Ve bu gerçekleşince, ben de evrak çantandaki bir başka çentik olacağım sanırım. | Open Subtitles | وعنما يحدث ذلك أعتقد أننى سأكون مثل ذلك الشق الذى على حقيبتك |
Sol dirsek üzerinde yanlış çentik ile başlıyor harika bir 70 derecelik açısı var. | Open Subtitles | هذا الشق بدأ ببداية خاطئة عند الزند أقصى اليسار بزاوية مثالية 70 درجة |
Başucuna o kadar çok çentik atıyor ki koca yatak kürdana döndü. | Open Subtitles | لديها الكثير من الشقوق على أعمدة السرير لها، تم اختيارهم من شبه صولا الى مسواك. |
Bu çentik izleri ağır bir bıçak tarafından oluşmuş. | Open Subtitles | أُحدثت علامات الشقوق هذه بواسطة شفرة ثقيلة. وتطلب الأمر عدة ضربات لفصل الرأس. |
Sol uyluk kemiğinin uzak ucunda ufak bir çentik var. | Open Subtitles | شق صغير على الطرف السفلي لعظم الفخذ الأيسر. |
Skapulanın ön cephesinde bir çentik var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يظهر هناك وجود شق على الجانب الآمامي للوح الكتف. |
Bu haldeyken, boğazını kesince dil kemiğinde çentik oluşur boyun arterleri de kesilir. | Open Subtitles | ذلك القطع عبر الحلق سيكون قد حزّ اللامي وشقّ الشريان السباتي الظاهر. |
Bir çentik bile açamazsın. | Open Subtitles | لن تنجح في إحداث حتي انبعاج بة |
Burada bir çentik . Orada bir çıkıntı. | Open Subtitles | بعجة هنا، هزة هناك |
Göğüs kemiğindeki çentik izleri bir el testeresi ile uyumlu. | Open Subtitles | علامات الشق على القص تتطابق مع منشار عظام يدوي |
Aslında gırtlak boşluğunun önceki hali üzerindeki çentik, ısı çatlamasına dayanıyor. | Open Subtitles | في البداية، أوعزت هذا الشق على الجانب الأمامي للثقبة العظمى إلى تكسّر بفعل الحرارة. |
çentik izi bunun testere yerine bir normal ya da el baltasıyla yapıldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | تشير علامة الشق أنه بلطه أو فاس صغير عوضا عن المنشار |
Gördüğün her solukyüzlü için bu değneğe bir çentik at. | Open Subtitles | أقطع الشق في هؤلاء لكل وجه شاحب تراه. |
Sonrasında bu iki istasyon arasındaki mesafeye, çarkının hızına ve dışlı üzerindeki çentik sayısına dayanarak ışığın hızını %98 doğrulukta hesap etti. | TED | وبعد ذالك، اعتمادا على المسافة بين المحطتين وسرعة عجلته وعدد الشقوق في العجلة، قام بحساب سرعة ضوء مقاربة بـ 2% للقيمة الحقيقية. |
Bir çeşit harf ya da çentik gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو أنها رسالة أو بعض الشقوق. |
Üzerinde bir sürü çentik ve | TED | لديها مجموعة من الشقوق |
Burada kurbanın kemiklerinde çentik açacak bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر هناك أي علامات شق على عظام الضحية |
Trikuetralda küçük bir çentik var. | Open Subtitles | يظهر هناك شق صغير على العظم المثلثي. |
Kurşun geçmesinden dolayı çentik? | Open Subtitles | حزّ من رصاصة عابرة؟ |
Bir çentik, sivilce kadar falan. | Open Subtitles | انبعاج ، طعجة صغيرة |