Goa'uld ve Tok'ra bulundukları yere teknoloji çalarak gelmediler mi? | Open Subtitles | ألا نكون مثل الجواؤلد والتوك رع حصلنا عليها بسرقة التقنية |
Ya da ceset çalarak ve suçu bize yükleyerek hala örtbas etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | او ما زالوا يغطون الأثار , بسرقة الجتة , و وضع اللوم علينا |
Elliot Collier adını kullanan adam o kimliği 1989'da ölmüş bir gencin sigorta numarasını çalarak yarattı. | Open Subtitles | الرجل الذي يستخدم اسم إليوت كولير خلق هذه الهوية بسرقة رقم الضمان الإجتماعي لمراهق مات في 1989م |
Turk anını çalarak Dr. Cox'un sinirini tepesine çıkardığını söyleyince, bunu Elliot'a söylememeye karar verdim. | Open Subtitles | عندما أخبرني (تورك) بأنه أغضب الدكتور (كوكس) بسرقته للحظته, قررت ألا أشارك (إليوت) بما أعرفه |
Karşılığını böyle mi verecektiniz, çalarak mı? | Open Subtitles | و هكذا تردوا الجميل ؟ بالسرقة ؟ |
Şerif zaten soygunculuğun 20 mislini yaparken bu adamın malını çalarak ne yaptığınızı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | , ماذا تعتقد أن السرقة ستفعل لكم عندما يقوم عمدة البلدة بسرقة الناس أكثر من 20 مرة ؟ |
Senin için riske girdi, ama sen karşılığını, parasını çalarak verdin. | Open Subtitles | كانت هناك من أجلكِ وردّيت ذلك لها بسرقة المال |
Yazılımı bizden çalarak Otto'yu tuzaklarına çekip onu yakalamamızı sağladılar. | Open Subtitles | بسرقة البرنامج مننا انهم كانوا قادرين على إغراء أوتو في فخ |
Birkaç hilkat garibesi Cadılar Bayramı'nı neden bir yapay zeka çalarak geçirir ki? | Open Subtitles | لماذا زوجين مخيفين يقضيا عيد الهالوين بسرقة ذكاء إصطناعي ؟ |
Benim fikrimi çalarak kazanabilirsin ama,... ikimizde biliyoruz ki benim hazırladığım parça seninkini suyun dışına atardı. | Open Subtitles | ربما تكون فلتت بسرقة فكرتي ولكن كلينا نعلم أن مقطوعتي المجهزة كانت ستهزم مقطوعتك تماماً |
"Bir kere yazılım çalarak..." | Open Subtitles | الشيء الذي لا تقومون به بسرقة البرامج |
Defterini çalarak yeterince ettim | Open Subtitles | فعلت الكثير بسرقة دفتر مذكراته |
Suç işlemeye 80.000 dolarlık bir Porsche Carrera'yı silah zoruyla çalarak devam etti. | Open Subtitles | ...وتستمر سلسلة جرائمه بسرقة سيارة بورش تحت تهديد السلاح |
Suç işlemeye 80.000 dolarlık bir Porsche Carrera'yı silah zoruyla çalarak devam etti. | Open Subtitles | وتستمر سلسلة جرائمه بسرقة... سيارة بورش تحت تهديد السلاح |
Babasının arabasını çalarak mı? | Open Subtitles | بسرقته لسيارة أبيه؟ |
İyiliklerinin karşılığını paralarını çalarak mı ödedin. | Open Subtitles | وأنت تردين هذا العطف بالسرقة منها ؟ |
Tek tek bizi çağırdı ve do majörü çalarak bizden söylememizi istedi. | TED | ودعانا واحدًا تلو الآخر، وقام بعزف نوتة "دو" وطلب منّا أن نغنيها. |
Bundan iyi haber ise çocuğun birine bisikletini çalarak iyi bir ders verdim. | Open Subtitles | المزيدمنالأخبارالجيّدة.. لقد علّمتُ طفلاً درساً قيّماً بسرقتي لدرّاجته |
Durum böyleyse, neden silahı çalarak başını derde soktu? | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، لم يكلف نفسه العناء بالعودة وسرقة المسدس ؟ |
- Paralarını alarak, ürünleri çalarak onları aldattılar. | Open Subtitles | . اختلسا المال وسرقا المنتج |
Çene çalarak. | Open Subtitles | وندردش |
Bıçağımı çalarak, bir seri katil gibi prim yapmak... | Open Subtitles | لدعم موقفه بأنه القاتل و ذلك عن طريق سرقة الأدلة الخاصة بي |