ويكيبيديا

    "çerçeveli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إطار
        
    • اطار
        
    • النظارات الكبيرة
        
    • بعدسات
        
    • ذات حواف
        
    Fakat onu görmeyi reddettin çünkü mükemmel küçük resminde çerçeveli değildi. Open Subtitles لكنكِ رفضتِ الإلتفات لها لأنها لم تكن في إطار صورتكِ المثالية
    O zamandan beridir bu fotoğraf, kitaplarım üzerinde çalışırken önümde çerçeveli durur. TED لذا تلك الصورة، منذ تلك اللحظة، أمامي ويحيطها إطار, خلال عملي على جميع كتبي.
    Ahşap çerçeveli, alçı dış kaplama, bağdadi sıva duvarlar. Open Subtitles إطار من الخشب، جصّ خارجي، جدران من الجصّ. وأخرى من الحجارة في الخلف.
    Hey, şu anda Maggie ile olan çerçeveli fotoğrafın canlandı mı? Open Subtitles هل ذلك اطار صورة.. لك انت وماجي تعودون للحياة بشكل مخيف؟
    Evde çok sayıda çerçeveli fotoğraf vardı. Open Subtitles هناك العديد من الصور التي في اطار في المنزل
    Kalın çerçeveli bir gözlük takıyordu. Open Subtitles الرجل ذو النظارات الكبيرة
    Kemik çerçeveli gözlükleriyle çok hirçin duruyordu. Open Subtitles و حقيقة أنه يرتدي نظارات بعدسات وهمية لكي يبدو غريباً
    Zayıf, 1.70 boylarında, zenci siyah çerçeveli gözlük takıyormuş. Open Subtitles لقد كانت نحيفة ، طولها 5,6 انشات ، أفريقية أمريكية ترتدي نظارات طبية ذات حواف سوداء
    Ofisinde duran şu çerçeveli mektup. Open Subtitles حسناً، تلك الرسالة التي وضعتها في إطار بمكتبك.
    Eugene Kusche Bay Kusche, çerçeveli büyük bir robot resmimiz var. Open Subtitles سيد كوشي لدي هنا رسمة كبيرة وضعناها في إطار
    Antrede beyaz çerçeveli bir ayna vardı. Open Subtitles وكان وسط هذا الأثاث مرآة ذات إطار أبيض
    Annemin gümüş çerçeveli bir resmi... ve Atlantic City'den gelen hediye bir yastık. Open Subtitles وصورة لوالدتي داخل إطار فضي (ووسادة تّذكارية من (أتلانتيك سيتي
    Gözlüğü kalın ve siyah çerçeveli mi? Evet! Open Subtitles إطار نظارة أسود وسميك ؟
    Evet, işte benim Ted Danson'un peruğuyla iç içe çekilmiş çeşitli çerçeveli fotoğraflarım var. Open Subtitles نعم, هناك عدة صور ضمن إطار لي و انا العب في شعر (تيد دانسون) المستعار
    Bu tabloda Bay Brown kemik çerçeveli gözlük takıyor. Open Subtitles في هذه اللوحة، يرتدي السيد (براون) زوجا ً من النظارات ذات إطار
    Bir de içinde kemik çerçeveli bir gözlük bulunan deri bir kutu. Open Subtitles وعلبة جلدية بها نظارة ذات اطار عاجي.
    Altın çerçeveli. Open Subtitles اطار ذهبى.. مع
    Hani, şu filmlerdeki güzel kadınlara, kalın çerçeveli gözlükler takıp, saçlarını arkadan bağlarlar ve vücudunu da kalın ve bol elbiselerle gizlerler, sonra bir anda fazlalıklar yok olur, ve çirkin ördek güzel bir kuğuya dönüşür, değil mi? Open Subtitles هل تعرف تلك النوعية من الأفلام حين تكون المرأة جميلة لكنهم يضعونها خلف النظارات الكبيرة و يقومون بربط شعرها الى الوراء و يلبسونها ملابس جد واسعة لكن سرعان ما ينقلب الأمر و تصبح البطة القبيحة بجعة جميلة
    Kemik çerçeveli gözlükleriyle çok hırçın duruyordu. Open Subtitles هو انا لازم اتعامل مع مراتك ؟ بس حقيقة أنه بيلبس نضارات سميكة بعدسات مزيفة عشان يبان من الطبقة الغنية
    Al yanaklar, tek çerçeveli gözlükler. Open Subtitles -إنه رائع . خدود وردية، نظارات ذات حواف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد