Sözde güç çekirdeğini havaya uçurduktan sonra, ...dünyaya nasıl geri döndünüz? | Open Subtitles | بعد زعمك بتفجير نواة الطاقة كيف لك أن تعود إلى الأرض؟ |
Ben aether çekirdeğini bozmadan önce ahırı inşa etmene izin veremezdim. | Open Subtitles | لم يكن بأمكاني تركك تبنين الحظيرة قبل ان اصلح نواة الاثير |
Bir dizi biyo-kimyasal oluşumu tetikler ki bunların bazıları hücre çekirdeğini değişime uğratır. | Open Subtitles | إنه يوازن بين شلال من الأحداث الكيميائية الطبيعية بعضها ينتهي بتغيرات حقيقية على نواة الخلية |
Reaktör çekirdeğini 3 boyutlu düzlemde çizemeyince, reaktörün içinin pekçok katmanının resimlerini yaptım. | Open Subtitles | لا أستطيع تمثيل صميم المفاعل ثلاثي الابعاد لذا صوّرت عدّة طبقات داخل المفاعل |
Bu gezegenin çekirdeğini dondurmanın bir yolunu bulduğumda senin bütün güçlerin yok olacak. | Open Subtitles | عندما اكتشفت كيفية تجميد صميم هذا الكوكب كل قواكم سوف تختفى |
çekirdeğini yüksek yoğunluklu polimerle değiştirdim. | Open Subtitles | استبدلت النواة بنواة من البوليمر بكثافة عالية |
Oh ne güzel, o üreteç çekirdeğini cilalayabiliyor, bense salaklar kralı. | Open Subtitles | بإمكانها هي صقل لُبّ المُفاعل، لكنّي السيّد المُتعثر. |
Üretici bir modelle, sistem bir ağacın basit bir üretim çekirdeğini kullanabilir. | Open Subtitles | مع نموذج توليدي، النظام سوف يستخدم لتوليدي الأساسية نواة شجرة. |
Üretici bir modelle, sistem bir ağacın basit bir üretim çekirdeğini kullanabilir. | Open Subtitles | باستخدام الوضع التوليدي، يمكن للنظام أن يستخدم نواة توليدية أساسية لشجرة |
Farklı şekillerde de olsa sonuçta atom çekirdeğini oluşturur | Open Subtitles | الكواركان العُلوي و السُفلي يتصلان ببعضهما بطرق مُختلِفة نهائية، صانِعين نواة الذرّة. |
Böylelikle gün çekirdeğini onarırlarsa düşman, bir tehdit olmaktan uzak olacak. | Open Subtitles | مانعينالأعداءمن تهديدنا بمجرد أن يعيدوا نواة الطاقة للعمل |
Triphammer, darbe silahıyla içeri girecek ve Güçlüler Bölümü çalışanı koza çekirdeğini aşırı yükleyecek. | Open Subtitles | ويضع موظفو قسم الخارقين تحميلاً مفرطاً على نواة الجيب |
Vince, yeni programlamasında aether çekirdeğini düzeltebilecek bir şey olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | قال فينس انه لا يوجد في برنامجه الجديد اي شيء عن اصلاح نواة الاثير |
Almanya'da, İngiltere'de ve Amerika'da atom çekirdeğini parçalayıp nükleer füzyonu başarabilmek için makineler üretildi. | Open Subtitles | في "ألمانيا"، وفي "بريطانيا"، وفي "أمريكا" بُنيت الآلات لتحقيق الانشطار النووي، شطر نواة الذرّة المكشوفة. |
Ünite-01'in çekirdeğini Ünite-00'a göre yeniden çalıştırın. | Open Subtitles | ! انقلوا نواة الوحدة 01 إلى النموذج ل-00 وأعيدوا تفعيله |
Başarırsan, güç çekirdeğini anlat. | Open Subtitles | إذا كان بمقدورك أخبرها عن نواة الطاقة |
Görüşüne bakılırsa sinir sistemlerinin çekirdeğini barındırıyorlar. | Open Subtitles | أنما تبدو أنها تُألف صميم الجهاز العصبي كذلك. |
- Reaktör çekirdeğini çiz. | Open Subtitles | -ارسمي صميم مفاعلك |
Barış Muhafızımın çekirdeğini kendi robotuna koymuşsun. | Open Subtitles | لقد استخدمت النواة الخاصة بحافظ السلام فى صنع ابنك الآلى |
Bizim gibi ökaryotlar ile de daha basit: Sadece hücre çekirdeğini birinden çıkarıp diğerine yerleştiriyorsunuz. Klonlama diye duyduğunuz şey de işte bundan ibaret. | TED | إنه كذلك أبسط عندما تدخل إلى النواة مثلنا: يمكنك فقط سحب النواة وإدخالها في واحدة أخرى، وهذا كل ما سمعتموا عنه بشأن الإستنساخ. |