çifte ajan olmamdan süphelendiklerini anladım. | Open Subtitles | لاحقاً إكتشفت بأنهم يشتبهوني بكوّني عميل مزدوج. |
Beni seçtiniz, çünkü Alman istihbaratından... çifte ajan olduğumu biliyordunuz. | Open Subtitles | واخترتني لان المخابرات الالمانية اخبرتك انني عميل مزدوج |
Demek istediğim, Ubient yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı? | Open Subtitles | انا اعنى المسئول التنفيذى الاول ليبنت للبرمجيات هل من المفترض ان يكون عميل مزدوج من المستقبل ؟ |
Yani çifte ajan olmayabileceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذا تظن ربما أنا لست عميلة مزدوجة |
Kendi teşkilatında çifte ajan diye adı çıktı. Bu yüzden sığınma hakkı istiyor. | Open Subtitles | كُشف عن طريق وكالته كعميل مزدوج ولذلك السبب يطلب اللجوء السياسي |
O da, onlara Edward Snowden'ı salmakla tehdit etti ve onlar da geri dönüş olarak intikamlarını, onu çifte ajan/terörist olarak ilan ederek aldı. | Open Subtitles | وهددت ليذهب كل إدوارد سنودن عليها وأنها ردت من خلال الدوران لها هو عميلا مزدوجا خفض إرهابي. |
Hayır, çifte ajan konusunda yalan söyledim. | Open Subtitles | لا ، لقد كذبتُ بشأن كوني عميلاً مزدوجاً |
Mesela benim kardinal için çalışan çifte ajan olduğumu ya da senin benden kurtulmaya çalıştığını söyleyeceklerdir. | Open Subtitles | مثلاً , يدعوا أني عميله مزدوجه لحساب الكاردينال أو أنك تحاول التخلص مني |
Onu çifte ajan şüphelilerini sorgulamakta kullanıyorlardı. | Open Subtitles | كان يستجّوب العملاء المزدوجين المشتبه فيهم |
Ring için çalışan bir çifte ajan rolüne büründüm. | Open Subtitles | أكمل ، عميل (شاو) كنت أتصرف مثل العميل المزدوج الذي يعمل لدى الرينج |
Ubient Yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı yani? | Open Subtitles | المدير التنفيذى لبرمجيات يوبيينت من المفترض أن يكون نوع ما عميل مزدوج من المستقبل ؟ |
Gözlemlediğim ise çifte ajan olduğun bilindiğine göre ne yapmayı planladığın. | Open Subtitles | ما أراقبه هو خطتك لفعل ذلك بإستخدام عميل مزدوج معروف |
çifte ajan olmanın sorunu şudur ki Sam hiçbir zaman sadakatinin kimden yana olduğundan emin olamazsın. | Open Subtitles | تعلم، أن مشكل كون المرء عميل مزدوج يا سام أنك لا تعرف حقا إلى أي جهة يرتبط ولاءك |
Anlatsanıza, sizce ben çifte ajan mıyım yoksa patlamaya hazır bomba mı? | Open Subtitles | انا لم افهم ، اذاً انتم ياشباب تظنون هل أنا عميل مزدوج او قنبلة بشرية قريبة من الأنفجار؟ |
Anlatsanıza, sizce ben çifte ajan mıyım yoksa patlamaya hazır bomba mı? | Open Subtitles | انا لم افهم ، اذاً انتم ياشباب تظنون هل أنا عميل مزدوج او قنبلة بشرية قريبة من الأنفجار؟ |
Biliyorum ama bu çifte ajan olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | سمعتكِ، لكن ذلك لا يعني إنه عميل مزدوج. |
Zondra çifte ajan çıkarsa Augusto'yla birlikte onu da yakalarız. | Open Subtitles | "لو إتضح أن "زوندرا "عميل مزدوج نعتقلها مع "أجستو |
çifte ajan, başka bir ortağını tehlikeye attı ve ülkenin sırlarını Pakistan'a verdi. | Open Subtitles | عميلة مزدوجة ... عرضت نائب الرئيس للخطر كشفتِ أسرار الدولة للباكستانين |
O çifte ajan. Ona güvenemezsin. | Open Subtitles | إنها عميلة مزدوجة لا تثق بها |
Sanırım galaksilerarası çifte ajan olarak. | Open Subtitles | أعتقد كعميل مزدوج داخل المجرّة |
Justin bana Casey'nin çifte ajan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -كل ما أعرفه هو أن جاستن أخبرني بأن (جون كيسي) عميلا مزدوجا |
Yani, ben çifte ajan olabilirim. | Open Subtitles | أعني ، أنني قد أكون عميلاً مزدوجاً |
Demek istediğim, bu seni çifte ajanlık tarihindeki en verimsiz çifte ajan yapar. | Open Subtitles | -هذا سيجعلك اكثر... .... -عميل مزدوج عديم للكفاءه في تاريخ كل العملاء المزدوجين. |
çifte ajan, casus adam. | Open Subtitles | العميل المزدوج,رجل التجسس |