Her şey Belinda figürünü çerçevenin içinde ahenkli hâle getirmek için tasarlandı. | TED | تم تصميم كل شيء لتنسيق شخصية بليندا داخل الإطار. |
çerçevenin kenarındaki ön tampondan bir şey çıkar mı? | Open Subtitles | لا أستطيع قرائة الباقي ماذا عن الصدام الأمامي على حافة الإطار ؟ |
Unutma, güzelim çerçevenin kenarına çok yakın durma. | Open Subtitles | فقط تذكري يا عزيزتي.. لاتقفي قريبة للغاية من حافّة الإطار. |
...çerçevenin arkasındaki manyetik sensör ile çalıştırılıyor. | Open Subtitles | لتفعّل الإستشعار المغناطيسي من خلف الإطار |
toplumla etkileşim için bunları yöneten mevzuat ve etik çerçevenin nasıl olmasını istediğimize karar vermemiz gerekiyor. | TED | والاهم، كيف نجعله في إطار نظامي أخلاقي كي يحكم تلك التقنيات ويتفاعل مع مجتمعنا. |
Hareket ettiremediğiniz çerçevenin üstüne kazınmış ikili kod var. | Open Subtitles | هناك رمز ثنائي محفور في الإطار لا تقدر على تحريكه. |
Hareket ettirelemeyen çerçevenin içinde, bu da demek ki çerçevenin yeri bu müze içinde önemli. | Open Subtitles | وهي في إطار لا يمكن تحريكه، مما يعني أن مكان الإطار في هذا المتحف، هو أمر مهم. |
Ham bilgiye erişebilirsen, çerçevenin dışını da görürsün. | Open Subtitles | إن أمكنك الوصول إلى البيانات الخام، سيمكنك رؤية ما خارج الإطار |
çerçevenin kenarındaki vidayı çevirmeyi denediniz mi? | Open Subtitles | هل حاولتى لف المقبض من على جانب الإطار ؟ |
Bir çerçevenin zaten mükemmel olan sanatı yukarılara taşıması sence mükemmel değil mi? | Open Subtitles | ونستون بيشوب أليس من المذهل كيف ان الإطار يستطيع حمل الفن |
İç çıkıntının nasıl dış çerçevenin üstünde durduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | انظر كيف التلال الداخلية هو فقط فوق الإطار الخارجي؟ |
Belki de çerçevenin içinde onları aydınlatan ışıklar ya da sihirli aynalar falan vardır. | Open Subtitles | بما كانت إضاءة الإطار هدفها تجسيدهم |
Bana gelince, eskiden çerçevenin kenarında olurdum. | Open Subtitles | بالنسبة لي فلقد كنت على حافة الإطار |
Bu çerçevenin üstünde "Gerçek bu resmin arkasında" yazdığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعلم بأن هناك لوح محفور على هذا الإطار "يقول "الحقيقة خلف هذه الصورة |
çerçevenin genişliğini azaltıyorum ki makine 22'ye 14 inçlik bir sırt çantasına sığabilsin. | Open Subtitles | - أنا لحد من عرض الإطار وبالتالي فإن الجهاز يمكن أن يصلح في الداخل حقيبة تحمل على الظهر 22-ب-14 بوصة. |
Titanyum beşik, hidrolik olarak iner kalkar çerçevenin şu tarafında düzinelerce iğne deliği, fiber optik kamera var. | Open Subtitles | ، سرير التيتانيوم ...و مصعد هيدروليكي ... العشرات من ثقب كاميرات الألياف البصرية التي تبطن الإطار |
Böylece, burada gördüğümüz dördüncü bir işlemsel çerçevenin doğuşudur. Eskiden şeyleri arasında bölebileceğiniz iki ana boyut vardı. Serbest piyasa temelli veya serbest piyasa temelli olmayanlar; Merkezileştirilebilir veya dağıtılabilirlerdi. | TED | إذاً فان ما نشهده في الأساس هو ظهور الإطار الرابع للمعاملات. كان من المعتاد أن هناك بُعدين أساسيين يمكنك بناء عليهما تقسيم الأشياء. قد تكون على أساس السوق، أو غير سوقية. قد تكون لا مركزية، أو مركزية. |
çerçevenin arkasında bir terminal var. | Open Subtitles | وراء الإطار. هناك محطة طرفية. |
çerçevenin etrafında kalan boya solmuş. | Open Subtitles | طلاء يتلاشى حول الإطار |
Olay yerinin sınırlarını çerçeve olarak kabul edin ve analizlerinizi bu çerçevenin içinde olanlara göre yapın. | Open Subtitles | تعاملوا مع حدود موقع الجريمة وكأنه إطار وحدّدوا تحليلكم فيما يظهر فيه |
A, şuna bakın! Bu çerçevenin aynısından bende de var. OĞLUM 1 NUMARA! | Open Subtitles | يا الهي, انظر, لدي نفس إطار الصورة هذه لإبني |