Bu durumda, spekülasyona göre, sen planın sana düşen bölümünü gerçekleştirecek ve satabileceğin değerde bir şeyi çalacaksın. | Open Subtitles | في هذه الحالة، يجب أن تنفذ آخر جزء من الخطة، و تسرق شيئاً قيماً يمكنني بيعه. |
Mücevherleri çaldığın zaman aynı zamanda fişlerini de çalacaksın. | Open Subtitles | عندما تسرق المجوهرات سوف تسرق معها الايصالات |
Dinlensen iyi olur. Bu gece çalacaksın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحصل على بعض الراحة لأنك ستعزف هذه الليلة |
Bu yüzden cuma akşamı çünkü çamaşırhanede olacaksın ve gardiyanların iç çamaşırlarını çalacaksın. | Open Subtitles | ذلك ما ستفعله ظهر الجمعة لأنك تعمل في قسم الملابس المتسخة ستسرق ملابس الحراس الداخلية |
Sen bu kısmı çalacaksın, ve ben de sağ elimle diğer kısmı. | Open Subtitles | ستعزفين على هذا الطرف, وانا سأعزف على الطرف الاخر |
Otel odasına zorla girip çanta mı çalacaksın? | Open Subtitles | تريد ان تقتحم غرفة في فندق و تسرق حقيبة؟ |
İşin özü... önümüzdeki altı hafta Miami' ye gelen giden bütün özel uçuş bilgilerini çalacaksın. | Open Subtitles | عليك ان تسرق بيانات كل الرحلات الخاصة المسافرة من والى ميامي في الاسابيع الستة القادمة |
Bak, sen devrimcisin İngiliz bankasından parayı çalacaksın ve Hintli yoksullara dağıtacaksın. | Open Subtitles | ..أنظر، أنت ثوري تدخل المصرف و تسرق النقود من البريطانيين و توزعها على فقراء الهند |
- Kötürümün sevgilisini çalacaksın ama kötürümle dövüşmeyeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | تسرق فتاة معاق ولا تواجه معاق ؟ |
Kötürümün sevgilisini çalacaksın ama kötürümle kavga etmeyeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | تسرق قتاة معاق لكن لا تقاتل معاق ؟ |
Kötürümün sevgilisini çalacaksın ama kötürümle dövüşmeyeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | تسرق فتاة معاق ولا تواجه معاق ؟ |
- Çalışması çok kolay birine. - Parça listesini çalacaksın değil mi? | Open Subtitles | ـ سهل جدًا للعمل معه ـ هل ستعزف الأغاني في القائمة؟ |
Sen en önde keman çalacaksın. | Open Subtitles | أنت ستعزف الكمان في خانة الهجوم |
Şimdi, bir randevu alacaksın, ona çalacaksın ve eğer beğenirse, Yargıç Hay için çalacaksın. | Open Subtitles | ستحصل الآن على موعد، ثم ستعزف له، وإذا نلت إعجابه، ستعزف للحكم "هاي". |
Gazetemi mi çalacaksın yoksa kahvaltı gevreğime çekirge falan mı koyacaksın? | Open Subtitles | هل ستسرق صحيفتي؟ أم ستضع حشرة الليل داخل حبوبي أو مثل ذلك؟ |
Ve sen... bu takım elbiseyle benim arabamı geri çalacaksın? | Open Subtitles | وانت هل ستسرق سيارتي ثانية مرتدياً هذه البدلة ؟ |
- Bilmem, arabalarla ilgili bir şey mesela. - Araba mı çalacaksın? | Open Subtitles | لا أعلم بعد ، ربما أعمل في مجال السيارات - هل ستسرق السيارات ؟ |
Peki, bana hangi şarkıyı çalacaksın? | Open Subtitles | حسناً، لا بأس أي أغنية ستعزفين لي؟ |
Ve bu yüzden parayı çalacaksın? | Open Subtitles | لذلك, ستسرقين النقود؟ |
Bir tane kitabı kirlettin, diğerini çalacaksın, paranı geri isteyeceksin ve bu sana göre ödeşmek oluyor. | Open Subtitles | تدنّس كتاباً وتسرق آخراً وتطالب باسترجاع نقودك وتعتبر ذلك تساوي. |
Hepsi sende kalabilir fakat şu andan itibaren sadece ama sadece benim için çalacaksın. | Open Subtitles | تستطيع الحفاظ على كل ذلك لكن من الآن وصاعداً ستفعل كل سرقاتك لصالحي |
Demek, öylece 'La Merced'e gidip kapılarını çalacaksın, ha? | Open Subtitles | وماذا عساك أن تفعل تذهب إليهم وتطرق الباب؟ أنا لا أخافهم .. |
Klavyeyi çalacaksın tamam mi? | Open Subtitles | هلا قمتي بالعزف لو سمحتي ؟ |
O korna çalınca, sen de çalacaksın | Open Subtitles | هى تزمر, انت تزمر. |
Madem bir aşk hayatı çalacaksın, bari klasiklerden çalma salak! | Open Subtitles | إذا أنت سَتَسْرقُ a حياة حبِّ، لا تَسْرقْ مِنْ الكلاسيكيين. |
Yüzeceğiz, şarap içeceğiz... ve sen "santouri" çalacaksın. | Open Subtitles | سَنَسْبحُ، ..و سَنَشْربُالنبيذَ. وأنت سَتَلْعبُ السانتوري. |
O hesaptan 5 milyon dolar çalacaksın ve benimkilerden birine koyacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بسرقة 5 ملايين دولار من هذا الحساب و تضعها بواحد من حساباتي |