Ama genellikle açığa çıkmayan şey... ...paravan şirketlerin, yoksul ülkelerden... ...büyük miktarlarda parayı, dönüşümsel büyük miktarlarda parayı... ...çalmak için nasıl kullanıldıkları. | TED | ولكن ما لا يأتي عادة للضوء كيف تستخدم شركات شل لسرقة مبالغ ضخمة من المال، تحويلي مبالغ من المال، من البلدان الفقيرة. |
"SG-2, Ölçü Taşı'nı çalmak için 2. geçidi kullandı" mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | أتقولين أن إس جي 2 إستخدم البوابة الثانيه لسرقة محك الذهب ؟ |
Ajan Bir Kraliyet Mücevherlerini çalmak için bir entrika döndüğüne inanıyordu. | Open Subtitles | الآن, العميل واحد كان يؤمن بأنه يوجد مؤامرة لسرقة المجوهرات الملكية |
Biyolojik silah çalmak için eski ahbaplarından bir ekip kuruyormuş. | Open Subtitles | إنه يجمع فريقاً من معارف قديمة سوية ليسرق سلاحاً بيولوجياً |
Neden Lord Waeng buffaloları çalmak için çete kiralasın ki? | Open Subtitles | لماذا يتاجر اللورد وينج عصابة لسرقة مواشينا ؟ ؟ ؟ |
Bir kadının sizi tavşan ayağını çalmak için tutuğunu biliyoruz. | Open Subtitles | . . نحن نعرف أن احدهم اسئجرك لسرقة قدم الأرنب |
Bunca yıllık araştırmamı çalmak için gelmediğinize emin olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كنت بحاجة للتأكد انكم لستم هنا لسرقة سنواتى من البحث |
Sonra her şeyi gözden geçirdim. Bu da tacı çalmak için zamanın yoktu. | Open Subtitles | كنت حريصاً بصالة العرض وهذا يعني أنه لم يكن لديك وقت لسرقة التاج |
Tabii bunların hepsini o kişinin arkadaşının şirketini çalmak için yapmadıysan. | Open Subtitles | إلّا طبعًا إذا فعلت كلّ ذلك لسرقة شركة صديق ذلك الشخص |
Sıradaki şehire gitmeden önce bir şey çalmak için iyi bir zaman. | Open Subtitles | وهو الوقت المناسب لسرقة شيء ما قبل أن ينتقل إلى مدينة المقبل. |
Ülkemi çalmak için bunu bahane olarak kullanmak isteyen taraflar. | Open Subtitles | بعض الأحزاب الذين يستخدمون هذا كعذر لسرقة بلادي |
Altın çalmak için Cumartesi gecesinden daha uygun bir zaman yoktur. | Open Subtitles | ليلة السبت هى ليلة ممتازة لسرقة السبائك. |
Noel Baba'dan 14 sent çalmak için mi hapisten kaçtın? | Open Subtitles | هربت خارجا من السجن لسرقة 14 سنت من بابا نويل ؟ |
Hayır, insanlardan yiyecek çalmak için orda kalmazdık. | Open Subtitles | اوه, لا , لم نكن نبقى هناك لسرقة الطعام من البشر |
Meğer benimle olmayı sadece külodumu çalmak için istemiş. | Open Subtitles | أدركت أنه يريد فقط أن يبقي معي ليسرق كلسوني |
Sana şu kadarını söyleyeyim, onu kurtarmak için geçmişe gidemiyorsam eğer... bu pislikte para çalmak için geçmişe gidemeyecek. | Open Subtitles | سأخبرك بشيء ، لو لم أستطع العودة لإنقاذها لن يرجع ذلك الحقير ليسرق النقود |
Bovling topu çalmak için balon kullanmak gibi bir şey olmuş bu. | Open Subtitles | كأن تستعمل النفاخات لتسرق كرات البولنغ الثقيلة |
Kabinleri kullanarak buraya gelip adaptörü çalmak için geçiş kodumu hacklediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم أخترقهم كود تنقلي أستخدمتم الكبسولة للأقتحام إلى هنا وسرقة المحول |
çalmak için hiçbir kişisel bilgi yok Nate'in diskinin senin dizüstüne yaptığının aksine. | Open Subtitles | لا توجد فيه معلومات شخصية لسرقتها على عكس ما فعل قرص نيت بجهازك |
Trixie sana piyano çalmak için bekliyor. | Open Subtitles | تريكسى تستعد لعزف البيانو لك أيها الأب الكبير |
Tamam,Mike, üzgünüm ama ordu teknolojilerini çalmak için yardım edemem. | Open Subtitles | أوكي مايك, أنا آسف لكنني لا أستطيع المساعدة في سرقة تكنلوجيا الجيش |
Sığır hırsızları çetesi hayvanları çalmak için uçak kullanır. | Open Subtitles | عصابه من لصوص الماشيه تستخدم طائره لسرقه الحيوانات |
Birisi, bazı gizli dosyaları çalmak için, benim giriş kartımı kullandı | Open Subtitles | شخص ما أستخدم بطاقة دخولي لكي يسرق بعض الملفات السرية |
Çünkü diğer bütün çikolatacılar Bay Wonka'nın gizli tariflerini çalmak için işçi kılığında casuslar gönderiyorlardı. | Open Subtitles | لأن كل صناع الشكولاتة في العالم أرسلوا جواسيسهم إلى المصنع متخفين بزي العمال ليسرقوا وصفات السيد وونكا السحرية |
Zaten ölümsüz olduğu halde neden bitkisini çalmak için hayatını riske attığını sordu. | TED | وسألها لم قد تخاطر بحياتها من أجل سرقة أعشابه وهي في الأصل خالدة؟ |
"Eğer yanlışlıkla başımı okşayacak olursanız bu imkanı sizin cüzdanınızı çalmak için kullanırım." | Open Subtitles | اذا نافقتني وربّتَ على راسي سأستغل تلك الفرصة لأسرق محفظتك |
Hepsini çalmak için zamanım yok diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ أشعر بالسوء أن ليس لديّ الوقت للعزف عليهم كلهم |
Dışarıda çalmak için hava çok soğuk dostum, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً, الطقس بارد جداً, لتعزف بالخارج يا صاح, اليس كذلك؟ |
Ben değilim, ben sadece benim sınıf kaçak avlanmak izin vermeyeceğim lanet olacak sizin sütun için sağlam bir lokma çalmak için. | Open Subtitles | سأكون بغيضة إذا سمحت لك أن تنتهكي حرمة صفي . لتسرقي شيئاً لعمودك |