Bunca zaman sonra, bunca çalışmadan sonra birden garip bir duyguya kapıldım sanki hiç bir şey elimde değil. | Open Subtitles | وبعد كل هذا الوقت وبعد كل هذا العمل بدأت فجأة أشعر بأن ليس بيدى أى من ذلك لا شئ |
Gerçekten yıl boyunca ortaya koyduğumuz sıkı çalışmadan vaz mı geçeceksin? | Open Subtitles | أنت حقاً ستتخلين عن كل العمل الشاق الذي بذلنا طوال السنة |
Bu çalışmadan edindiğim en etkileyici bakış açısı hepimizin henüz dünyaya gelmeden dünyayı öğreniyor olmamızdı. | TED | وإحدى أروع الأفكار التي استنتجتها من هذا العمل هي أننا جميعا نتعلم عن العالم حتى قبل أن نصل إليه. |
Jim burada merdivenlerden iniyor, biyonik ayak parmağı bir sonraki basamağa doğru yöneliyor, kendisi bacağını oynatmaya çalışmadan bu doğal hareketler otomatik ortaya çıkıyor. | TED | هنا يخطو جيم نزولًا، ويصل بإصبع قدمه الآلية إلى الدرجة التالية، أظهر هذه الحركات بشكلٍ تلقائي وطبيعي دون أن يحاول تحريك طرفه بشكلٍ كامل. |
Onu bulmak ve tekrar çalışmadan önce onu durdurmak için bir sebep daha. | Open Subtitles | هذه كلها أسباب كي نجده و نوقفه قبل أن يحاول مجدداً |
Çünkü sırıkla atlamacı olmaya çalışmadan önce... | Open Subtitles | رياضي القفز بالعصا أولمبي؟ لأنه ما يجب عليك أن تكون قبل أنتحاولالقفزبالعصا.. |
Bu çalışmadan çıkmanı istemek durumundayım. | Open Subtitles | نريد منكَ التنحي عن الدراسة التي أبُرمت معنا |
Seni tekrar öldürmeye çalışmadan çocukları pataklamak lazım. | Open Subtitles | يجب أن تصفع الأطفال فورا قبل أن يحاولوا قتلك ثانية |
Bu örnek Uganda'da yaptığımız bir çalışmadan, haberleşme cihazlarını ortak kullanan insanların bu cihazları nasıl kullandığı hakkında daha karmaşık bir örnek. | TED | هذا المثال معقد إلى حد ما، وهو من دراسة قمنا بها في أوغندا عن كيفية استخدام هذه الأجهزة بين الأشخاص الذين يتشاركونها. |
Metanet geleceğine bağlanır, sadece günlük, ya da haftalık veya sadece aylık bir şey değil, geleceği gerçeğe dönüştürmek için yıllar süren gerçekten zorlu bir çalışmadan ibarettir. | TED | الجَلَد هو التشبث بمستقبلكم ليل نهار، ليس فقط لمدة أسبوع أو شهر بل لسنوات، وكذا العمل بِكَدٍ لجعل ذلك المستقبل حقيقة. |
Bu geziden ve çalışmadan ortaya çıkan fikir Katlaskop (Katlanabilir Mikroskop) adını verdiğimiz şeydi. | TED | ما نتج عن هذا العمل و هذه الرحلة كان حقيقه الفكرة التي نسميها المجاهر المطوية. |
18 aylık yoğun çalışmadan sonra, inanılmaz şeyler yapmak üzere işe koyuldum. | TED | وبعد 18 شهرًا من العمل الشاق، واصلتُ القيام بأشياء رائعة. |
"çalışmadan dönerken getirilen insanları gördük." | Open Subtitles | عندما كنّا نعود من العمل رأينا أشخاص تـُنقل |
"Aşırı çalışmadan dolayı stres, bu ülkenin kendini en çok adamış devlet memurlarından birini bizden aldı." | Open Subtitles | الضغط الناجم عن العمل سرق أحد افضل من يخدمون الشعب |
Arturo Bandini, dahi, görmüş geçirmiş adam, sikini saklamaya çalışmadan sahilde yürüyüşe çıkamıyor. | Open Subtitles | آرتور بانديني أذكى رجل في العالم لا يستطيع أن يمشي على الشاطئ من دون أن يحاول بأن يخفي قضيبه |
Aynen öyle. O beni yakmaya çalışmadan önce birisi bunu ona da söylemeliydi. | Open Subtitles | بالضبط و قد كان على أحدهم أن يذكره بذلك قبل أن يحاول أن يشعل النار فىَّ |
Çünkü sırıkla atlamacı olmaya çalışmadan önce... | Open Subtitles | رياضي القفز بالعصا أولمبي؟ لأنه ما يجب عليك أن تكون قبل . . |
Bu çalışmadan çıkmanı istemek durumundayım. | Open Subtitles | نريد منكَ التنحي عن الدراسة التي أبُرمت معنا |
Seni tekrar öldürmeye çalışmadan önce çocuklar pataklamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تصفع الأطفال فورا قبل أن يحاولوا قتلك ثانية |
20 yıl boyunca sarsıntı ve felaketler üzerinde çalışmadan şunu öğrendim, | TED | وها هو ما تعلمته من دراسة الصدمات والأزمات خلال عقدين من الزمن. |