İhtiyacım olan her şey otele döndüğümde Çantanın içinde olacaktı. | Open Subtitles | كل شئ كنت احتاجه موجود فى الفندق فى تلك الحقيبة |
Tamam. İşte Himayalalar'a giderken taşıyacağın Çantanın ağırlığı bu kadar olacak. | Open Subtitles | حسناً حسناً هذا هو وزن الحقيبة التي ستحملينها في جبال الهملايا, |
Eh, ben de kesinlikle bu Çantanın içinden cips ve salsa yemiyordum. | Open Subtitles | حسناً ، مؤكد أنني لم أكن آكل رقائق وصلصة من هذه الحقيبة |
Fakat sattığımız her Çantanın sağlayacağı şey bir çocuk için okul yemeklerinin bir senelik değeridir. | TED | ولكن الفكرة ان كل حقيبة تباع تؤمن غذاء لطفل لمدة عام كامل عبر برنامج وجبات الغذاء المدرسية |
Şimdi sen kazansan bile, benim çantam senin Çantanın canına okur. | Open Subtitles | لكن لعلمك، حتى لو إنتصرتي الآن، حقيبتي سوف تركل مؤخرة حقيبتك. |
Ve o küçük Çantanın içinde bir levye varsa, ...etkilenirim. | Open Subtitles | وإذا كنتِ تملكى مخل فى الكيس الأنيق الصغير سأكون متأثر |
Çantanın içini kitaplarla doldurup bulunduğu yere geri koyun. | Open Subtitles | إملأ هذة الحقيبه بكتب وأعدها إالى مكانها |
Yatağın altından aldığım Çantanın içinde hâlâ. | Open Subtitles | لديكِ المال؟ لا يزال بالحقيبة القطنيّة التي حصلتُ عليها من تحت الفراش. |
Yani, aldığın para Çantanın içindeyse, bunlardan biri olması gerekiyor. | Open Subtitles | فلو كانت الفئة التي أخذت من الحقيبة فسوف تكون هذه |
Evde onları bekleyen Çantanın içinde ne olduğunu görene kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظروا حتى يروا ما بداخل تلك الحقيبة التي تنتظرهم في بيتهم |
Bütün Çantanın ipucu olduğuna bakmamız gerekirken İpucu bulmak için çantaya bakıyorduk. | Open Subtitles | كنا نبحث عن دلائل في الحقيبة وأغفلنا النظر إليها باعتبارها هي الدليل |
Kurtarma operasyonuna katılması gerekmeyen herkesin o Çantanın peşine düşmesini istiyorum. | Open Subtitles | أجري اتصالاتك، أُريد من كلّ الناجين أنّ يَبحثوا عن هذه الحقيبة. |
Öğrendiğime göre olay Çantanın gerçek ya da sahte olması değil. | Open Subtitles | مماتعلمته للتو، لا يهم إن كانت هذه الحقيبة حقيقية أو مزيفة. |
Sen işi bitirdikten sonra sana emanet bürosunun fişini ve Çantanın anahtarını postalayacağım. | Open Subtitles | ... فور أن تسلم البضاعة سأرسل لك تذكرة غرفة الأيداع ... ومفتاح الحقيبة |
Sadece biraz gümüş dolar aldı kadife bir Çantanın içine koyup bir gece buraya gömdü. | Open Subtitles | لستغرق منه فقط بضع حفنات دولارات فضيه مدفونة هنا في الخارج بليلة ما في حقيبة قديمة |
Arabanın anahtarları girişte, Çantanın yanında. | Open Subtitles | مفاتيح سيارتك في المدخل بجانب حقيبة عملك |
Üzerinde Başkanlık mührü bulunan koruyucu bir Çantanın içindeydi. | Open Subtitles | كانت في حقيبة حماية لديها ختم الرئيس عليها |
Senin Çantanın üstüne düşmüş olmalı ki aslında dosya değilde bir kaydedicinin olduğu Çantanın üstüne düşmüş. | Open Subtitles | لا بد أنه سقط على حقيبتك والتي لسبب ما كانت تحتوي مسجلاً شغالاً. |
Çantanın içine yemek koyarsan çalmak olur. | Open Subtitles | إنها سرقة إذا وضعت بعض الفطائر في حقيبتك |
Çantanın içine bir tane koymuş olmaları gerek. Çanta? | Open Subtitles | من المفترض أن جرعتك الأولى موجودة في حقيبتك |
Sağolasın, yatak odasındaki sarı Çantanın içinde. | Open Subtitles | شكراً ، إنّها في الكيس الأصفر في غرفة النوم |
Onu Çantanın içine koy, gömelim. | Open Subtitles | احشره فى تلك الحقيبه سوف ادفنها فى الارض |
Çocuklardan birini bir Çantanın içinde evine yollamayı isterse buna engel olacak hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | إذا كان يريد إرسال أحد الأولاد بالحقيبة إلى منزله لن نستطيع منعه من ذلك |
Mickey herkesin dikkatini başka yöne çekerken sende Çantanın arkasını orijinal çizime çevirirken bu şekilde tutup, çantayı ters çevirip sahteyi yerine koyup gideceksin. | Open Subtitles | ..الآن ،بينماميكييشتت إنتباهالآخرين. تضغط الجانب الآخر ..للحقيبة |
Taşınırken evde bıraktığımız bir Çantanın içindeler. | Open Subtitles | إنها بحقيبة متروكة في البيت الذي انتقلنا منه |
Bazı bikinili adamlar senin Çantanın aynısından almışlar. Ciddi misiniz? Hiç komik değil. | Open Subtitles | لابد أن رجلا يلبس بكيني رحل بحقيبتك. جديا, يارفاق. |
Çantanın içinde sert bir şey gizlenmiş gibi pürüzlü. | Open Subtitles | انها مسبقة بمسافة ، كأن شيئاً ما صلب كان مخبأ في الشنطة |
Silahı deri Çantanın içinden ateşlendiğinin kanıtı var. | Open Subtitles | لدينا دليل بانك اطلقتي النار من ذاك السلاح الموجود داخل محفظتك الجلديه. |