Aa, Ray'in giysileri yataktan çamaşır sepetine uçmuş. Sahiden işe yarıyor. | Open Subtitles | انظري ملابس راي طارت عن الفراش إلى سلة الغسيل مباشرة إنه دواء جيد |
Dün akşam giyilen don daima çamaşır sepetine atılacak. | Open Subtitles | ثانيا تذكرى من وضع ملابس الأمس فى سلة الغسيل |
Babam bir keresinde araba oturağını unutup seni çamaşır sepetine bağlamıştı. | Open Subtitles | أبي نسي مرة مقعدك للسيارة و وضعك في سلة الغسيل |
çamaşır sepetine dalan kedinin sebep olduğu iç çamaşırı gibi gözüken şapka. | Open Subtitles | قبعة الملابس الداخليه لان قطتك كانت في سلة الغسيل |
çamaşır sepetine veya çamaşır makinesine düşse olmaz mıydı? Orada, onun doğum gününde mi olacaktı? | Open Subtitles | لا في الغسالة ولا حتى في النشافة في يوم عيد ميلاده |
Çünkü dolabın içindeki çamaşır sepetine işiyordun. | Open Subtitles | لأنك كنت على الخزنة تتبول على سلة الغسيل |
Çoraplarını asla çamaşır sepetine atmadığını da yazdım. | Open Subtitles | وذكرتُ أيضاً أنّ لا ترمي أبداً جواربك في سلة الغسيل. |
Neden kaşıkları çamaşır sepetine koyuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تضع الملاعق في سلة الغسيل ؟ |
- Anne, Lisa beni çamaşır sepetine itti. | Open Subtitles | -ماما، (ليسا) دفعتنى داخل سلة الغسيل ! |