Bir kaç yıldır biliyorum ki, onun için çizdiğim doğru yoldan saptı. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه في بعض السنوات قد ضلّ عن الطريق الذي رسمته له |
çizdiğim her bina, her sokak... Hepsi boştu. | Open Subtitles | كل شارع وكل مبنى رسمته كان فارغاً تماماً |
Ya bununla olacak ya da Nazi'lerin Yahudi soykırımıyla alakalı çizdiğim animasyon filmi yayınlayacağım. | Open Subtitles | إمّا هذا، أو الفيلم الكرتوني الذي رسمته عن المحرقة |
çizdiğim pencereler. Onun ve bizim dünyalarımız arasındaki geçiş onlar. | Open Subtitles | تلك ما رسمتها ، انها بوابه بين عالمنا و عالمهم |
Keşke içimin pır pır ettiğini veya bu meseleyi düşündüğümde yere çizdiğim haritaları size anlatabilsem ancak yapamıyorum. | TED | أتمنى لو أتحدث عن القلق الذي انتابني أو الخرائط التي رسمتها على الأرض عند التفكيرفي هذه العلاقة، لكنيّ لا أستطيع. |
Sana karşı dürüst olmalıyım. O sadece üstüne yüz çizdiğim bir çuval prinçti. | Open Subtitles | معك صادقاً أكون أن علي عليه وجهاً رسمت أرز كيس مجرد إنه |
King's Point'ten çizdiğim manzara çizimini de aldı. | Open Subtitles | لديه رسمة لمنظر طبيعي رسمته من قمة "كينغ بوينت" |
Bir keresinde Bakan için olan raporun kenarındaki boşluğa bunu çizdiğim için beni azarlayan bir tuğgeneral vardı. | Open Subtitles | ذات مرة ، قام اللواء بمعاقبتي لأنّني رسمتُ هذا في هامش تقرير الوزير حسنٌ |
Çok yaşlı görünüyor ama bunun sebebi suratına çizdiğim bıyık da olabilir. | Open Subtitles | لكن من الممكن انه من ذلك الشارب الذي رسمته له |
İlk çizdiğim koyun çok hasta görünüyordu. | Open Subtitles | أوّل خروف رسمته كان متوعك جداً. |
çizdiğim çizgi... haydutlar takımadasından geçiyor. | Open Subtitles | الخَطّ الذى رسمته يسير هنا "خلال مفاتيحِ "كروكد مان |
Belki ilk karede çizdiğim kaplumbağalı adamı kullanabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا إستخدام ذلك الشاب الذي رسمته... في أول مشهد مع السلحفاة. |
- Ne çizgisi? - Güverteye çizdiğim çizgi. | Open Subtitles | الخط الذي رسمته للتو أنت لم تكن فوق؟ |
Bana, geleceğin çizdiğim gibi olmadığını anlatıyor. | Open Subtitles | أخبرني أن المستقبل ليس كما رسمته |
çizdiğim resmi beğendin mi? | Open Subtitles | ما رأيك في اللوحة التى رسمتها لك؟ جميلة؟ |
Bu andan sonra, yaklaşabileeğim tek sanat ürünü kaldırıma çizdiğim resimlerdir. | Open Subtitles | من هنا وقادم، الفن الوحيد الذي سأحصل بالقرب منه صور رسمتها على الرصيف |
Ama sonra bütün gün çizdiğim şu ejderhalara bakıyorum ve... | Open Subtitles | ولكن انظري إلى رسومات التنين التي رسمتها طيلة اليوم |
Defterde "Hapisten kaçar ve akşam saat 6'da en yakın halka açık tuvalette ölür." "Masaaki Shirami kalp krizi. Başka biri de deftere çizdiğim şeklin aynısını hücresinin duvarına çizdi. | Open Subtitles | . و الآخر قام برسمِ صورةٍ كالتي رسمتها في المذكرة |
Bir gün günlüğümü dışarıda bıraktım ve çizdiğim resimlerden birkaçını gördü. | Open Subtitles | وذات يوم تركتها بالخارج فرأت بعض الصور التي رسمتها |
Kızımla yaptığım güzel şeyleri çizdiğim resimleri gösterdim. | Open Subtitles | أريتهم صور رسمتها عن أمور رائعة فعلتها مع ابنتي |
Pekala, eğer onu sevmediysen, "depozito"nun altına çizdiğim resim pek hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | ،حسناً،لو لم يروقكِ هذا "لن يروق لكِ حقاً ما رسمت تحت "الودائع |
Az önce çizdiğim şeye baksana. | Open Subtitles | ألق نظرة على ما رسمت للتّوّ |
Birazdan asansöre çizdiğim resmini göreceksin. | Open Subtitles | أنت سترى رسمة فعلتها لك في المصعد |
Pembe bir tablo çizdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأني رسمتُ لكَ نتيجةً وردية |