Bir çalışanınız şu fotoğrafını bize verme nezaketinde bulundu. | Open Subtitles | موظف كان عطوفاص بالقدر الكافي ليقدم هذه الصورة الشخصية مقابل أجرة له |
Bunların hiçbirisi sizin çalışanınız olduğum için iyi hissettirmiyor. | Open Subtitles | لأن ليس هناك شئ واحد من هذا يجعلنى اشعر بتحسن عن كونى موظف لديك |
Ne heyecanlı bir çalışanınız var. | Open Subtitles | ياله من موظف متحمس هذا الذي عندك |
Kırk iki çalışanınız zaten yeterli değil. | Open Subtitles | موظفيك لا يستطيعون تغطية ، كلّ بنـايـاتك |
Hem sizin çalışanınız, hem de kabul edin benden kat kat iyi. | Open Subtitles | إنها ضمن موظفيك ودعنا نعترف بالأمر يمكنها أن تكتب أحسن مني |
çalışanınız bana küfretti ve beni saldırganca tehdit etti. | Open Subtitles | إن موظفك إستخدم ألفاظ بذيئة وهددني بالعنف. |
Bayım, çalışanınız yanlış bir fikre kapılmış. | Open Subtitles | سيدي، موظفك استنتج الفكرة الخاطئة |
- Aklınızda bir çalışanınız vardır. | Open Subtitles | أتصور أن يكون لديكم موظف في بالكم. |
Burada uyuşturucu bulunduran bir çalışanınız tutuklanmış. | Open Subtitles | -ينبغي أن تأتي للعمل لدي -كان لديك موظف قد اعتقل هنا بسبب بيع المخدرات في المتجر |
- Eski bir çalışanınız hakkında arıyorum | Open Subtitles | انا اتصل بخصوص موظف سابق عندك |
- Yani yeni çalışanınız var. | Open Subtitles | لذا أنت لديك بالفعل موظف جديد |
Arkadaşınız değil, çalışanınız. | Open Subtitles | انه ليس صديقك بل موظف عندك |
Dave Farfield isminde bir çalışanınız var mı? | Open Subtitles | هل لديك موظف يدعى (ديف فارفيلد)؟ |
Büyük ihtimalle, telefon yolda siz ya da başka bir çalışanınız tarafından ele geçirildiği için. | Open Subtitles | الاحتمال الأرجح أنه تم اعتراضه بواسطتك أو بواسطة احد موظفيك |
Bir çalışanınız hakkında yorum yazmak istiyordum. Kenneth için. | Open Subtitles | أود ملء بطاقة ملاحظةٍ على أحد "موظفيك يُدعى "كينيث |
Aslına bakarsanız, iki çalışanınız öldürüldü. | Open Subtitles | في الواقع اثنان من موظفيك قد قُتلا |
Sam bir işten bahsetti... bir çalışanınız çalıyormuş? | Open Subtitles | -سام, قال شيئاً عن عمل احد موظفيك يسرق؟ |
- Birkaç ay önce siz ya da bir çalışanınız Bay Rourke'un cep telefonunun çalışmadığına emin olmak için, Bay Rourke'a çarpıp, telefonuna kahve döktü. | Open Subtitles | منذ عدة شهور أنت أو أحد موظفيك اصطدم بالسيد(رورك)وتأكد من تعطيل هاتفه عن طريق كوب من القهوة |
çalışanınız ayrılamıyor çünkü bir isyan başlattı. | Open Subtitles | موظفك لن يغادر لأنّه مضطرب قليلاً. |
Yani çalışanınız Mick Danzig için polise rüşvet verilmesi hakkında aracılık yaptınız mı yoksa yapmadınız mı? | Open Subtitles | إذاً هل تقول أنك استخدمت نفوذك مع الشرطة ودفعت لهم رشوة فيما يخص موظفك (ميك دانزيغ) أم لا؟ |
Homer Simpson, güvenilir çalışanınız. | Open Subtitles | أنا (هومر سمبسون)، موظفك المؤتمن |
çalışanınız bir katil. | Open Subtitles | موظفك هو قاتل |