Lanet olası ormanda uyumaya çalışıyormuş gibi. | Open Subtitles | كأنني أحاول النوم في الغابة اللعينة |
Lanet olası ormanda uyumaya çalışıyormuş gibi. | Open Subtitles | كأنني أحاول النوم في الغابة اللعينة |
Elektrikle çalışıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو مثل كابينة الكهرباء. |
Elektrikle çalışıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو مثل كابينة الكهرباء. |
Üzerime tünedi, bana sanki bir gizemi açığa çıkarmaya çalışıyormuş gibi bakıyordu. | Open Subtitles | فقط استقر هناك ينظر الي تقريباً كان وكأنه يحاول كشف شيء كـ.. سر لغزي |
O Henry için çalışıyormuş gibi davranmamız gerek. | Open Subtitles | " علينا المتابعة وكأنه يعمل لصالح " هنري |
Ne zaman bu ülkeye girsek, bizi dışarıya tükürmeye çalışıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر وكاننا كل مرة نحاول دخول هذا البلد، بأنه يحاول أن يلفظنا خارجه |
Ve bu obje etrafındaki insanlarla bir dinamik oluşturarak, sürekli genişliyor ve büzülüyor -- derzleri ya da onun gibi birşeyin içinde bir sırrı saklamaya çalışıyormuş gibi. | TED | وبالتالي هذا الشيء يتمدد ويتقلص باستمرار لخلق ديناميكية مع الناس الذين يتحركون من حوله -- وكأنه يحاول نوعا ما اخفاء سر داخل لحاماته أو ما شابه. |
..birşey çıkarmaya çalışıyormuş gibi çattı. | Open Subtitles | وكأنه يحاول أن يتذكرني... |
Sanki acele ile şehirden kaçmaya çalışıyormuş gibi. | Open Subtitles | يبدو بأنه يحاول أن يهرب من المدينه بأقصى سرعه |