çevrim içi olabilmek için bizim sistemimize uydurmam gerek. | Open Subtitles | يجب ان اجعلها تتوافق مع نظامنا قبل ان ارفعها على الشبكة |
çevrim içi oyunları arcade ve kartuş oyunlarıyla bir tutma. | Open Subtitles | اللعب على الشبكة يختلف عن العاب الأركيد او الخراطيش |
Para birimi bir şirketteki hisselere benzer şekilde hareket eder. Tıpkı borsadaki gibi. çevrim içi işlem gördükçe değeri artar. | TED | العملة مماثلة لأسهم الشركة، مثل البورصة العامة، تزداد قيمةً عند المداولة عبر الإنترنت. |
Bu, çevrim içi alışveriş yaparken cebinizde olabilir. | TED | وفي الحقيقة يمكن أن يكون هذا في جيبك وبينما أنت تتسوق عبر الإنترنت. |
Öncelikle, çevrim içi ders içeriği bir süredir kullanılabilir durumda. | TED | فوق كل شيء، محتوى الكورسات على الإنترنت كان متاحاً لفترة طويلة |
Uydu çevrim içi, efendim. | Open Subtitles | الأقمار الصناعية متصلة يا سيدى |
O günlerde, sohbet odaları ve çevrim içi sanal iletişim yollarıyla tanışıyorduk. | TED | في تلك الأيام المتهورة، كنا نجري تجارب على غرف الدردشة والمجتمعات الافتراضية على الانترنت. |
İnsanlar gerçek hayata kıyasla çevrim içi ortamda daha samimi olabiliyor. | Open Subtitles | الناس يمكنهم ان يكونوا اكثر على حقيقتهم على الشبكة اكثر من الحياة الواقعية |
Ama gelişen çevrim içi sektör, teknolojide yer alması gereken bir alandır. | Open Subtitles | لكنني سأقول ان هذا الجزء المزدهر من على الشبكة هو المكان الذي يجب التواجد فيه في التكنلوجيا الأن |
İki kişilik oyun, birinci şahıs bakış açısından çevrim içi ve çevirmeli ağ üzerinden. | Open Subtitles | لاعِبين ,لعبة من المنظور الأول على الشبكة على انترنت الهاتف |
Eğer önümüzdeki büyük, önemli problemleri çözmek istiyorsak daha iyi çevrim içi kamu alanlarına ihtiyacımız var. | TED | إذا أردنا حل المشكلات الكبيرة والمهمة أمامنا، فنحن بحاجة إلى فضاءات عامة أفضل عبر الإنترنت. |
Ağırlıklı olarak buradaki herkesin çevrim içi anketler yapmak için kullandığı bir araç olan Google Formları kullandık. | TED | استخدمنا استمارات جوجل بشكلٍ أساسي، وهي أداة يستطيع كل واحدٍ منَّا هنا استخدامها لعمَل استطلاعاتٍ عبر الإنترنت. |
Bana göre insanların hikayemden parçaları ve çevrim içi perspektifimi görmeleri yalnız olmadığımı hatırlatıyor. | TED | بالنسبة لي، فإن السماح للناس برؤية بعض من قصتي ومنظوري عبر الإنترنت يذكرني أنني لست وحيدة. |
Öncelikle; çevrim içi yalan söylemek çok tehlikeli olabilir, değil mi? | TED | أولاً, الكذب على الإنترنت يمكن أن يكون خطر جداً, صحيح؟ |
2013'te sanatı çevrim içi hâle getirip paraya dönüştüren makine tümüyle işlevsel değildi. | TED | الآلية بأسرها في 2013 التي كانت تعرض الفن على الإنترنت لتحوله لمال كانت غير فعالة على الاطلاق. |
Bugün, herkesin uygulayabilmesi için çevrim içi hâle getirdiğimiz formatı çok seviyoruz. | TED | اليوم, نحن مغرمون بالتصميم الذي وضعناه على الإنترنت. لينفذ من قبل أي أحد. |
tamam tüm sistemler çevrim içi | Open Subtitles | حسناً جميع الأنظمة متصلة |
Charlotte çevrim içi oldu. | Open Subtitles | أووه اللعنة! 00 شارلوت متصلة |
çevrim içi geçmişini, e-maili, banka hesaplarını, profesyonel yazışmalarını kontrol etmişsindir. | Open Subtitles | اتفحصت تاريخه على الانترنت و ايميله الحسابات المصرفيه والمراسلات المهنيه |
çevrim içi arkadaşlarım ve ben aşağı yukarı yıllardır ticaret yaptık. | Open Subtitles | أنا وأصدقائي على الانترنت تبادلناها طوال سنوات |
Aynı zamanda tersini de soruyor: çevrim içi dünyada davranışların nasıl yapılandırılacağı hakkında doğru fiziksel alanlardan ne öğrenebiliriz? | TED | ويسأل السؤال العكسي: ما الذي يمكن أن نتعلمه من الفضاءات المادية الجيدة حول كيفية بناء السلوك في عالم الإنترنت؟ |
Bu konu gerçekten merak uyandırıcı, bu yüzden bu çevrim içi flörtleşen kişileri laboratuvarımıza getirdik ve ölçümler yaptık. Bir duvar üzerinde boy ölçümleri yaptık, tartı ile kilolarına baktık, kadınların çok hoşuna gitti -- sonra ehliyetlerinden yaşlarına baktık. | TED | حسناً, كنا مهتمين حقاً, فما قمنا بفعله أننا أحضرنا أناس, يستخدمون المواعدة الإلكترونية, إلى المختبر, ومن ثم قسناهم. أخذنا أطوالهم مقابل الجدار, وضعناهم على ميزان, أخذنا أوزانهم -- السيدات أحببن ذلك -- ومن ثم أخذنا رخص قيادتهم لنعرف أعمارهم الحقيقية. |