Gezegeninle telsiz bağlantısı kurmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول الإتصال لاسلكياً بوطنك منذ إستعادتك لوعيك |
Benim için en iyisini yapmaya çalıştığını biliyorum, ama oturup bir grup pisliğin en iyi arkadaşımın öldürülmesiyle ilgili hiçbir şey yapmamasını izleyemem. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول نصحي، لكن لا يمكنني أن أجلس وأشاهد حمقى لا يقبضون على قتلة صديقي |
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama beni burada tutamazsınız. | Open Subtitles | أعرف أنك تحاول مساعدتي لكن لا يجوز لك ابقائي هنا |
Bağımsız olarak senin için çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها تعمل لمصلحتك كعميل مستقل |
Dergiyi kurtarmaya çalıştığını biliyorum ama kendini, baştan çıkarıcı bir göğüs dokunucusuna indirgememelisin. | Open Subtitles | لا ربما اعلم انك تحاول ان تنقذ المجلة ولكن ليس عليك ان تقلل من شانك |
Kartel için çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم لحساب اتحاد المخدرات |
Gitmeye çalıştığını biliyorum. Bunu anlayabiliyorum da. | Open Subtitles | أعلم أنّك تحاول المغادرة ويمكنني تفهّم ذلك |
Beni korumaya çalıştığını biliyorum ama yapmaman için sana yalvarıyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك تحاول حمايتي لكن أتوسل لك ألا تفعل |
Bak, tatlım, Lloyd'un dikkatini çekmeye çalıştığını biliyorum ama bu da fazla. | Open Subtitles | انظري عزيزتي , أعلم أنك تحاولين شد انتباه لويد ولكن هذا مبالغ فيه |
Gerçek dünyada çalıştığını biliyorum ve çok da başarılısın. | Open Subtitles | أعلم أنك تعمل في العالم الحقيقي .. وأبليت فيه بقوة |
SD-6 için çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تعملين لحساب الـ إس دي |
Şekersiz ve bu tür şeye dikkat etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | إنها خالية من السكر , و أعلم أنكِ تحاولين الإنتباه إلى هذه الأمور. |
Esrar şirketlerinin birinde çalıştığını biliyorum. Ben seninle gelirim. | Open Subtitles | أعلم أنه يعمل مع إحدى عصابات الـ (ماريجوانا) |
Seni seviyorum ve bu aileyi düzene sokmaya çalıştığını biliyorum. Ama böyle olmaz. | Open Subtitles | أحبك أعلم أنك تحاول حل أمور هذه العائلة لكن ليست بتلك الطريقة. |
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama yardımın değersiz. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول المساعدة وأن مساعدتك غير مجدية |
Beni korumaya çalıştığını biliyorum ama kimsede saygıdan eser kalmamış. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تحاول حمايتي هنا ولكن هناك مستوى من الاحترام المفقود في كل مكان. |
Sadece yardım etmeye çalıştığını biliyorum, ama kendi başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | اسمع ، أعرف أنك تحاول المساعدة فحسب لكني أستطيع الإعتناء بنفسي |
Beni neşelendirmeye çalıştığını biliyorum ama hiç havamda değilim. | Open Subtitles | أعرف أنك تحاول إبهاجي، لكني لا أشعر أني بمزاج جيد لهذا |
Gem'de çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها تعمل في حانة (جيم) |
Kıl yumaklarının dünyasında harbici kalmaya çalıştığını biliyorum bu yüzden yaptığın alıntıları yayınlamayacağım. | Open Subtitles | انظر , انا اعلم انك تحاول ان تصبح اكبر كيس شعر قانوني في العالم لذلك لن اقوم بنشر اقتباساتك |
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم ماذا تفعل. |
Beni korumaya çalıştığını biliyorum Ollie ama ben güçsüz değilim. | Open Subtitles | أعلم أنّك تحاول حمايتي يا (أولي)، لكنّي لستُ عاجزة. |
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama sen... | Open Subtitles | إسمع، أعلم بأنك تحاول تقديم المساعدة ... ولكنك |
Güçlü olmaya çalıştığını biliyorum ama birileriyle konuşabilmeni gerçekten isterdim. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاولين أن تكوني قوية، أريدك حقاً أن تكوني قادرة على التحدث إلى شخص ما |
İyi ekiplerle çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك تعمل بصورة أفضل في فريق معريكالقتال؟ |
Basında çalıştığını biliyorum. Lütfen bunu doğru kişilere ulaştır, Raheem. | Open Subtitles | "أعلم أنك تعملين في مجال الاعلام، رجاء توصيل هذا للشخص المناسب. |
Kibar davranmaya, teşekkür etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكِ فقط تحاولين أن تكوني لطيفة و أعلم أنكِ تحاولين فقط أن تقولي "شكراً لك |
Şirket için çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يعمل في الشركة |
- Ne yaptığını biliyorum. Briggs'in senin hesabına çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | و لدي شيء ما من أجلك |
Telefon kayıtlarını gördüm, yani senin için çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت سجلات هاتفه أعرف بأنّه يعمل لديك |
Carson, retrovirüsün silahlandırılması üzerinde çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تعمل على تحويل الفيروس الرجعي إلى سلاح |