Ve kale çizgisine sadece üç yard kala Rod Lane Lantz'i indiriyor! | Open Subtitles | رود يطرح لانتر على الأرض علي بعد ثلاث ياردات من خط الهدف |
14 koridoru da turlayacak ve sonra başlama çizgisine döneceklerdi. | Open Subtitles | سيقطعان 14 ممراً ، وبعد ذلك سيعودان إلى خط البداية |
Tamam, dönen toplardan Zıbar ribaund yapan... ölüm çizgisine adım atabilir! | Open Subtitles | والآن أي شخص ارتدت عليه بعض الكرات ليقف على خط الموت |
Usain Bolt onu geçiyor ve koşucular bitiş çizgisine gelip her biri geçtiğinde bir bip sesi duyacaksınız. | TED | فيتجاوزه، وفيما يصل العدائون لخط النهاية، ستسمع صفيرًا مع تجاوز كل متسابق للخط. |
Dirseğinizle çenesine şöyle bir çarpıp bitiş çizgisine doğru uçarsınız. | TED | سوف تسخر منها .. وترمقها بنظرها .. وتنطلق الى خط النهاية |
60,000'in üzerinde insan başlama çizgisine geldi, hepsi siyasi sloganı olmayan düz beyaz tişörtlerle geldi. | TED | أكثر من 60 ألف شخص جاء إلى خط البداية، كلهم يلبسون القمصان البيضاء بدون شعارات سياسية. |
Bu ölçümleri toparladıktan sonra katılımcılarımıza bir yarış içerisinde bitiş çizgisine doğru yürürken ekstra ağırlık taşıyacaklarını söyledik. | TED | بعد جمع هذه القياسات، أخبرنا مشتركينا أنهم سيمشون إلى خط النهاية وهم يحملون وزنًا إضافيًا، كنوع من السباق. |
Ama bunu yapmadan önce, onlardan bitiş çizgisine kadar olan mesafeyi hesaplamalarını istedik. | TED | ولكن قبل قيامهم بهذا، سألناهم بأن يقدّروا المسافة إلى خط النهاية. |
Fit olmayan kişiler bitiş çizgisine olan uzaklığı daha iyi fiziksel görünüme sahip insanlara göre çok daha fazla olarak tahmin ettiler. | TED | في الواقع رأى الناس، الغير لائقين بدنيًا، المسافة إلى خط النهاية أكبر بكثير من أولئك الذين يتمتعون بهيئة بدنية أفضل. |
Ama yine, bitiş çizgisine yürümeden önce onlardan uzaklığı hesaplamalarını istedik. | TED | ولكن لمرة أخرى، قبل أن نجعلهم يسيرون إلى خط النهاية، جعلناهم يُقدِّرون المسافة. |
Araştırmanın devamında, katılımcılara bitiş çizgisine doğru ekstra ağırlık taşıyarak yürüyeceklerini söyledik. | TED | لذا، في المرة التالية، أخبرنا مشتركينا، ستمشون إلى خط النهاية وأنتم ترتدون وزنًا إضافيًا. |
O zaman temel soru: Gözünü ödülden ayırmamak ve sadece bitiş çizgisine odaklanmak egzersiz deneyimlerini değiştirdi mi? | TED | السؤال الهام إذًا: هل إبقاء أعينهم على الجائزة والتركيز الشديد على خط النهاية، غيَّرا تجربتهم في التمرين؟ |
İlk toplantıdan yarışın bitiş çizgisine kadar her şey hayal ettiğim gibiydi. | TED | من ذلك اللقاء الأول إلى نهاية خط السباق كان كل شيء حلمت به. |
En azından artık mücadelemin ne olduğunu biliyorum. Bu, normalliğin başlangıç çizgisine ulaşmak değil. | TED | لكن على الأقل الآن فإنني أدرك ما هو صراعي، والوصول إلى خط البداية المعتاد هو ليس ذلك. |
Üç katlı taban çizgisine sahip kazançlı yatırımları destekleyin. | TED | عليكم أن تدعموا الاستثمارات بعائد خط القاعدة الثلاثي |
Herkes başlama çizgisine geçsin. | Open Subtitles | الجميع يتراجعون إلـى ما وراء خط البدايّة |
Her bir takım meşini karşı takımın gol çizgisine kadar taşımak zorunda. | Open Subtitles | كل فريق عليه أن يحمل الكرة إلى خط الفريق المنافس |
Sayı çizgisine baktığında, sonsuz sayıda sonsuz sayılara ve kesirlere bölündüğünü zaten biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف سلفاً أنه عندما تنظر لخط الأعداد، فهو يتجزأ إلى أعداد لا نهائية الصحيحة منها والكسرية. |
Yakın taraftan kolayca sıyrıldı ve güzel bir koşu yapıyor. Dillon'ın 40-yard çizgisine gelmeyi başardı. | Open Subtitles | يفرّ و يركض بروعة لخط 40ياردة الخاص بديلون |
Bildiğim tek bir şey varsa, o da anne ve babanın bitiş çizgisine kadar tüm mesafeyi birlikte aşacaklarıdır. | Open Subtitles | اذا كان هناك ما أعرفة فأن أباك وأمك سيكملان لخط النهاية |
Bitiş çizgisine kadar itmek gerekir bunu, ya da çekici kullanmak lazım. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تدفع هذا عبر خطّ النهاية، أو يسحبه. |
Çocuğun hayatta kalmasının zaman çizgisine oluşturacağı etkiden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ولا داعي لذكر ما قد تحدثه نجاة هذا الفتى بالخط الزمني |
Gelecekteki çişim geçmişteki tuvalete dökülse zaman çizgisine bir şey olur mu? | Open Subtitles | هل سوف يفسد الخط الزمني إذا بولي المستقبلي يذهب إلى مرحاض من الماضي؟ |