Yaptığımız araştırmalarda okuduğumuz bazı çalışmalarda diyabetin saf bitki kaynaklı bir diyetle tedavi edilmesinin potansiyel olarak mümkün olduğu yazıyor. | Open Subtitles | أثناء البحث، صادفتُ العديد مِن الدراسات التي قالت أنك ربما تستطيع فعلياً علاج أو عكس السكري باتباع غذاء نباتي صرف. |
bunu denemek ve anlamak için çeşitli çalışmalarda bulunduk. | TED | ولكننا نعمل اليوم على كم كبير من الدراسات من اجل تجريب ذلك |
Size gösterdiğim tüm bu çalışmalarda kullanılan | TED | فإذا نظرنم إلى كل تلك الدراسات التي عرضتها عليكم |
Sonraki çalışmalarda araştırmacılar liberalleri, birçok gerekçe sunarak askeri harcamaları destekleme yönünde ikna etmeye çalıştılar. | TED | ثم في دراسات لاحقة، حاول الباحثون إقناع الليبراليين بدعم النفقات العسكرية بحجج متنوعة. |
Son çalışmalarda obezite ile sindirim sistemlerimizde yaşayan bakteri türleri varyasyonları arasında da bir bağlantı bulundu. | TED | كما اكتشفت دراسات حديثة علاقة بين السمنة وبين أنواع من المخلوقات البكتيرية التي تعيش في جهازنا الهضمي. |
Ve bu tip çalışmalarda hücrede sağlıklıdan hasta olmaya geçişte şekerlerin değiştiği keşfedilmiştir. | TED | والذي اكتُشِفَ من دراسات كهذه أن السكّريّات كانت قد تغيّرت أثناء تحوّل الخليّة من الصحّة إلى المرض. |
Yapılan çalışmalarda karışık sonuçların nerede olduğu veya zayıf yönlerin neler olduğu hakkında konuşmak. | TED | تحدث حول أين توجد نتائج غير حاسمة أو أين يوجد ضعف في الدراسات التي أُجريت. |
Evet, bazı homepatik çalışmalarda örümceklerin kansere çare olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | نعم، و بعض الدراسات الأخرى اكتشفت أن العناكب قد تعالج من السرطان |
çalışmalarda bir kontrol gruplarının olması önemli bir unsur. | Open Subtitles | الدراسات من المهم وجود مجموعة لا تطبق عليها الدراسة |
Doktoranı çevresel çalışmalarda yaptın. | Open Subtitles | تسلمت رساله الدكتوراه الخاصه بكَ في الدراسات البيئية |
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda büyük başarı elde edildi. | Open Subtitles | الدراسات على الحيوانات حققت نجاحاً كبيراً |
Bu alanda yaptığımız ilk çalışmalarda sosyal psikologların yardımsever davranış dedikleri şeyi inceledik. | TED | بعض الدراسات الاولى التي أجريناها في هذه المنطقة نظرت في مساعدة السلوك، ما يسميه علماء النفس الاجتماعين بالسلوك الاجتماعي المؤيد. |
Bazı çalışmalarda ise duygusal gözyaşlarının yüksek düzeyde ACTH ve enkefalin, endorfin ve doğal ağrı kesiciler gibi stres hormonları salgılattığı gösterilmiştir. | TED | ولكن بعض الدراسات قد وجدت أن الدموع العاطفية تحتوي على معدلات أعلى من هرمونات التوتر، مثل الهرمون الموجه لقشرة الكظر والانسافلين والاندورفن ومثبط الألم الطبيعي. |
çalışmalarda, gürültülü bölgelerde okula giden çocukların akademik performansta akranlarından geri kalma ihtimallerinin daha yüksek olmasının olası sebepleri bunlardır. | TED | هذه جميع الأسباب وراء اكتشاف الدراسات أن الأطفال الذين يتعلمون في مناطق صاخبة هم أكثر عرضة للتخلف عن أقرانهم في الأداء الأكاديمي. |
Çeşitli kas-iskelet bozuklukları olan hastaların olduğu çalışmalarda yoga, ağrıyı azaltmada ve hareketliliği iyileştirmede diğer düşük etkili egzersiz formlarından daha yararlı olmuştur. | TED | في الدراسات التي شملت مرضى يعانون من عدد من الاضطرابات العضلية الهيكلية، كانت اليوجا أكثر نفعًا في تقليل الألم وتحسين الحركة من سائر التمارين الأخرى ضعيفة التأثير. |
Yaptığımız diğer çalışmalarda da gördük ki; varlıklı bireyler müzakerelerde yalan söylemeye, iş yerinde kasadan para çalınması gibi etik olmayan davranışları onaylamaya, rüşvet almaya ve müşteriye yalan söylemeye daha yatkınlar. | TED | وقمنا دراسات أخرى أظهرت أن الأشخاص الأثرياء هم أكثر عرضة للكذب في المفاوضات لتأييد السلوك غير الأخلاقي في العمل كسرقة مبالغ نقدية من السجل النقدي، أخذ الرشاوي، والكذب على العملاء. |
Bunun gibi benzer sorulara dair çalışmalarda katılımcıların %80'e yakını ikinci önermeyi seçiyor: yani Lucy'nin poker de oynayan bir portre ressamı olduğunu. | TED | في دراسات لأسئلة مشابهة، حتى 80 بالمئة من المشاركين قاموا باختيار الجملة الثانية: أن لوسي فنانة بورتريه وتلعب أيضًا البوكر. |
Bu gibi çalışmalarda biyolojik etkenlere bakılır. | Open Subtitles | ،في دراسات كهذه ...ننظر إلى العوامل الحيوية |
Ve labaratuarımda yaptığım benzer çalışmalarda bu dört yaşındaki deneklerin aynı görevi verdiğimizde olası olmayan bir hipotezi bulmakta aslında yetişkinlerden daha iyi olduklarını gösterdik. | TED | وفي دراسات قمنا بها فى معملي منذ وقت قريب، شبيهة بهذه، أوضحنا أن الأطفال بعمر أربع سنوات هم أكثر مهارة في الواقع في التوصل إلى فرضيات بعيدة الاحتمال من البالغين عندما يتم إعطاؤهم ذات المهمة ليقوموا بها. |
Ve bazı çalışmalarda, birbirlerine az çok yakın ülkelerde, sosyal hiyerarşinin her düzeyindeki insanları karşılaştırmak mümkün. | TED | وفى عدة دراسات أمكنتنا أن نقارن بين كيفية تأثر الأشخاص في الدول ذات التوزيع العادل والدول ذات التباين الكبير على كل مستوى من مستويات الهرم الاجتماعي . |
Ameliyattan sonra iyileşen hastalar üzerinde yapılan çok ilginç çalışmalarda, tuğladan bir duvara bakan insanlarla ağaçlara ve doğaya bakan insanları karşılaştırıldığında tuğladan duvara bakan insanların hastanede daha uzun süre kaldığını, daha fazla ilaca ihtiyaç duyduğunu ve daha fazla tıbbi zorluklar çıktığını gösterdi. | TED | هناك دراسات ملفتة للاهتمام أجريت على أناس في طريقهم للشفاء من عملية جراحية وجدوا أن الناس الذين يرون فقط الجدران من حولهم في مقابل الأشخاص الذين يرون خارجا الأشجار والطبيعة الناس الذين ينظرون إلى جدار بقوا في المستشفى فترة أطول، احتاجوا مزيد من الأدوية ، وكان لديهم مضاعفات طبية أكثر. |