Birileri tüm hayatımı istediği gibi değiştiriyor. Bir çeşit tuzak ve Rose da içinde sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | ،كأن أحدهم كان يتلاعب بحياتي كلها . كأن هذا فخاً لي، وقد علقت روز به |
Gabe kanıtları bulana kadar söylemek istemedi ama bağlantısının ona bir çeşit tuzak hazırladığını düşünüyor. | Open Subtitles | لم يرد (جايب) أن أقول شيئاً حتي يملك دليلاً , لكنه يظن معالجه يعد له فخاً ما |
Sanki bir çeşit tuzak gibi. | Open Subtitles | إنه يبدو فخاً |
Bütün bunların bir çeşit tuzak olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت اشعر بشعور غريب كأن هذا الأمر نوع من الفخ. |
Bunun bir çeşit tuzak olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت انه سيكون هناك نوع من الفخ |