Dolaba git, sağ alttaki çekmeceden bir önlük al ve bir işe yara. | Open Subtitles | اذهب إلى ذلك إلى الدولاب الدرج السفلي، إجلب لنفسك مريلة وقم بشيءٍ مفيدًا |
Bana şu ilk çekmeceden sarmısak dövücüyü verebilir misin? | Open Subtitles | اذا كان بامكانكِ فقط احضار آلة ضغط الثوم من الدرج العلوي |
çekmeceden dosyaları al, ve sonra ofisteki tüm dosya kutularını al getir. | Open Subtitles | أجلب تلك الملفات في ذلك الدرج وعندها أحضر كل صنديق الملفات الموجودة في المكتب |
Ama şu çekmeceden alınan harita bunun iki katı değerinde. | Open Subtitles | لكن الخريطة التي سرقت من ذلك الدرج تساوي ضعف ثمن هذه |
Beni sikerken mutfağa hırsız girdi ve ikinci çekmeceden biftek bıçağını alarak bize saldırdı. | Open Subtitles | وبينما كان يمارس الجنس معي دخل لص ما المطبخ و آخذ سكين اللحم من الدرج الثاني |
çekmeceden dosyayı alıp uzatacaksın. Ne kadar zor olabilir ki? | Open Subtitles | إخراج ملفّ مِن الدرج وتسليمه ما مدى صعوبة ذلك؟ |
Şu çekmeceden sigara versene servi boylum. | Open Subtitles | ستجدين بعضا من السجائر في الدرج يا "سليم" |
O çatalı çekmeceden alıp boğazına saplayan siz değildiniz. | Open Subtitles | لم يكن انت من اخذ شوكة اللحم من الدرج |
"...tam çekmeceden alıp kendi cebine koyuyordu ki..." | Open Subtitles | خمسين جنيهاً من الدرج" "ووضعتها في محفظتها |
! O çekmeceden hiçbir şeyi çıkarmam. | Open Subtitles | ، أنـا لـم أأخذ أي شيء من هذا الدرج. |
çekmeceden hiç çıkmasalar da, basbayağı yazmıştım! | Open Subtitles | -حقاً ؟ لم يخرجوا من الدرج أبداً لكنني كتبتهم |
Hank, şuradaki çekmeceden şırınga getirir misin? - Buldum. | Open Subtitles | "هانك"، هل يمكن أن تناولني، الحقنة، إنها في الدرج العلوي؟ |
Bu en uzaktaki çekmeceden kaybolan harita. | Open Subtitles | هذه هي الخريطة التي فقدت من ذلك الدرج |
Elini çekmeceden çek. | Open Subtitles | الحصول على يديك للخروج من هذا الدرج. |
Bütün ıvır zıvırlar çekmeceden çıkmak istiyor. | Open Subtitles | كل الخردوات تريد الخروج من الدرج. |
Bana çekmeceden fişleri getirir misiniz? | Open Subtitles | اعطني الإيصالات من ذلك الدرج |
çekmeceden uzaklaş. | Open Subtitles | أبتعدى عن هذا الدرج |
çekmeceden çıkmamıza izin vermeyecekti. | Open Subtitles | رفض أن يخرجنا من الدرج. |
Senden.çekmeceden alıp, | Open Subtitles | منكِ،لقد أخذته من الدرج |
Faturayı çekmeceden ben aldım. | Open Subtitles | أخذت،الإيصـال، من الدرج |