Çok çekici bir adam. Ağzının içine ahtapotun tamamı girebiliyor. | Open Subtitles | رجل جذاب جدًا بإمكانه وضع أخطبوط كامل في فمه |
Sir Charles çok inandırıcı ve çekici bir adam. | Open Subtitles | سير تشارلز مقنع جداً و رجل جذاب. |
Ne çekici bir adam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت انك رجل جذاب للغاية |
Güzel bir kadınla oturan tekerlekli sandalyeli çekici bir adam varken mi? | Open Subtitles | حقا؟ رجل مثير على ثماني عجلات |
Evet, Stone çekici bir adam. Tamam mı? | Open Subtitles | نعم، (ستون) رجل مثير للاعجاب اتفقنا؟ |
JRP Ecza denemeyi destekleyen şirket yani takım elbiseli gayet çekici bir adam gönderdiler. | Open Subtitles | جي آر بي" للمستحضرات الصيدلانية" الشركة الراعية للتجربة أرسلوا رجلاً جذّاباً للغاية لحلّ الدعوى إلى منزلنا |
çekici bir adam, çekici bir adamın fikrini soruyor. | Open Subtitles | رجل جذاب إلى رجل جذاب |
Çok çekici bir adam... | Open Subtitles | انه حقاً رجل جذاب جداً |
Sonuçta çekici bir adam. | Open Subtitles | أعني أنه رجل جذاب.. |
Ricardo Ramirez, çok çekici bir adam. | Open Subtitles | إن (ريكاردو راميريز) رجل جذاب للغاية. |
O gayet çekici bir adam. - O neredeyse şiş... - Shh! | Open Subtitles | -إنه رجل جذاب حقًا، وليس ثمينًا مثل ... |
Yakışıklı ve çekici bir adam. | Open Subtitles | إنه رجل جذاب |