ويكيبيديا

    "çantada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيبة
        
    • حقيبة
        
    • بالحقيبة
        
    • الكيس
        
    • الحقيبه
        
    • الشنطة
        
    • الحقيبةِ
        
    • بالحقيبه
        
    • في اليد
        
    Paranoyak olmam, o çantada bir şey olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles كوني موسوسة لا يعني عدم وجود شيء في هذه الحقيبة
    Paranoyak olmam, o çantada bir şey olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles كوني موسوسة لا يعني عدم وجود شيء في هذه الحقيبة
    Lütfen, o çantada kesik bir baş olduğunu ve benden saklamamı istediğini söyle. Open Subtitles ارجوك اخبرني ان هنالك رأساً مقطوعا بداخل تلك الحقيبة و تريدين مني إخفائه
    Havaalanında kendini imha edecek bir çantada gerekli bilgileri bulacaksın. Open Subtitles ستحصل على مجموعة من الأوراق المساعدة فى المطار ، فى حقيبة ذاتية التدمير
    Biri çantada olacak. Diğeri de üstünüzde. Open Subtitles الاول سيكون بالحقيبة والثانى سيكون بداخلك
    Bu çantada yılanım var, eğer uzamazsan, bunu kafana atarım Open Subtitles لدى اداه حاده فى ذلك الكيس و سوف اسقطها الى دماغك
    İkimizin tek eli çantada olacak ve kadın yanımdan geçerken sen gidebilirsin. Open Subtitles وفى اليد الأخرى تأتى ومعك الحقيبة وعندما تمررها لى سوف ندعكم تذهبون.
    Ama diplomatik çantada taşıdıkları daha bir çok şey var. Open Subtitles ولكن ينقلون كثيراً من الأشياء الأخرى في الحقيبة الدبلوماسية أيضاً
    Bu arada, bu sana bu sabah Londra'dan uçakla diplomatik bir çantada geldi. Open Subtitles بالمناسبة ، هذا جاء لك من لندن هذا الصباح ، فى الطائرة فى الحقيبة الديبلوماسية
    çantada, Florence için getirdiğim albümler var. Open Subtitles السجلات الموجودة في الحقيبة هو من أجل فلورنس
    Önemi olan tek şey, o çantada ne olduğuydu. Open Subtitles كل ذلك معمول حسابه فيما كان بداخل تلك الحقيبة
    Paranın yarısını niye çantada bıraktım ki? Open Subtitles أنا لا أَعرف لماذا تركت النصف الآخر في الحقيبة
    Eğer o çantada biraz buzlu çay varsa, çok makbule geçer. Open Subtitles لو كان هناك شاى مثلج فى هذه الحقيبة أعتقد أننى أحتاجه الآن
    Biberon çantada, ve altını yeni değiştirdim. Open Subtitles لا تسألاني، زجاجة الحليب في الحقيبة وقد غيرت لها للتو.
    çantada ne olduğunu soracaklardır. Open Subtitles انهم سوف يريدوا أن يعرفوا ما في الحقيبة.
    Dua et de çantada Thorazine olsun. Open Subtitles عليك أن تصلي إلى الله، هناك كم هائل من الذنوب هذه تلك الحقيبة
    Müzik! Dua et de çantada biraz Thorazine olsun. Open Subtitles عليك أن تصلي إلى الله، هناك كم هائل من الذنوب هذه تلك الحقيبة
    Okulla ilgili eşyalarını odasında bir çantada saklar. Open Subtitles وهو يبقي كل أشيائه المدرسية في حقيبة يضعها في غرفته.
    İhtiyaç duyacağınızı sanmam ama, çantada yatıştırıcı silah var. Open Subtitles لا أتوقع حدوث مشاكل لكن لو حصلت هناك بندقية التخدير في حقيبة الإسعاف
    Eğer çantada para yoksa teknik olarak bu bir satın alma olmaz ve dava açılamaz. Open Subtitles ،إن لم يكن هناك مال بالحقيبة ،من ثمّ تقنياً ليس هناك صفقة وليس لدينا قضيّة
    Ortağıma, çantada ne olduğu kesinlikle bildiğini söyledi. Open Subtitles قال لزميلي أنك تعرفين تماما كل محتويات الكيس
    O çantada herşeyim vardı-- CK t-shirtlerim, Open Subtitles كنت أملك كل شئ في تلك الحقيبه قمصان سي كي
    İkinci olarak, bu çantada ne bulursak, sorumlusu sensin. Open Subtitles تيم : ثانياً أيّما وجدنا في هذه الشنطة فهو عليك وحدك
    Tenekenin üstünde 200 göz var, çantada da cihazımız. Open Subtitles حَصلنَا على 200 عينِ على الذي يُمْكِنُ أَنْ وa كلب طيرِ في الحقيبةِ.
    Michael'ın gardırobunun arkasındaki kahverengi çantada duruyor. Open Subtitles بالحقيبه التى فيها المسدس إنها خلف خرانه مايكل ..
    çantada keklik desene. Open Subtitles عصفور في اليد خير من عشرة على الشجرة ، أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد