Her zil çaldığında, bir melek gibi kanatlanacak halim yok. | Open Subtitles | في كل مرة يرن الجرس هناك ملاك يحرم من أجنحته |
Alarm çaldığında, yorganı kaldırın, fırlatın, kalkın ve güne başlayın. | TED | وعندما يرن جرس المنبه، خذ ملاءتك وغطاءك، ارم بها بعيدا، وقف وابدأ يومك. |
Ancak alarm çaldığında paniklediler ve her biri yakalanmadan önce bir kristali yuttu. | TED | ولكنهم ذُعروا عندما رن جرس الإنذار، فابتلع كل منهم البلورة التي يحملها مباشرةً قبل أن يُقبض عليهم. |
Yani bir film izlediğinizde ve filmde telefon çaldığında, aslında telefon çalmıyor. | TED | لذا عندما تشاهد فيلمًا ويرنّ هاتفٌ ما، إنّه لا يرنّ حقيقةً. |
Ben fark bir şey olduğunu her zaman bir telefon çaldığında, bir iblis saldırılar. | Open Subtitles | شيء واحد لاحظته أنه كلما . رنّ الهاتف ، هاجمنا مشعوذ |
geçen ay Bud Meeks şu kekleri çaldığında, sen ne yaptın? | Open Subtitles | عندما سرق باد ميكس تلك المقرمشات الشهر الماضي ماذا فعلت ؟ |
Telefon her çaldığında, cevap vermemek için banyoya koşardım. | TED | في كل مرة يرن فيها الهاتف أركض هارباً للحمام حتى أتحاشى رفعه، |
Kilisenin çanı çaldığında şehirde bir bebek, ana rahmine düştü denir. | Open Subtitles | و يقال أنه عندما يرن ذلك الجرس فهذا يعني أن هناك طفل تم تويلده في البلدة |
Bu beyaz telefon çaldığında, sana başka talimatlar veriyor olacağım. | Open Subtitles | عندما يرن هذا الهاتف الأبيض سيكون أنا بتعليمات جديدة |
Bu doğru gelmiyor. Neden iblisler Telefon çaldığında zaman saldırı olur? | Open Subtitles | هذا لا يبدو صحيحاً ، لماذا قد يهاجم المشعوذون عندما يرن الهاتف ؟ |
Hayatında bir kez olsun, telefon çaldığında bakamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تجيب الهاتف عندما يرن ولو لمرة واحدة في حياتك؟ |
Telefonun çaldığında bir kez olsun cevap veremez misin? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تجيب هاتفك عندما يرن ولو مرة في حياتك؟ |
Telefon çaldığında kötü bir şey olacağı içime doğmuştu. | Open Subtitles | ، حينما رن جرس الهاتف إنتابني شعور بوجود مُصيبة |
Telefon çaldığında yataktaydım. | Open Subtitles | كنت بالسرير عندما رن الهاتف ثم نهضت وأتيت إلى هنا |
O telefon çaldığında ben cevaplayacağım ve birlikte makineyi bulup, sonunda onu özgür kılacağız. | Open Subtitles | حينما يرنّ ذلك الهاتف، سأردّ عليه، ومعًا سنجد الآلة ونحرّرها. |
Telefonu bir kez daha çaldığında elinden aldım ve kadının sesini duydum. | Open Subtitles | وبالمرّة التالية التي رنّ الهاتف فيها أخذته منه وسمعتُ صوتها |
Birisi senin dondurma sandviçini buzdolabından çaldığında onun Victoria olduğunu hemen bulduğunu hatırlasana? | Open Subtitles | هل تذكر عندما سرق أحدهم شطيرة الآيس كريم خاصتك؟ من الثلاجة واكتشفت أنت أنها كانت فيكتوريا؟ |
Her öğlen zil çaldığında, ve bizi buraya tıktıklarında. | Open Subtitles | كلما دق جرس الإستراحة، ونجلس هنا لتناول الطعام |
Zil çaldığında birisinin henüz diğer tarafa gitmeye hazır olmadığını anlarlarmış. | Open Subtitles | وعندما يسمعونها ترن يعرفون بأن هنالك شخص لا زال حي ولم يمت بعد |
Bir memurun aracını çaldığında yaptığın her hareketin izlenebileceğini biliyordun değil mi? | Open Subtitles | تدركين أن سرقتك شاحنة نائب شرطة تجعل كلّ حركة تقومين بها مُتَّبعة، صحيح؟ |
O kadar uzun çaldığında seni etkilemiyor. | Open Subtitles | عندما تعزف كثيرًا، أعتقد أنه لا يؤثر عليك |
O kayıt cihazını çaldığında, bir kerelik bir şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | عندما سرقت ذلك المسجل، قلت أنّه كان خطأ لن يتكرر، |
Fakat geçen gece sen bu parçayı çaldığında, aklıma gelen kişi o idi. | TED | ولن الليلة الماضية عندما عزفت هذه المقطوعة لم أكن أفكر سوى فيه .. |
Telefon çaldığında, cevap vermelisin. | Open Subtitles | عندما يرنُ الهاتف يجبُ أن ترد عليه حسناً؟ |
Benim köyümde... bir adamın karısını çaldığında... seni bir ağaca götürüp, kendi derinden asarlar. | Open Subtitles | في قريتي عندما يسرق أحدهم زوجة الآخر يعلقونه من جلده في شجرة |
Tek ihtiyacım birkaç saniye. Boru çaldığında bir daha beni görmeyeceksin. | Open Subtitles | أحتاج للحظة فقط عندما ينفخ في البوق ، أنت لن تراني ثانيةً |
Tardis'i çaldığında, tüm yapabileceğim koordinatları sağlamlaştırmaktı. | Open Subtitles | عندما كان يسرق التارديس لم أستطع فعل شئ سوى أن إفساد الإحداثيات |