Pardon, kızlar. Şu güzelim çileklerden bir kepçe almam lazım. | Open Subtitles | معذرة يا بناتلقد إخذت فقط كمية صغيرة من فاكهة الفراولة الرائعة |
Ama yine de şu lezzetli çileklerden birkaç tane daha alabilirim. | Open Subtitles | سوف اتناول القليل من هذه الفراولة اللذيذة |
Çünkü Oren'da çileklerden hoşlanan bir tip var. | Open Subtitles | ومستحضر تزليق بنكة الفراولة لأن أورين" يبدومن النوعالذييحبالفراولة" |
Bir keresinde tatlı olarak kocaman, leziz bir çilek tabağını uzatıp bana şöyle dediler: "Bunlar ABD'de sevdiğiniz birileriyle birlikte yediğiniz çileklerden değil mi? | TED | أعدوا إحدى الوجبات من طبق الفراولة الرائع و طويل الساق هذا و إذا هم يمدونه لي قالوا، "أليست هذه هي نوع الفراولة التي تأكلينها برفقة شخص عزيز عليك في الولايات المتحدة؟ |
Eski kız arkadaşım Jessica şu an New York'ta biz bunu konuşurken o da evimden taşınmakta. çileklerden tatmalısın. | Open Subtitles | تنتقل من شقتي اثناء هذا الحوار |
Oradaki astro çileklerden almıştım. | Open Subtitles | اشتريت تلك... الفراولة النجمية. |
çileklerden tatmalısın. | Open Subtitles | تنتقل من شقتي اثناء هذا الحوار |