Fakat, uzay aracı Dünya'ya geri döndüğünden ve astronotlar Dünya'nın yer çekimi alanına girdiğinden dolayı yer çekiminin etkilerini görmeye başlarlar. | TED | لكن عندما يقوم مكوك الفضاء بالرجوع للأرض، وعندما يدخل رواد الفضاء لحقل جاذبية الأرض، يبدأون بملاحظة تأثيرات الجاذبية. |
Hız treninin kuvvetli şartları altında, yer çekiminin etkisi katlanır. | TED | وبسبب العوامل الشديدة في الأفعوانة فإن آثار الجاذبية تتضاعف. |
Doğadaki diğer güçlerle karşılaştırıldığında yer çekiminin gücü ne midir? | TED | قوة الجاذبية مقارنة ببقية قوى الطبيعة ؟ |
Burada yer çekiminin işbaşında olduğunu görebilirsiniz. | TED | لذلك ترون أن الجاذبية تلعب دوراً فعلياً هنا. |
Bu yemeğinizi yaklaşık normal yer çekiminin 500.000 katı bir güce maruz bırakıyor, ve aman allahım, bütün bir tavuğu nasıl temizliyor. | TED | إنها تعرّض الطعام لقوة أقوي بخمسين ألف مرة من الجاذبية الأرضية، ويا إللهى، أيمكنها تصفية مرقة الدجاج. |
Hissettiğiniz tek yer çekimi Dünya'nın çekiminin altıda biri gücündeki Ay'ın çekimi olur. | TED | الجاذبية الوحيدة التي ستشعر بها هي جاذبية القمر، والتي ستكون سدس قوة جاذبية الأرض. |
Koltuk iki boyutlu bir dünyada yer çekiminin onu bastırmasıyla işe yarar, değil mi? | TED | مقعد يعمل في عالم ذي بعدين حيث الجاذبية تنفجر للأسفل على هذا المقعد، حسنا؟ |
Aynı şekilde hayatlarımız yer çekiminin tahakkümünde, fakat yüzey geriliminden neredeyse habersiziz. | TED | بنفس الطريقه، حياتنا تهيمن عليها الجاذبية الأرضية.. ولكننا غافلين عن قواها على كل جسم في سطح الكرة الأرضية. |
Yer çekiminin hakim olduğu gaz denizinin daha yoğun alanları birbirine bağlandı. | Open Subtitles | المناطق الأكثر كثافة من بحر الغاز حيث لعبت الجاذبية دورها . تجمعت معاً |
Sonra, yer çekiminin yorulmak bilmeyen gücü her şeyi bir araya çekmeye başladı ve gezegenleri oluşturan meşakkatli mühendislik başladı. | Open Subtitles | ثم .. بدأت قوة الجاذبية التي لا تتعب فى جذب كل شيء تجاه بعضه مجدداً وبدأت الهندسة العظيمة التي أوجدت الكواكب |
Çünkü maddenin şekil alması ve yer çekiminin yıldızları ve gezegenleri bir araya çekmesi zaman alır. | Open Subtitles | لأن المادة تحتاج الى وقت كي تتشكل ولأن الجاذبية بحاجة الى وقت لتجمع المادة نحو بعضها، وتشكل النجوم والكواكب |
Yer çekiminin öylesine güçIü olduğu hiçbir şeyin hatta ışığın bile kaçamadığı bir yer. | Open Subtitles | مكان حيث الجاذبية قوية للغاية لدرجة أن لاشيء ولا حتى الضوء يمكنه الهرب |
Moleküllerin varlığı kütle çekiminin ışığı büktüğü fikri gibi şeyler. | Open Subtitles | أشياء مثل وجود الجزيئات ان الجاذبية تجبر الضوء على الانحناء صغيرة جدا سيدي |
Umarım Dünya yer çekiminin basıncı tahammül edeceğinizden fazla olmamıştır. | Open Subtitles | وآمل أن اِجْهاد الجاذبية الأرضية لم يكن كثيرا بالنسبة لقدرة تحملكم |
Kütle çekiminin Güneş'in yanından geçen ışığı yaklaşık 1,7 yay saniye büktüğünü. | Open Subtitles | ان الجاذبية تلوي الضوى المار بالقرب من الشمس بـ نسبة 1,7 جزء من الثانية تقريبا, كما توقع انيشتاين |
Moleküllerin varlığı kütle çekiminin ışığı büktüğü fikri gibi şeyler. | Open Subtitles | أشياء مثل وجود الجزيئات فكرة أن الجاذبية تنحني بالضوء |
Tıpkı Dünya'nın kütle çekiminin havaya fırlatılan bir elmanın yükselmesini yavaşlatması gibi, her bir galaksinin kütle çekiminin diğerlerine etkisi uzayın genişlemesini yavaşlatıyor olmalı. | TED | حيث ، بقدر ما ان الجاذبية تسحب الارض تبطيء صعود تفاحة القيت لأعلى فان سحب الجاذبية لكل مجرة عن الاخرى يجب ان يبطئ التوسع في الفضاء |
Elmanın yere düşmesine neden olan kuvvet, gezegenlerin ve ayın hareketlerine ve benzeri şeylere neden olan aynı kuvvettir. Bunu herkes bilir. Bu yer çekiminin bir özelliğidir. | TED | تلك القوى التي تسببت في سقوط التفاحة على الأرض هي نفس القوى التي تتسبب في تحريك الكواكب والقمر ، وهملجرا؟ يعلم الجميع ذلك. إنها خاصية الجاذبية. |
Ama eğer, kılcal hareket yer çekiminin üstesinden gelip suyu yukarı doğru çekebiliyorsa aynı zamanda geri testiye atmasını da önler. | TED | ولكن إذا كانت الخاصية الشعرية قوية بما يكفي للتغلب على الجاذبية وسحب الماء للأعلى، فإن من شأنها أيضا منعه من السقوط مرة أخرى في الوعاء. |
Hayır. Teoriyi revize ettik ve başka yönde eşit ve zıt bir kuvvet olmadıkça, yer çekiminin nesneleri Dünya'ya çekeceğini söyledik. | TED | لا. بل قمنا بتعديل النظرية، على أن الجاذبية تقوم بجذب الأشياء الى الأرض إلا في حال وجود قوة مساوية ومعاكسة في الاتجاه الآخر. |