çaldığı şeyi, başka bir suç işlemek için kullanabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أنه سيستخدم ما سرقه لارتكاب جريمة أخرى. |
çaldığı şeyi getirmediği takdirde onu bekleyen akıbet hakkında bir hatırlatmaydı. | Open Subtitles | بل كان تذكيراً للمصير الذي ينتظره إذا لمْ يرجع ما سرقه. أين كنت الليلة الماضية بين السابعة والثامنة؟ |
Belki de bir şey çaldı, ve çaldığı şeyi... partiden çıkarabilmek için kızı kullandı. | Open Subtitles | واستغلها لإخراج ما سرقه من الحفلة ومن ثم تبعها (لانغفورد)، |
Ve senden çaldığı şeyi geri almak için kafasına vurmadın? | Open Subtitles | و تحطّم رأسها لاسترداد ما سرقته منك ؟ |
Wendy'nin çaldığı şeyi isteyen, Wendy'yi öldüren adam şu anda televizyonda! | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي أراد ما سرقته ويندي! هذا هو الرجل الذي قتلها! |
Wendy'nin çaldığı şeyi isteyen, Wendy'yi öldüren adam. | Open Subtitles | إنه هو. إنه الرجل الذي أراد ما سرقته ويندي! إنه الرجل الذي قتلها! |
Pentagon'dan çaldığı şeyi hesaba katarsak benim ilk tahminim hükümet olurdu... ama Washington'daki bağlantılarımla konuştuktan sonra, öyle olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ..... باعتبار ما سرقه من وزارة الدفاع ، ردت فعلي الأولى كانت ، آه ،"الحكومة ، لكن بعد أن تحدثت إلى معارفي في "واشنطن لا أعتقد ذلك |
Wendell çaldığı şeyi Gemini'nin içerisine saklamıştır diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننتُ أنّ (ويندل) سيُخبّئ ما سرقه -داخل التوأم ... |
Loeb'ün çaldığı şeyi? | Open Subtitles | ما سرقه (لوب). |
Kızın çaldığı şeyi bilerek, onun peşinden gelir. | Open Subtitles | وبمعرفته ما سرقته منه، فسعى وراءها. |
Kate'in senden çaldığı şeyi istiyorsun. | Open Subtitles | تريد ما سرقته منك (كايت). |