Okul harçlığı olmadığından bu çocukların sadece çeyreği liseyi bitirebiliyor. | TED | ويكمل ربع هؤلاء الاطفال المرحلة الثانوية لعدم امتلاكهم لمصاريف المدرسة. |
fiyatı bu hastanenin yıllık faaliyet bütçesinin üçte biri ya da çeyreği kadar. | TED | يمثل ربما ربع أو ثلث المصاريف التشغيلية السنوية للمستشفى. |
Nüfusun yaklaşık olarak çeyreği asparagus yedikten sonra idrara çıktığında belirgin bir koku alır. | TED | بالنسبة لما يقارب ربع السكان التبول بعد أكل الهليون يؤدي إلى شم رائحة مميزة. |
Ardından doktor ikinci çeyreği aldı ve üçüncüyü, hatta görünen o ki hepsini de. | TED | استاصل الطبيب بعد ذلك الربع الثاني، ثم الثالث، و الأن يبدو أنه كل شيء. |
Yüz yüze iletişimin inanılmaz faydaları var, ama nüfusun bir çeyreği konuşacak kimseleri olmadığını söylüyor. | TED | التواصل وجهاً لوجه يوفر فوائد مذهلة، لكن مايقارب الربع من التعداد السكاني لا يوجد لديهم أحد ليتحدثون إليه. |
Nötron, bir alfa parçacığının kütlesinin çeyreği kadar atom altı bir parçacıktır. | Open Subtitles | النيوترون جسيم تحت ذرّي، مجرّد رُبع كتله جسيم ألفا. |
Dünya-Ay mesafesi 1,6 milyon kilometrenin çeyreği kadar. | TED | المسافة بين الأرض والقمر هي ربع مليون ميل. |
Dünya nüfusunun çeyreği kadar bir kesimi etkisi altına aldığını düşününce siz de bunu küçümsemeyecek kadar zeki olmalısınız. | TED | وحيث ان ربع سكان العالم متاثرين بها، سيكون من الافضل ان تفعل شيئا حيال ذلك. |
Evrendeki maddelerin neredeyse çeyreği veya hemen hemen çeyreği görünmeyen şeylerden oluşuyor. | TED | و ربع المادة المكونة للكون ، أو تقريبا ربع المادة الكونية ، هي أشياء غير مرئية. |
Hal böyleyken, toplamın çeyreği kadar çocuk bu ağın altında risk içinde. | TED | مع هذا، فقط ربع الأطفال المعرضين للسع ينامون تحت ناموسية. |
Ve bir kaç hafta sonra gazete de okuyorsunuz. Oh, bu arada bunların bir çeyreği de öldüler. | TED | وقبل أسابيع اقرأ في الصحف بالمناسبة ربع هذه الأشجار تموت |
Beş yüz yılı devirmiş her kuruluş ki bu da Hıristiyan tarihinin çeyreği demek oluyor tarih olgusuyla kenetlenmiş demektir. | Open Subtitles | أي مؤسسة عمرها نصف ألف سنة - ربع العصر المسيحي تمتد وراؤها- لا بد أن يكون لها معنى من الماضي. |
Toplama, çıkarma, çeyreklik, doların çeyreği, 1 sent, 10 sent. | Open Subtitles | الجمع ، الطّرح الرّبع ، ربع دولار سِنت ، عشر سنتات أتعرف ؟ |
Aynı zamanda 16'nın yarısı 32'nin çeyreği ve iki üzeri üçte sekiz eder. | Open Subtitles | و هي أيضاً نصف 16 و ربع 32، و اثنان أس 3 |
- Sekiz. Aynı zamanda 16'nın yarısı 32'nin çeyreği ve iki üzeri üçte sekiz eder. | Open Subtitles | و هي أيضاً نصف 16 و ربع 32، و اثنان أس 3 |
Sol taraftaki yolun çeyreği kadar uzaklıkta olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون نحو ربع متر من طول الطريق على اليسار |
çeyreği kazandığımda o dükkana gider hep aynı lolipopu yalardım. | Open Subtitles | ربحت ذلك الربع وكنا جميعاً بالمحل نلعق نفس المثلجات |
Yani, ben Nate'in çeyreği bile olamaz mıyım? | Open Subtitles | اذا انت تقول اني لست الا اقل من الربع من نايت؟ |
Büyük ihtimalle ilk çeyreği kaçıracağım. | Open Subtitles | كل ما سوف أفوته هو الربع الاول |
O sıralarda, 80'lerde, toplam varlıklar, likit ve maddi ve kilisenin mal mülkleri çeyreği ediyordu. | Open Subtitles | وجميع الأصول, والأموال السائلة والأجهزة والمُمتلكات الخاصة بالكنيسة, لم تكن تتعدّى رُبع هذا المبلغ بأسعار الثمانينيات. |
Üç haftada alacağımız miktarın çeyreği için riske girmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقوم بالمخاطرة لربع ما نستطيع الحصول بعد ثلاثة اسابيع |
Bu, yüzyılın üç çeyreği eder. Bu her kızı düşündürür. | Open Subtitles | هذه ثلاثة أرباع قرن مما يدعو الفتاة للتفكير |
Bunların çeyreği kadarını bile çalışarak elde etmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | -ولا تريدين مبادلة كل هذا بربع فدان من الحشيش |
Yarın çeyreği geri dönerse Tanrı'ya şükredeceğim. | Open Subtitles | لو عاد ربعٌ واحدٌ منهم غدًا، سأحمدُ الله. |