Bu dünyada üç çeşit insan vardır. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أنواع من الناس في هذا العالم |
Dünyada üç çeşit insan vardır. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أنواع من الناس في هذا العالم |
Dışarıda her çeşit insan var ve bu diziyi seyreden bazılarının yaptıklarımızla arasında kötü bir bağı var gibi. | Open Subtitles | هناك جميع أنواع الناس هناك، ويبدو أن الذين يشهتدون هذا العرض، لديهم نوع من الصلة بما نفعله. |
Her zaman dünyadan üç çeşit insan olduğunu söylerim birşeyler yapanlar, olanları izleyenler ve ne olduğunu merak edenler. | Open Subtitles | قلت هناك ثلاثة دائما أنواع الناس في العالم... هم الذين أشياء صنع تحدث، هم الذين أشياء ساعة تحدث... وهم الذين يتسائلون الذي حادث. |
Bu dünyada iki çeşit insan vardır. | Open Subtitles | سأخبرك بأمر , هناك نوعان من البشر في العالم |
Dostum, bu dünyada iki çeşit insan vardır hayali olmayanlar hayali olup da bunu gerçekleştirmeyenler ve gidip hayallerini gerçekleştirenler. | Open Subtitles | هنالك نوعين من الناس فيهذاالعالم: ناس خالية من الأحلام، وأخرى لديها أحلام ولا تعمل شيئاً لتحقيقها، |
Hükümet yok, yasa yok, sadece iki çeşit insan var. | Open Subtitles | ليس هناك حكومة ،والقانون لا ،/ فقط نوعان من الناس: |
Dünyada iki çeşit insan var, tamam mı? | Open Subtitles | هنالكَ نوعانِ من الناس في هذا العالم، إتفقنا ؟ |
Foon. Burada her çeşit insan var, ona göre davran. | Open Subtitles | (فون ) ، هناك جمبع أنواع من الناس هناك، محسنون التصرف جداً |
Üç çeşit insan vardır. | Open Subtitles | هنالك 3 أنواع من الناس. |
"Dünyada üç çeşit insan vardır: Harekete geçmeyenler, bir şey elde etmeyen, elde etmek istemeyen insanlar, ulaşmak için hiçbir şey yapmayacak olanlar. Harekete geçebilecek olanlar, değişime olan ihtiyacı görenler ve dinlemeye hazır olanlardır. Harekete geçen insanlar vardır, bir şeyleri gerçekleştiren insanlar." | TED | "هناك ثلاثة أنواع من الناس في العالم: الذين هم غير قابلين للتحريك، الأشخاص الذين لا يفهمون ولا يريديون أن يفهموا، وسيقومون بأي شيء لأجل ذلك. وهناك الأشخاص الذين يمكن تحريكهم، الأشخاص الين يرون الحاجة للتغيير وهم مستعدون للاستماع إليها. وهناك الأشخاص الذين يحرّكون، الذين يجعلون الأمور تحصل." |
Ayrıca Kutsal kitapta kelepçe ve zincirlerden bahsedildiğini de sanmıyorum. Bunu her çeşit insan Noel hediyesi olarak yollayabilirim, Mike... | Open Subtitles | لست واثقا أنّ الكتاب يذكر تحديداً استخدام الأصفاد (والسياط ، أنا أرسل هدايا لجميع أنواع الناس ، يا (مايك |
Binbir çeşit insan gelir buraya. | Open Subtitles | يأتي هنا جميع أنواع الناس |
Rusya'da sadece iki çeşit insan vardır. | Open Subtitles | في روسيا الآن، نقول أن هناك نوعان من البشر |
- Hayır, diyemezsiniz. Jack, dünyada iki çeşit insan vardır. | Open Subtitles | جاك" هناك نوعان من" البشر في العالم |
Tecrübelerime göre, dünyada iki çeşit insan vardır. | Open Subtitles | كما تعلمين ، فمن خبرتي العالم ينقسم إلى نوعين من الناس |
Bu dünyada iki çeşit insan varmış gibi hissediyorum Rossi. | Open Subtitles | أشعر ان هناك نوعين من الناس في هذا العالم,روسي |
Bu dünyada sadece iki çeşit insan var. Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هناك نوعين من الناس في العالم، تعرف ذلك؟ |
Dinle! Bu dünyada iki çeşit insan vardır. Diğerlerini kullananlar ve kullanılanlar. | Open Subtitles | إستمع في هذه الحياة نوعان من الناس منهم من يستخدم الآخر ومنهم من يستخدم |
Tabi, Tabi. Şimdi beni iyi dinle. Bu okulda iki çeşit insan var. | Open Subtitles | نعم، استمع جيداً الآن هناك نوعان من الناس في هذه المدرسة |