Affedersiniz. Dostum biraz çekingen ama seni çok çekici buluyor. | Open Subtitles | .من فضلك, إن صديقي خجول بعض الشئ ولكنه يجدك جميله |
Böylece, bitirdiler. Ve ben, söyleyebileceğiniz gibi çekingen bir adamım. | TED | إذا، أنهوا حديثهم. وأنا، كما تعلمون شخص خجول. |
Müvekkilimi seçtiler çünkü çekingen biriydi ve kolay lokma olacaktı. | Open Subtitles | اختاروا موكلي مع العلم أنها كانت خجولة وتجعل علامة سهلة. |
Bu köpek balıkları gün boyu çekingen değildir. | TED | كانت أسماك القرش تلك خجولة حتى خلال اليوم. |
Unutma! Eminim, ne kadar çekingen olduğunu unutmuşsundur, özellikle kızlarla. | Open Subtitles | أراهن أنك قد نسيت كم أنك كنت خجولاً خصوصاً مع الفتيات |
"Ateşli zevkin çekingen filizleri davetsiz yolculuklarına başladı. | Open Subtitles | بزعت لذتهما كمحلاق التفاح الشتوي الخجل وبدآ رحلتهما المفاجئة |
Paralı bir çocuk ve harcama konusunda hiç çekingen değil. | Open Subtitles | أتوقّع بأنّه غني و لا يخجل من أن يصرف ما لديه |
Sevgili Steven. çekingen olduğumu söylemen kafama takıldı. | Open Subtitles | أنا أستمر بالتفكير بك وأنت تقول بأنني خجول جداً |
"Hayır, şu çekingen olanı istiyorum. Hiç melemez." diyen de oluyor. | Open Subtitles | او لايعجبهم , ربما تعجبهم صوره خروف اخر خجول |
Adım atmak için hep doğru anı bekleyen çekingen, kibar çocuksun ve doğru an hiç gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | خجول, فتى لطيف, دائماً تنتظر الوقت المناسب للقيام بحركته والوقت المناسب لا يأتي أبداً؟ |
"çekingen veya kibirli olduğundan değil. O mütevazi ve yüce gönüllüdür. | Open Subtitles | ليس لأنه خجول أو مغرور، بل لأنه متواضع وكريم |
Ve Brahms hayvanları hiç sevemedi, çekingen davrandı. | Open Subtitles | وبرامز لم يكن ابداً مولعاً بالحيوانات هو دائماً خجول |
Bu kadın çekingen, Komiserim, budala değil. | Open Subtitles | انها امرأة خجولة ايها المفتش, وليست غبية |
Saldırgan bir kişilik aslında çok çekingen ve hassas bir ruhun maskesidir. | Open Subtitles | كما ترى، فإنّ الشّخصيّة العُدوانيّة هي غالباً ما تكون قناعاً لذاتٍ خجولة و حسّاسة جدّاً |
Yeni insanlarla tanışma konusunda utangaç veya çekingen midir? | Open Subtitles | هل هي خجولة او تتوتر عند التقاء ناس جدد؟ |
Sevgi ve muhabbet, bazen açması vakit alan çekingen bir çiçek gibidir. | Open Subtitles | أحياناً المحبة هي زهرةً خجولة تحتاج وقتَ للتَفَتُّح |
çekingen olduğunu biliyorum. Pek fazla arkadaşı da yok. | Open Subtitles | أعرف أنها خجولة , و أنه ليس لديها العديد من الأصدقاء |
Buraya geldiğinde çok çekingen bir hayvandı. | Open Subtitles | لقد كان حيواناً خجولاً للغاية عندما وصل إلى هنا |
Umarım çekingen davranmayıp yeni arkadaşlar edinebilirsin. | Open Subtitles | أتمنى أن تحصل على أصدقاء جدد و أن لا تكون خجولاً جداً |
Hadi ama, bu kadar çekingen davranma. | Open Subtitles | . أوه ، هيا . هيا ، لا تصبح خجولاً علي الان |
Belki de bizim çekingen bilgisayar çocuğu pek te çekingen değilmiş. | Open Subtitles | ربما الفتى الخجول لم يكن بهذا الخجل |
Yapılacak çok işimiz olsa da, hiç kimseyi çekingen görmek istemiyorum. | Open Subtitles | هناك الكثير من العمل أمامنا , و لكن لا أريد أن أرى أمامي شخص يخجل من ذلك |
çekingen olamayacak kadar yakışıklısın. | Open Subtitles | تبدو حسن المظهر ، فلا حاجة لأن تكون خجولا |
Köşedeki çekingen genç de benim. | Open Subtitles | وذلك الخجول الذي في الركن هو أنا |
çekingen ve aval takılıyorsun. | Open Subtitles | القليل من التذمر والضعف الشديد إذا سألتني |