Benim için güzel olan parçası telefonun çaldığı ve Çinli adamın yarın gelip paketi alacağına söz verdiği zamandı. | Open Subtitles | العظمه فيه بالنسبه لي عندما رن جرس التليفون و الرجل الصيني وعدني انه سوف يأتي و يأخذ حمولته غدا |
Öldürülen kadın burada, barda dolaşıyordu Çinli adamın davranışlarına dikkat etmiyordu sonra konferanstan bir topluluk içeri girdi aniden adamla ilgilenmeye başladı. | Open Subtitles | كانت المرأة المقتولة هنا, تتمشى في الحانة, لم تعر أي إهتمام لتحركات الرجل الصيني ثم جاء حشد من الناس للمؤتمر, |
Çinli adamın tuzağa düşürüldüğünü öğrenecekler. | Open Subtitles | سوف يعرفون ان هناك احد ورط الرجل الصيني |
Amerikalılar, "Çinli adamın şansına değil"... derler. ve yuvarlak gözlü Gwailo güler. | Open Subtitles | يقول الأمريكيون لا توجد فرصة للصينيين |
Amerikalılar, "Çinli adamın şansı yaver gitmedi." derler. | Open Subtitles | يقول الأمريكيون لا توجد فرصة للصينيين |
Hipokrat'ın elbisesi ve Çinli adamın bıçağı. | Open Subtitles | الشيء من رداء (أبقراط) ومبضع الرجل الصيني. |