Biliyordum. Sıcak Dudak Houlihan'ı çekici bulduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كان لدي يقين انك منجذب لشفاه متقدة هوليهان |
Her zaman Ryan'ın, Kate'i çekici bulduğunu düşünürdüm ama sonra kendime, "Bu kadar kıskanç ve güvensiz olma" derdim. | Open Subtitles | لطالما ظننت بأن راين منجذب نحو كيت ولكني أخبرت نفسي بأني اتصرف بجنون وغيرة |
Onu neden çekici bulduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تعلم لم أنت منجذب لها - من قال ذلك - "ASH" |
Michel, bazı kadınların, onu bu yüzden çekici bulduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يَقُولُ ميتشل بَعْض النِساءِ جِدْه جذّاب بسبب ذلك. |
Bir keresinde bana babanı cinsel açıdan çekici bulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني أنت عندما فكّرت أبّاك كان جذّاب جنسيا. |
Oyulmuş bir çift gözü çekici bulduğunu mu söyleyeceksin? | Open Subtitles | هل تخبرني أنك منجذب إلى زوج من الأعين؟ |
Sadece yüksek sesle beni çekici bulduğunu söyle ben de bir daha asla bu konu hakkında konuşmayayım. | Open Subtitles | فقط قلها بصوتِ عال . قل أنك منجذب إليّ ولن أتحدث عن هذا مجدداً أبداً -دعيني وشأني |
Friedman, General Pinochet şok tedavisi fikrini çekici bulduğunu yazdı. | Open Subtitles | (كتب (فريدمان) أن جنرال (بينوشيه كان منجذب بشكل مثير للشفقة "لفكرة "العلاج بالصدمات |
Beni çekici bulduğunu söyledin. | Open Subtitles | أنت فقط إعترفتَ تَجِدُني جذّاب. |