Eğer saklanmaya çalışıyorsan ona cevap vereceği adresi de yazmalısın! | Open Subtitles | لو أنك تحاول أن تختبيء يجب ألا تكتب أليها بعنوانك |
Ama ruh halini düzeltmeye çalışıyorsan, sanırım benim seninle gelmem bu amacını engelleyebilir. | Open Subtitles | إلا أني افترض أنك تحاول تحسين نفسيتك ومع قدومي معك سيتدحض تلك الغاية. |
Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
-Bu da ne demek? Partinden zevk almaya çalışıyorsan, partinden zevk al. | Open Subtitles | أنا أقول , إذا كنت تحاولين أن تستمعين بحفلتك , فاستمتعي بحفلتك |
Çünkü eğer öğrenmeye çalışıyorsan bu senin tıkandığın anlamına gelir. | Open Subtitles | ،لأنه إن كنت تحاولين اكتشاف ماأعرف فذلك سيعني أنك عالقة |
Beni her neyde korumaya çalışıyorsan, bunu kaldırabilirim, anlıyor musun? | Open Subtitles | مهما ما تحاول أن تحميني منه، يمكنني التعامل معه، أتفهمني؟ |
Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
Onlardan biri gibi olmaya çalışıyorsan bu sana hiç uymuyor. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تكون واحد منهم، فهذا لا يُناسبك. |
- Açıkçası ödleklik edip benden kaçtığın zamanı telafi etmeye çalışıyorsan başardın. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنت تحاول التعويض عن مغادرتك مثل الجبان, إذن وفيت إشارتك |
Bana tamamen güvenmediğini söylemeye çalışıyorsan... | Open Subtitles | بالطبع، إن كنت لا تحاول القول بأنك لم تثق بي تماماً |
Beni korkutmaya çalışıyorsan şayet, bu hiç komik değil. | Open Subtitles | أسمع؛ إذا كنت تحاول تخويفي لا أظن أن ذلك مسل |
Benim ağzımdan laf almaya çalışıyorsan - boşuna uığraşma. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تحتال على و تجعلنى أستسلم.. هذا لن يفلح |
Beni korkutmaya çalışıyorsan işe yaramayacak. Hiçbir şey beni hedefimden saptıramaz. | Open Subtitles | إن كنت تحاول إخفاتي فلن يجدي ذلك إنني مصمم تماماً على هدفي |
Benim daha çok kemiğim var. Beni etkilemeye çalışıyorsan, başarısız oldun. | Open Subtitles | لدي عظام أكثر من هذا الرجل إن كنت تحاول إثارة إعجابي ، فقد فشلت |
Kendini hazırlamaya çalışıyorsan buna bir son ver. | Open Subtitles | إذا أنت تحاول لتهيئة نفسك أريدك أن تتوقّف. |
Eğer benden kurtulmaya çalışıyorsan bunu olabildiğince zor ve korkunç hale getireceğim! | Open Subtitles | إن كنتِ تحاولين التخلص مني فسأجعل هذا الأمر صعباً وبشعاً قدر إستطاعتي |
Bana bu botlarla ayartmaya çalışıyorsan, onları geri verebilirim. | Open Subtitles | لو كنتي تحاولين رشوتي بهذه الاحذيه فيمكنك أخذها |
Eğer onu korumaya çalışıyorsan, merak etme. | Open Subtitles | إذا كنتِ تحاولين حمايتها فلا تُتعبي حالكِ .. |
Eğer beni korkutmaya çalışıyorsan, Marcus, ...gerçekten harika bir iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | إذا كُنتَ تُحاول أن تُخيفَني يا "ماركس" فلقد قُمتَ بعملٍ جيد |
Hatta eğer tam günden fazla çalışıyorsan bile. | TED | وهذا حتى إذا كنت تعمل ساعات أكثر من ساعات الدوام الكامل. |
-Evliliğini düzeltmeye çalışıyorsan | Open Subtitles | rlm; - "إن كنتم تعملون على إنجاح الزواج" rlm; |
Her neyi önlemeye çalışıyorsan çalış neticesi çok daha kötü olacaktır. | Open Subtitles | مهما كان الذي تُحاولين منعه، فإن النتيجة ستكون أسوأ بكثير. |
Tamam... aşağıya inmeden önce oyunumu bitirmeye çalışıyorsan, işe yarıyor. | Open Subtitles | حسناً لو حاولت طردي من اللعبة قبل أن نبدأ ، الامر يأتي بنتيجة |
Bu bir şekilde oluyor, özellikle bir gecede 14 hasta gördüğün bir hastanede çalışıyorsan. | TED | الان يتطلب بعض العمل, بالاخص عندما تعمل بمستشفى ترى فيها في الليلة الواحدة 14 شخصاً. |
Deli namını yok etmeye çalışıyorsan evrenin sözcüsü olduğunu söyleme. | Open Subtitles | إن كنتِ تحاولي إثبات عكس ما يشاع عنك بأنّك مختلّة... فعلّك لا تودّي الإفصاح بأنّك تتحدثين بلسان الكون. |
Kimin için çalışıyorsan sana bu iş için yeterince para vermiyorlardır. | Open Subtitles | أياً كان من تعمل لديهم , لا أظن أنهم يدفعون لك مايكفي نظير ذلك. |