Ve kırmızı bir ışık ile yarış 81 var, çarpışmadan önce 30 saniye. | Open Subtitles | وهاهي الشاحنة 81 تُسارع الإشارة الحمراء، بـ 30 ثانية قبل الإصطدام. |
Şu anki durumları muhtemelen onları çarpışmadan korumuştur. | Open Subtitles | حالتهم الحاليه ربما حمتهم من الإصطدام |
Fakat eğer graviton oluşturmayı başardıysak, o zaman tarayıcılarımız onu göremeyecekler, yani graviton çarpışmadan enerji alıp götürmüş olacak. | Open Subtitles | لكن لو كنت تنوي خلق جزيء جاذبية من ذلك الإصطدام, فكاشفاتنا بالتأكيد غير قادرة على رؤيتها, بالتالي فإنّ جزيء الجاذبيّة سيأخذ الطاقة بعيداً عن الإصطدام. |
çarpışmadan sonra sadece bir yörünge manevra motoru kaldı ve yakıt sızdırıyor. | Open Subtitles | التصادم ترك لنا محرك واحد صالح وهو يسرب الوقود |
Bir tanık, maktulün çarpışmadan önce paranoyakça davrandığını söyledi. | Open Subtitles | لديّ شاهد يقول أن الضحية كانت تتصرف بإرتياب قبل التصادم. |
Görebildiğim kadarıyla çarpışmadan sonraki ilk 10 dakikada 5 metre su aldı. | Open Subtitles | لقد غمرتنا 14 قدم من الماء في أول عشر دقائق بعد الاصطدام |
çarpışmadan hemen önce atlarım, doğu kıyısına yüzerim ve sonra birlikte Kenya'ya gideriz. | Open Subtitles | ساغطس ثانيه قبل الاصطدام وسأسبح حيث تنتظريني علي الشاطيء الغربي وعندها سنكون وصلنا معا الى كينيا. |
Eğer çarpışmadan önce açmayı başarırsak elektro manyetik kalkan füzeleri engeller. | Open Subtitles | قريب، الدرع الكهرومغناطيسي سيسقطها قبل الإرتطام لو أبقيناه يعمل |
Etki alanını hesaplamayı ve tahliye emrini vermeyi çarpışmadan 30 dakika önce yapacakları söylendi. | Open Subtitles | قيلَ ليَّ أنهم سيقدرون مساحة الأنفجار، و يصدرون أوامر الأخلاء قبل 30 دقيقة من الأصطدام. |
çarpışmadan önce öldüğünü düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنّون أنّه قد توفي قبل حادث الإصطدام |
çarpışmadan saniyeler sonra kaza yerine varmış. | Open Subtitles | لقد وصلت للموقع بعد دقائق من الإصطدام |
çarpışmadan sonra her şeyi kaybettim. | Open Subtitles | فقدت المَسار لكل شيء في الإصطدام. |
Buzdağı ile çarpışmadan 2 saat 40 dakika sonra. | Open Subtitles | ساعتان و40 دقيقة بعد الإصطدام |
çarpışmadan önce ne oluyor? | Open Subtitles | ماذا يحدث قبل الإصطدام ؟ |
Ama Higgs Bozon'unun ne olduğunu bulmak için onu oluşturan çarpışmadan önce neler olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | ولكن لإكتشاف (مفردة هيغز) التي تسافر إلى الوراء عبر الزمن سيتعين علينا أن ننظر في ما يحدث قبل الإصطدام الذي خلقه. |
İki şeyi alırsın ve onları çarpıştırırsın ve çarpışmadan ortaya çıkan bir sürü şey olur ve sen de onları anlamaya çalışırsın. | Open Subtitles | تأخذ شيئين وتسحقهما معا وتحصل على الكثير من الأشياء الناتجة من هذا التصادم وتحاول فهم تلك الأشياء |
İki kara delik, Evren'deki en yoğun şey, bir tanesi 29 güneş kütlesinde ve diğeri 36 güneş kütlesinde, çarpışmadan önce birbirlerinin etrafında saniyede 100 kez dönüyorlar. | TED | ثقبان أسودان - الأكثر كثافة في الكون- واحد بكتلة 29 شمساً. و الأخر بكتله 36 شمساً. يدوران حول بعضهم البعض 100 مرة في الثانية الواحدة قبل التصادم. |
çarpışmadan sonraki enerji miktarını ölçüp, çarpışmadan önceki miktar ile kıyaslayacağız. Ve eğer çarpışmadan sonra, öncekinden az enerji varsa, enerjinin savrulup gittiğinin kanıt olacak. | TED | حسن، سنقوم بقياس كمية الطاقة بعد التصادم، و نقارنها بكمية الطاقة قبله، فإذا كان هنالك نقص في الطاقة بعد التصادم عما كان عليه قبل التصادم، فسيكون هذا دليلا على أن الطاقة قد انتقلت لبعد آخر. |
Dalga, çarpışmadan 40 dakika sonra başkentimizi vuracaktır. | Open Subtitles | الموجة ستصل لعاصمتنا بعد الاصطدام بـ 40 دقيقة |
Alıcı, belki çarpışmadan kaçamayabilir. | Open Subtitles | المستلم قد لا يكون قادرا على تجنب الاصطدام |
Bu oran, çarpışmadan beklediğimizden çok daha düşük. | Open Subtitles | هذا المعدل منخفض جدا لما نتوقعه من هذا الاصطدام |
Arabanız çarpışmadan kaçınmak için zamanında duramaz, o yüzden bir karar vermesi lazım: Düz gidip nesneye çarpmak, soldaki cipin üzerine kırmak veya sağdaki motosikletin üzerine kırmak. | TED | سيارتك لايمكنها التوقف في الوقت المناسب لتجنب الأصطدام وعليها أن تتخذ القرار تتجه إلى الأمام وتصطدم بمواد الشاحنة أو تنحرف يساراً بإتجاه سيارات الدفع الرباعي أو تنحرف يميناً بإتجاه الدراجة النارية |