Bu kulübeyi bir çiftçiden aylık 50 Dolara kiralamış. | Open Subtitles | إستأجرته من مزارع لطيف بخمسين دولاراً في الشهر، |
O kayış gibi yaşlı çiftçiden iyidir. | Open Subtitles | لا يوجد دهن كثير بها حسنًا، ذلك أفضل من مزارع مكسوّ بالجلد، كان مجرّد جلد على عضم |
Artık bir çiftçiden çok daha fazlasısın. | Open Subtitles | حسنا , أنت الآن أكثر بكثير من مجرد مزارع |
Sanırım çiftçiden. Nedendir bilmem kardeşimden pek hoşlanmazdı. | Open Subtitles | اعتقد من المزارع, انه لم يكن يحبها لسبب ما |
Virjinya'daki bir serada, tropikal ürünleri yetiştirmeyi deneyen... bir çiftçiden bahsediliyor. | Open Subtitles | يذكر أنّ هذا المزارع في "فرجينيا" ، الذي كان يحاول أن ينمو المحاصيل الإستوائية في الدفيئة |
Sen de evlendiğim lahana yetiştiren şu çiftçiden çok daha ilginç bir kocasın. | Open Subtitles | و أنت ، أنت الزوج الأكثر إثارة للإهتمام بكثير من مُزارع الملفوف الذي تزوجتُ به |
Evet, Sayın Dışişleri Bakanı. Ama size Berlin'de taksi sürmek isteyen bir Türk çiftçiden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | أجل يا سيدي وزير الخارجية لكنني لا أتحدث عن مزارع تركي |
Vietnam Halk Ordusu'nda çarpışan bir çiftçiden almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من مزارع يحارب لصالح جيش فيتنام الشعبي |
Her çiftçiden, kendi kültürüne özgü benzersiz geleneksel teknikleri kullanarak bu çok özel konuğunu yetiştirmesini istedim. | Open Subtitles | طلبت من كل مزارع أن يربي ضيفه الخاص، بحسب التقنيات التقليدية الخاصة بكل من هذه الثقافات. |
Hangi aklı başında adam kendini kral ilan eden bir çiftçiden korkar ki? | Open Subtitles | ما من عاقل لا يخشى مزارع نصب نفسه ملكاً |
Vietnam ordusu için savaşan bir çiftçiden aldım. | Open Subtitles | أخذتها من مزارع (فيتنامي) |
O kayış gibi yaşlı çiftçiden iyidir. | Open Subtitles | حسنًا، إنَّها أفضل من المزارع العجوز |
Gider ve çiftçiden biraz çilek alabilirim. | Open Subtitles | قد أذهب لشراء بعض الفراولة من المزارع |
Bir çiftçiden deniz kulağı vergisi mi aldı? | Open Subtitles | ماذا ! فوائد مالية مِن مُزارع |