.
إنّها تسكن مع اختها وزوج اختها، وأراهن أنّه يراوضها عن نفسها.

Eminim sadece misafirimize güzel görünmeye çalışıyordur.
أمهليها يا أمي أنا متأكد أنها تحاول أن تبدو رائعة لأصحابنا